soruyorsun, bu yeni tuhaf keder ne zaman başlıyor
bir gelgit aşıyor kara, çıplak ve koca kayaları
kalpleri kırar yaşamak geçtiğinde hasat zamanı
bu bir sır ki bütün insanlık biliyor
apaçık bir keder, görünüyor gizemsiz etrafta,
nasıl ki herkes biliyor içindeki neşeyi
meraklı güzelim, arama daha engin bir şeyi
ve sesin ne kadar güzel olsa da konuşma
sus, cahilim! benim mest olan ruhum sus
zarifçe esir alınan çocuk kahkaham sus
yaşamdan çok çekiyor bizi, hain ölüm kurnaz
izin ver de bir yalanla sarhoş olayım
gözlerinin içinde bir rüyaya dalayım
ve kirpiklerin gölgesinde uyuyayım biraz
üzülmek hep aynı, hep aynı hayat içerisinde en sıcak zamanlarda bile üşümek... güne başlarken bi umutla uyanıp gün içinde sürekli yıkmak için uğraşmaları bunu...gözünü kapatmak bütün gerçeklere ve açmak karanlığa aydınlık orda öylece dururken adeta... göz yaşlarının acıtması canını, dökülmesi gözlerinden amansızca... beklemek her zaman, beklemek belkide asla ve asla olmıycak olanı amansızca... daha iyisi için uğraşmak ve belkide hayat içinde ayakta kalanlar da olsa hep aynı yok olmak.
mfö'nün 1986 tarihli vak the rock albümünün a2 şarkısı. mfö konserlerinde kapanış genelde bununla yapılır. bunda en etkili unsur şarkının doğaçlama enstruman performansına imkan sunan blues'a yakın müzikal yapısıdır. önce mazhar müzisyeni anons eder akabinden o müzisyen partisyonunu çalar. akabinde son kıta da söylenerek şarkı da konser de bitirilir.
şarkının sözleri de oldukça anlamlıdır ve mazhar kokar..
biz güzeli seviyoruz / alev alev yanıyoruz
uçuyoruz konuyoruz / hep aynı
geziyoruz görüyoruz / okuyoruz duyuyoruz
yazıyoruz çiziyoruz / hep aynı
hop usta aman / oynama değişmez
taka tuka / konuşma değişmez
beraberken ayrıyız / ayrılınca bağlıyız
ölü müyüz sağ mıyız / hep aynı
bu iş bizi bağlamaz / ayrı gayrı olmamız
hiç bir fayda sağlamaz
neden kıyıda köşede kaldığını bir türlü anlayamadığım güzelim mor ve ötesi eseridir.
gül kendine albümünün 11 şarkısı da birbirinden ayrılamayacak kadar özeldir, güzeldir.
"ne haldeyim, hayal miyim? aslında kimseye zararım yok..."
Kişiler değişse de yaşadığımız şeyler hep aynı. Bütün duygular aşk - ayrılık - ihanet arasında gidip gelen duygular ve insanlar. Bir daha asla yapmam denilen hataların tekrarlanıp, başka kişileri, bambaşka duygularla sevmek gibi örneğin...
olayların farklı farklı kişiler ve ortamlarda fısıldaşmaya başlaması duyguların nefes alması, ete kemiğe bürünmesi, hayata katılmak istemesi...
athena'nın belki de en güzel dönemlerinden en güzel şarkısı.
Zaman mı hep yalan? Belki boştu olanlar
Yakınmak çok saçma, çünkü yoktur kaçanlar
Uzaksın kendine, içinde var bir değişme
Ulaşsam zaten sormazdım ki, Orda nerede?
Ben kendimle ölmek varken sen hep burda
Hep aynı, Hep aynı, Hep aynı, Hep aynı
Senle birlikte Hep aynı, Hep aynı
Neden hep sormak var?
Cevabı nerede, kimde var?
Doğrusu bence yok ki,
Hepsi aynı rüyalar
Bakarsan bir eğer,
Kayarsın iki değer
Doğrusu burdan çıkmak dersen, ol ki çık benden
Ben kendimle ölmek varken sen hep burda
Hep aynı, Hep aynı, Hep aynı, Hep aynı
Senle birlikte Hep aynı, Hep aynı
mfö konserlerinin vazgeçilmez şarkısıdır. özkan baba doğaçlama ses şovuyla insanı gerçekten etkiler, queen'vari bir çalışma ile seyirciye ses verilir seyirciden aynı sesi çıkarmasını isterler. fuat baba not verir, çift ses yapan 10 üstünden tam puanı alır.
en güzel "hep aynı" performansı 1988 rumeli hisarı konserinden.