Cem Karaca' nın, çok güzel yazıp bir de canımıza kastedercesine güzel, içten yorumladığı şiiridir...
Öylece hüzünlü bir sohbet gibi çok özlediğinle, çok özlediğin şeylere dair... Elbette bu kadar yüreği oymasında arkada çalan Yücel Arzen' in çok güzel bestesi de rol oynar.
yine cem karaca nın şarkı olarak değil de şiir olarak okuduğu hali, adamın m*na kor..
sesindeki duyguyu öylesine yüklemiştir ki, özellikle de son kıtasındaki;
dur bırak! kımıldama, kal biraz öylece ne olur..
kokun istanbul gibidir, gözlerin istanbul gecesi..
şimdi gel sarıl, sarıl bana kınalım..
gök kubbenin altında, orda da beraber..
çok şükür diyerek yeniden başlamanın hayali;
hasretimin çölünde sanki bir pınar gibi...
sesindeki iniş çıkışlarla, bizzat yaşarsınız o hasretlik duygusunu..
arka plandaki müziğin sessiz sedasız haykırışı;
ve nakaratın son tekrarındaki özlemin, isyanın çığlığı..
insanlar gülüyordu de, trende, vapurda, otobüste..
yalan da olsa hoşuma gidiyor, söyle..
hep kahır, hep kahır, hep kahır..
diye söner artık isyan.. dayanmaz çünkü yürek daha fazla.. dayanamaz artık hiçbirşeye;
fenerbahçe için yeniden uyarladığım şiirdir. adını da değiştirdim
road to amsterdam!
dur ! bırak !
kaynasın çayın suyu...
bana amsterdam' ı anlat, nasıldı?
bana kupayı anlat, nasıldı?
her mayıs hüzünlerle, biten hayaller ardı...
ağlamış, durur muydu akan yaşlar o gözlerde
uyanılan her kupa rüyasının ardından öylece...
insanlar gülüyordu de,
uçakla, statta, tribünde
yalan da olsa hoşuma gidiyor, söylee
hep kahır,hep kahır, hep kahır!
bıktım be!
dur ! bırak !
kalsın, açma televizyonu!
galatasaray' ın şampiyonluk kutlamaları vardır şimdi
bana amsterdam' ı anlat, nasıldı?
avrupa kupalarını anlat, nasıldı?
galatasaray müzesine, yaşlı gözlerinle bakıp,
uefa, süper kupa, şampiyonluklar...
diyiverdin mi bir 'keşke' gizlice?
insanlar gülüyordu de,
uçakla, statta, tribünde
yalan da olsa hoşuma gidiyor, söyle...
hep kahır, hep kahır, hep kahır!
bıktım be...
cem karaca' nın nefis yorumuyla seslendirdiği şiir. o içten bıktım be, insanı alıp götürüyor.
Dur. Bırak. Kaynasın kahvenin suyu
Bana istanbul'u anlat nasıldı
Bana boğazı anlat nasıldı
Haziran titreyişleri kaçak yağmurlar ardı
Yıkanmış kurunur muydu yine o yedi tepe
Ana şefkati gibi sıcak güneşte...
insanlar gülüyordu de
Trende vapurda otobüste
Yalanda olsa hoşuma gidiyor söyle
Hep kahır hep kahır hep kahır hep kahır
Bıktım be.
Dur. Bırak kalsın açma televizyonu
Bana istanbul'u anlat nasıldı
Şehirlerin şehrini anlat nasıldı
Beyoğlu sırtlarından yasak gözlerimle bakıp
Köprüler Sarayburnu Minareler ve Halice
Deyiverdim mi bir merhaba gizlice
insanlar gülüyordu de
Trende vapurda otobüste
Yalanda olsa hoşuma gidiyor söyle
Hep kahır hep kahır hep kahır hep kahır
Bıktım be.
Dur. Bırak. Kımıldama kal biraz öylece ne olur
Kokun istanbul gibidir
Gözlerin istanbul gecesi
Şimdi gel sarıl sarıl bana kınalım
Gök kubbenin altında orda da beraber
Çok şükür diyerek yeniden başlamanın hayali
Hasretimin çölünde sanki bir pınar gibi
insanlar gülüyordu de
Trende vapurda otobüste
Yalanda olsa hoşuma gidiyor söyle
Hep kahır hep kahır hep kahır hep kahır
Bıktım be.
Güzel hoş esintili bir bahar günü Gülhane' nin denizi gören sırtına çıkın. Gözlerinizi kapatıp şöyle derince bir nefes çekin. Kulaklığınızda ise bu şarkı çalsın. Sanırım işte o vakit Cem babanın nasıl bir özlem duygusu ile bu şarkıyı yaptığını belki bir miktar anlayabilirsiniz.
...Dur. Bırak. Kımıldama kal biraz öylece ne olur
Kokun istanbul gibidir
Gözlerin istanbul gecesi
Şimdi gel sarıl sarıl bana kınalım
Gök kubbenin altında orda da beraber
Çok şükür diyerek yeniden başlamanın hayali
Hasretimin çölünde sanki bir pınar gibi
insanlar gülüyordu de
Trende vapurda otobüste
Yalanda olsa hoşuma gidiyor söyle
Hep kahır hep kahır hep kahır hep kahır
Bıktım be...
zamanında defalarca dinlediğim normal kafayla dinlendiği zaman insana "lan bu şarkı dinlenir mi?" dedirten ama bozuk bir psikoloji ile dinlendiğinde " kişiyi sikip atan" bir işlevi olan şarkıdır. saygı duymak lazım...