lan oğlum/kızım ; annen mutsuzdu, baban mutsuzdu, çevrendeki herkes mutsuz. sen mutsuzsun. boşanma oranları yüzde elliye dayanmış.işini seven allahın kulu yok. herkes aşktan kaçtığını söylüyor, aşkın da peşinde koşuyor. sevmediği bir adamla/ kadınla uyuyanların haddi hesabı yok.çocuğunu nasıl eğiteceğini, hangi öğüdü vereceğini, kitap mı okutacağını, internet mi öğreteceğini bilmeyen ana babalar yığınla. iş arayan,iş bulunca bahaneler sıralayan, sıraladığı bahanelerle birlikte sayısal loto kuyruklarında bekleyen hayat sahtekarı yığınla.
kimse evlenirken kendini ve karşısındaki insanı neyin mutlu edeceğini hesaplamıyor. sırf güzel lüks bir salonda; mahalleden bekarlık kız arkadaşlarını kıskandırmak için ve o gelinlikle bir defa açılış dansı yapmak için evlenen budala kızlarımız, özgür cinsellik yaşamak için evlenen seks zavallısı erkeklerimiz sürüyle.
sevmediği bir işe gitmek için her sabah isteksizce uyanan, işyerindeki yapay insanlarla yapay dostluklar kuran,karı koca sosyal toplantılarda kadeh kaldırıp dişlerini birbirine göstererek kahkahalar atan ama eve vardıkları anda ayrı köşelere çekilip tek kelime sohbet edemeyen çiftler binlerce.
ne istemediğini bilen ama ne istediğini ve nerden başlayacağını bilmeyen budala milyonlarca. kendini neyin mutsuz ettiğini gören ama yine de ondan vazgeçemeyecek kadar aciz insan sayısız.
mutsuz evliliğini sayısız bahanelerle,annesi incinmesin, çocuğu üzülmesin, arkadaşları arkadan laf etmesin diye sürdüren kadın sayısız.
mutsuz ve kişiliksiz evliliğini evlilik kutsallığıyla süsleyen, karısını mutsuz ettiğini asla farketmeden, fark etsede kendi kendini pohpohlayıp reddeden ve kendi acizliğini karısına güç olarak dayatan zavallı erkek milyonlarca.
tüm bunları siz de biliyorsunuz. hatta bahsettiklerim sizlersiniz. çoğunuz şimdi hadi be ne ilgisi var ben değilim diğerlerini bilemem diyorsunuz;
kendini kandırarak yüzeysel mutluluğunu yaşayıp gidenler sayısız ve çoğu aramızda!
lan hadi hiçbirşey bilmiyorsunuz. nasıl bulaştığınızı bu yapış yapış mutsuzluğa siz de anlamadınız. yaşadığınız kent sıkıcı, arkadaşlarınız sıkıcı, msniniz ee naber anlat diyen ısrarcı verimsiz adamlarla dolu, özlediğiniz insanlar var ama gitmeye üşeniyorsunuz yanlarına. binbir yapaylıkla ve değersiz geçen zamanlarla süslü flörtlerinizi aşk diye kendinize satıyorsunuz, yalnız kalmaktan korktuğunzudan sürdürdüğünüz ve berbat finallerle sonlanan yaralarla dolu geçmişiniz.
üniversiteyi bitirince herşey şahane sanmıştınız o da olmadı! iki maaş girsin eve diye başlattığınız evlilik de bol horlama ve erken boşalmalarla dolu. fasulye ayıklarken ağlayan edebiyat öğretmenleri ve okey oynamaktan elleri nasır tutan devlet memurlarıyla sarılı bir dünyan var.cicim ayları da o kadar kısacık sürdü ki! boşanmayı, işten ayrılıp yeni bir şey denemyi aklınızdan bile geçirmiyorsunuz çünkü sürekli kulağınıza anneniz fısıldıyor; elalem ne der kızım! sanki kocan erken boşalırken elalem gelip orgazm edecek kızını annesi!
kulağına aman sigortalı iş sakın kaptırma diyen baban ne anlar hayatının tamamını maaşının izin verdiği kadar yaşamanın eksiklik duygusunu.
tüm bunlarla neden bahsettiğimi biliyorsun. kabullenmek en zoru. insanın kendini yıkıp yeniden yapması en zoru. insanın yaşamayı göze alması en zoru.ama yaradılışımızda var bu. düştüğümüzde ilk yaptığımız ayağa kalkmaya çalışmakken sen ne hakla yaşadığın bu yüzeyselliğin seni bu kadar kuşatmasına ve yıllarca sürmesine izin veriyorsun.üstleik bunu kendine yapıyor ve mutluymuş gibi davranıyorsun.
hadi hiçbirşey bilmiyor, çıkış bulamıyor ve çok korkuyorsun. ne yapacağını bilmiyorsun. bari basit düşün. köşeye sıkışan kedi bile kaplan olurken sen nasıl olurda bu kadar fareleştin düşün. gittiğin yol üstüne üstüne geliyorsa şarampole atla yolunu değiştir. elbette kolun bacağın kırılır ama bütün kemikler kaynar be güzelim sonunda. kaynar bütün kırıklar mutlu olursun, başka uzun ve yeni bir yolda. kaynar kemikler ama açık bir yarayı sürekli kaşırsan hep kanar.
atla be güzelim şarampole. çık o otobanın trafiğinden. kendi yolunu kendin çiz.
sonucu sadece yapılan şey etkilemediği için normaldir. ben mesela şu anda yazı/tura atsam farklı sonuçlar çikar. güzel örnek değil ama şimdi inanın diye götümü yırtacak değilim.
çoğu insanın sürekli yaptığı bişeydir deyse 30 yaşında kadar her insan mükemmel olarak tanımlanabilirdi budurmdan sonrada sadece insanda zeka ve güzellik gibi kişisel özellikler ön plana çıkardı.
sigarayı bıraktım diyen insanların karşısında bir sigara yakıyorum hemen.. sırf içleri geçsin diye.. uzun yaşamak temkinli yaşamak değil ki.. asıl mucize yüz binlerce ölüm stili varken insanın gebermeden bir gün daha hayatta kalabilmesi..
benden on yıl daha uzun yaşasan nolur ki hiç aşık olmadıysan..bir kadının kasıklarında uyuyakalmadıysan. bir atın sırtında bayır aşağı koşmadıysan.. bir eylül ayında ılık mı ılık bir denizde yüzerken omuzlarına yağmur damlaları düşmediyse. hayatta kalmak olm senin yaptığın yaşamak değil ki.
hata yapma korkusu yaşayarak, etliye sütlüye bulaşmadan, kırk yıl sonra emeklilik ikramiyesiyle sahip olacağı evden başka hayali olmayan, sürekli düşünerek, plan yaparak yaşayan ama sonunda hayatın sürprizlerine yenilen, kimseye güvenmiyorum diyerek güveni arayan, aşk yok diyip aşk gelsin diye içinden dualar eden, mucize bekleyen ama kendisi mucizelere inanmayan, korkularını mantıklı olmak diye pazarlayan, en ufak rüzgarda yıkılan ama ayaklarımın üzerinde duruyorum martavalına sığınan, mutsuz evliliğini çocuklarım için yalanıyla sürdüren, boşanır boşanmaz sevgi açlığından öldüğü halde bir daha kimseyi sevmeyeceğim diyen, sevince de yıllarını harcadığı eski kocasından beter adamı seven, cinsel arzularıyla başa çıkamayan ama cinselliğe iğrençlik olarak bakmaya devam eden, saçma sapan insanlara kendini harcatıp hep iyilik yapmaktan geliyor bunlar başıma diyen ve ne kadar iyi insan varsa hepsini o kötülerin intikamı uğruna harcayan, saman gibi yaşayan, kendi ruhunu, bedenini , kalbini tanımayan, ne istediğini bilmeyen, bilmediğini de bilmeyen ne kadar budala erkek/ kadın varsa kafam girsin hepsine. hoş giren girmiş onlara. kocaman, boşa geçmiş elde var sıfır bir ömür.
Her seferinde 5 newton kuvveti uyguladığın bir cisim 262782. defa 5 newtonluk kuvvet uygulayışında bir öncekine nazaran bitiş kuvvetini uygulamışsın etkisi yaratabilir.
Simdi 13 milyar yıl geriye bigbang olayinin olduğu güne gidelim. Bu patlamanın gerçekleşmesi hep ayni şekilde olacaktir. Yani başka bir ihtimal yok. Bu sayede yine 1789 yilinda fransiz ihtilali olacak, 1923 te turkiye cumhuriyeti ilan edilecek, 1999 da yine deprem olacaktır. Yani hayatı değistirmek mumkun değil.
evet bu sözü bilip de aynı şeyi yapmak zorunda kalan kişinin kafasını duvarlara vurmasına neden olabilir. siz siz olun, herhangi bir sebepten çıktığınız iş yerine tekrar girmeyin.
çok çalışmak gerek elbette ki, başka türlü kimse başarılı olamaz. beni oyalamayın. 1 sene sonra şu an olduğum konumdan çok farklı konumda olacağım. bunu sadece çalışarak başaracağım.
başarı: şunun şunu şunun yüzünden değil, şuna şuna şuna rağmen başardım diyenindir.