hep bir şeylere yetişme telaşı

entry31 galeri0
    1.
  1. hele hele istanbul' da yaşıyorsanız had safhada olan ve bir kurt gibi sizi kemiren telaş. sizi hep huzursuz , gergin kılan , etrafınızda baktığınızda gördüğünüz her yüzü somurtan yapan telaş. hayatın ta kendisi aslında.
    5 ...
  2. 2.
  3. insanı yiyip bitiren, sinirlerini yavaş yavaş bozan hadise.
    5 ...
  4. 3.
  5. ankarada yaşamını sürdüren insanların sürekli hissettiği duygu ( istisnalar olabilir ) *
    3 ...
  6. 4.
  7. sisyphos 'un işkencesine benzer bir hal. bir kayayı durup dinlenmeden çıkarmak tepeye ite kaka, sonra o kayanın tekrar düşüşünü izlemek, sonra tekrar o kayayı itmek, yeniden düşüşüne tanık olmak... bu efsanede neyseki o kaya sisyphos'u ezerek geçmez. bizdeki kaya ise ezerek geçiyor bizi kimi zaman. tahammülümüz, sabrımız, nefes alışverişlerimizin arasındaki zaman dahi eziliyor bazen. dümdüz etse de bizi, ertesi sabah düşmüyor muyuz yollara?

    zorunda olmasanız da yetişmeye çalışmaz mısınız siz de bir şeylere? aceleci olmanızın altında tez canlı olmanız yatar elbet ama düşündünüz mü telaşın bu huyunuzun dibine çok önce çökmüş orda kendine sakin olmayan bir hayat kurmuş olabileceğini?

    aslına bakarsanız alışmışız da hani böyle yaşamaya. dese de özdemir asaf, "beni bu telaş öldürecek" diye suda balık nasıl yaşarsa biz de öyle alışmışız bu düzene.

    hep bir koşuşturma, hep bir acele, bir gidiş geliş, geç kalmama endişesi, bakılan saatler...

    sakin bir kentte yaşlanmayı düşlüyoruz, kalabalık bir kentte genç yaşta yaşlandığımızı farketmeden.
    8 ...
  8. 5.
  9. 6.
  10. hep bir şeylere yetişebilme telaşından, kendimizi unuttuğumuzun gerçeğidir.
    4 ...
  11. 7.
  12. kötüdür, ama yaşamın ta kendisidir.
    3 ...
  13. 8.
  14. zaman geçsin isteyenler için mükemmeldir. zamanı hatta kendinizi unutursunuz.
    2 ...
  15. 9.
  16. yanında yaşayan insanları kolayca vasiyetini alabilecek insan, ömrünü yemekle beraber beynini yer.insanlar onların yanında hem beyinleriyle beraber dış dünyasını kaybettirir hemde bulaşıcı bir olaydır.
    2 ...
  17. 10.
  18. hayat pahalı. e zaman daha da pahalı.
    3 ...
  19. 11.
  20. hayatı bir maraton olarak ele alırsak, sürekli koşmak demektir bir şeylere yetişmek... ama aslında hayat şiddetli bir fırtına ve bizler de onun içinde oradan oraya savrulan insancıklar... nereye ve neden gittiğimizi çoktan unutmuş ve malesef yolumuzu kaybetmeiş kişileriz. bundan tabi ki birşeylere yetişme telaşemiz..."belki bir gün" diyerek ve kaybettiğimiz yolumuzu bulacağımızı ümit ederek...
    2 ...
  21. 12.
  22. yüzyılımızın ironisi. hep bir şeylere yetişme telaşımızdan, asıl yaşamamız gerekenlere geç kalarak hayatımızı ıskalıyoruz. ne diye ?
    3 ...
  23. 13.
  24. 14.
  25. günlük yaşamın bitmez aktivitesidir.
    4 ...
  26. 15.
  27. hayattır işte, sonunun nereye varacağını göremeden hep birşeyler yapmak için koşuşturmaktır.
    2 ...
  28. 16.
  29. hayat telaşı dedikleri bu olsa gerek diye düşündüren, yoran, yıpratan hayattan keyif almayı engelleyen. Tadında Yaşamak varken hayatı hep bir şeylere yetişme telaşı sarmış her bir yanımızı.
    3 ...
  30. 17.
  31. Zaman dediğimiz kavram, güneşin doğup, batışıyla şekillenir. Güneşin yavaş yavaş yükselmesi ve batması, günün başlangıcını ve bitişini belirler. Bu öyle bir şeydir ki, yaşayanların günlük yaşamını biçimler. Saate göre hareket edilmez genelde ve yaşam yavaş işler oralarda. Zaman iki kesin dilime ayrılmış gibidir. her şey saatlere göre belirlenir, bazen dakikalarla bile hareket edilir. Yaşam daha hızlı aktığından devingendir hayat. Sabahtan akşama yapılacak işler saatlere göre belirlenir.
    gizli alanlardan Cendereye uzanırken Gün ve Gece.... Ancak, gün ve gecede yaşanan duygularda değişen pek bir şey yok gibidir. Gece uçsuzdur, Gün uçsuzdur... Zamanın uçsuz bucaksızlığı, çocukluktan kalma, zamana ait endişelerin olmadığı, yaşamın henüz daralmadığı farklı bir zaman anlayışı... gece saati kurmaktır, Gün saati kurmaktır.... zamanın kısıtlılığını, daha değerli olduğunu hissetmektir. günü ve geceyi, hatta dakikaları bile hesaplayarak yaşama zorunluluğu vardır. Ayrıca, zamana yetişememek, yapmak istediklerine yapamayacakmış gibi bir duygunun da yansıtılmasıdır.
    Gece izsizdir, Gün izsizdir Gece adsızdır, Gün adsızdır... gece yakıcıdır....Gün yakıcıdır....
    4 ...
  32. 18.
  33. özellikle ankara'da gördüğüm, insanların metroya ulaşmak için otobüsten iner inmez, hatta direk inmez şekildeyken birbirlerini ezmek pahasına da olsa, önlerine geçme çabasıdır.
    3 ...
  34. 19.
  35. sonuçta, yaşanan hayatın sonuna yetişmek bilincinde, olduğunu bilmemektir bu telaş.
    3 ...
  36. 20.
  37. erken boşalma da buna örnek gösterilebilir galiba. * *
    2 ...
  38. 21.
  39. ölüp gidinceye kadar bitmeyen telaştır. hele bir de evlenip çocuğun olursa zamanın akışına ayak uydurmak imkansızlaşabilir bazen.
    1 ...
  40. 22.
  41. insanı ayakta tutan, yaşadıkları kötü şeyleri unutturan olaydır belkide...
    1 ...
  42. 23.
  43. zamanin gerisinde kaldiğini, birşeyleri yetiştirme gayretiyle haraket eden "ben olmasam ne yapacaklar bunlar aq" diye iç geçiren insan modelidır.
    (bkz: telaşe müdürü)
    0 ...
  44. 24.
  45. hayatın hep yetişme telaşıyla heba edilmesidir. sürekli koşuşturursunuz ordan oraya ve kendinize hiç vakit ayırmadan harcarsınız zamanı. bu telaşlarla hemencecik geçiverir hayat ve sona geldiğinizde yaşamadığınızı hızlandırılmış bir programda zaman tükettiğinizi anlarsınız.
    0 ...
  46. 25.
© 2025 uludağ sözlük