insanı hayata küstüren bir durumdur. çok çalışıldığında, hastalıkta, uykusuzlukta gelişen durumdur yorgunluk. ha bide dengesiz mastürbasyon yaparsanız üç gün zombi gibi dolaşırsınız.
Hepimiz yorgunuz, çalışan da, poposunu yayıp evde oturan da, genci de, yaşlısı da, zengini de, fakiri de.
Garip!
Yorgunluğumuz, uyuyarak, dinlenerek de geçmiyor, dna' larımıza nüfuz etti gibi, yapıştı kaldı bedenlerimizde ve ruhlarımızda.
Belki de mutsuzluğu artık yorgunluk olarak niteliyoruzdur kimbilir?!
Hele duygusalsan, duyarlıysan, otu çöpü dert ediyorsan hepten bitiksin demektir.
Geçenlerde bi yerde okumuştum, yorgunluğun sebebini söyle açıklamıştı yazar:
" Hayır demeyi, işim var demeyi, olmaz demeyi öğrenmediğimiz sürece, yorgunluğumuz geçmez."
Galiba haklı!
en büyük nedeni bence yeterli ve kaliteli uyku alamamak. gece uykusunun en verimli saatlerinin 23.00 - 03.00 arası olduğu söylenir. ancak birçoğumuz bu saat aralığının yarısından bile yararlanmıyoruz.
ayrıca Aşırı ışığa maruz kalma, televizyon seyretme ve cep telefonlarıyla uzun süre etkileşim halinde olma gibi dış tesirler, melatonin salgılanma oranını azalttığı için bu sistemin işleyişini bozuyor.