Bukowski'nin alter egosu olduğu iddia edilen. Kendisi ile ilk olarak factotum sayesinde tanıştığım karakter. işçi sınıfından olan herkesin, kendisine yakın hissettiği bir anti kahraman. Anti kahramanlar gerçekte onun tarzında yokturlar, ihtiyaç olmadığından, ancak bu olguyu çok farklı zihniyette okuyucuların zihninde oluşturmayı başarabilecek kahramanlar sayıca çoktur yeraltı edebiyatında.
yeraltı edebiyatının meşhur karakterlerinden bukowski nin bazı kitaplarında ana karaktere verdiği isim ilk olarak factotum isimli romanında tanıdım henry chinaski yi.
Durumları, romantik sözlerle dramatize etmeye ihtiyaç duymuyor; bilakis dalgasını geçiyor. Sorulara verdiği yanıtlar, şeytani bir zeka içeriyor. Adamım!
Henry Chinaski; düşüncelerle yaratılan, gülümseten adam!
ütopiktir ve kendine yaramazdır. bir de birine özenirseniz öznellikten çıkıyorsunuz o an; hiçbir zaman o olamıyacaksınız, özenilen olmaya çalışınca solucan olunabilir sadece. kendi olmaktan başka özenilecek mantıklı bir şey yok; benliğini yok etmek istemiyorsa insan.. ayrıca fazla salak buluyorum bu isyankar, abartılmış karakteri.
silindiğini yeni öğrendiğim, ve neden silindiğini hakkaten anlamadığım yazar.
o da bişey değil, silinmesiyle sözlüğün kalitesi artmış babacan. vay be. bak ben de şimdi babacan dedim sözlüğün kalitesi kesin düşmüştür. bu sözlük kalitesi olarak adlandırdığımız olay bi iki yazara bağlı bişey çünkü. o kadar kritiktir konumu. biri silinir yükselir. öbürü gelir "a" der düşer. "b" der kalkar. hiç belli olmaz.
adam kendince bi motto edinmiş. evet motto. düştü mü kaliten şekerim? ayran iç yükselir. beş on yerde bu mottoyu kullandı. sözlük ayağa kalktı efenim. neymiş? bira da ver demesinden bıkmış herkes. ay kıyamam. millet üstüne geldikçe inadına daha fazla kullanmaya başladı adam. ben olsam ben de aynını yapardım açıkçası.
biz sizlerin swh lerinizden, bsg lerinizden, kankişinizden, cancişinizden "ne içtiysen aynısından ben de istiyorum"unuzdan, "hele otur bi soluklan yeğenim"inizden bıkmadık ama. bıkamayız. onlar kalite arttırıcı unsurlar çünkü. saygımız sonsuz.
bir tane allah'ın kulu gelir de bana bu adamın hangi entrysinde basitlik, silinecek kadar büyük bi seviyesizlik, sözlük yazarı sıfatını alamayacak kadar aşağılık durum olduğunu gösterirse çok sevinicem değerli muhteremler. böylece doğruyu biz de görürüz. arkamızdan kimse konuşmaz "henry yalakası" deyu. hayır adamla iki paragraf muhabbetim olsa gam yemem. beğendik yalaka olduk. o da güzel.
bu insan eğer aşırı derecede "bira da ver" dediği için silindiyse sözlüğün 3'te 1'inin de beraberinde silinmesi gerekir. seviyesizlikten silinmişse kendisine seviyesiz diyen bir kısım yazar namzetlerinin de yine beraberinde silinmesi gerekir. tabi zannımca.
ancak ben, takip edemediğim bir "formata uyumsuzluk" ya da hakaret vesair nedeniyle silindiğini düşünüyorum. çünkü kendisinin, entrylerinden anladığım kadarıyla, sinirli bir yanı var. bazen ağzına geleni yazıyor efenim. durduramıyoruz. yani yazıyordu... durduramıyoduk. ama bu bir yazarı seviyesiz, kalitesiz, değersiz yapmaz. kurallara uymamıştır. silinmiştir. gelir tekrar yazar. bira da verin der. kimse karışamaz.
kalite dediğin şey de hocam işte... toz kibin, şeker kibin bişeydir. biraya karışır. uçar gider. öyle de sofistike.
ısrarla ota boka (bkz: bira da ver) bkz ı vermesinden sonra azimli bir gammaz ın kendisinin toplamda 20 tane entrysini gammazlaması sonrasında silik olan yazardır.