Arkadaş olayı yanlış anlamış galibadır. Zira Veda Hutbesinde de belirtildiği üzere
“Ey insanlar!.. Rabbiniz birdir, babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız. Âdem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi, kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerine bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah’tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız Ondan en çok korkanınızdır.” dır.
He amk he islamda hic ırkcılık olurmu, Müslümanlar israil oğlarını sadece dini icin degil, israilli oldukları icinde nefret ediyor bunun gibi bin tane örnek var.
“Ey insanlar! Muhakkak ki biz, sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve sizi millet millet, kabile kabile yaptık ki, tanışıp kaynaşasınız. Allah katında en şerefliniz Ondan en çok korkanınızdır.”
(Hucurat suresi, 13)
Aynı surede şöyle buyulur:
“Ancak müminler birbirinin kardeşidirler. Öyle ise, kardeşlerinizin aralarını ıslah edin.”
Allah ne Türkleri, ne Arapları, ne Kürtleri değil, ancak, müminleri birbiriyle kardeş ediyor. islâm’a göre, mümin olmayan bir insan, mümin babasına varis olamıyor. iman gidince, maddî, uzvî ve ırkî bağlılık bir işe yaramıyor.
“Kendi nefsi için istediğini mümin kardeşi için de istemeyen (kâmil) mümin olamaz.” buyuran Allah Resulü (asm.), bu âyetin amel ve his âlemimize nasıl aksedeceği hususunda bize yol gösteriyor.
Müminler birbirlerini böylesine sevmeleri gerektiği halde şu veya bu sebeple aralarına kin ve husumet girerse, bu takdirde ne yapacaklardır? Âyet-i kerimenin devamı şunu emreder: “Kardeşlerinizin arasını ıslah edin.” Onları sulha, sükûna kavuşturun. Düşmanlıklarını, dostluğa, muhabbete, kardeşliğe çevirin.
Evet, Kuran’ın hükmüne göre müminler kardeş. Hepsi bir tek aile. Tek cephe. Onların arasına ayrılık sokanlar ise bilerek veya bilmeyerek karşı cephe namına çalışmış oluyorlar.
Hud Sûresinden ulvî bir ders: Nuh (as.) tufan hâdisesinde, “Ey Rabbim! Şüphesiz oğlum da benim ailemdendir. (benim ehlimdendir)” dediğinde, ilâhî cevap şöyle gelir: “Ey Nuh o senin ailenden (ehlinden) değildir.” Demek ki; insanın, inanmayan, isyan eden oğlu onun ehli sayılmıyor. Öyle ise inanmayan ırkdaşı da onun dostu, kardeşi olamaz. Bu hakikati hiçbir tevile imkân vermeyecek kadar net biçimde ortaya koyan bir Allah kelâmı:
“Ey iman edenler, babalarınızı ve kardeşlerinizi eğer küfrü imana tercih etmişlerse dost edinmeyin! Sizden kim onları dost edinirse işte onlar, zalimlerin ta kendisidir.”
(Tevbe suresi, 23)
Bu ayet, “Ancak müminler birbirinin kardeşidirler.” âyet-i kerimesinde ders verilen ince ruhun ve derin şuurun bir başka ifadesidir.
inanmayan babanız sizin dostunuz değil, inanmayan kardeşiniz de sizin dostunuz değil.
Onları dost edinen insan, hakikati çiğnemiş, zulmetmiştir.
Allah’ın ona bir ihsanı olan sevgi hissini yanlış yerde kullanmış, zulmetmiştir…
Yanlış bir tercihle kendisini Cehenneme sokmaya sebep olmuş, nefsine zulmetmiştir.
Onun sevgi hanesinde küffar, mümine ağır basmış ve o adam bu büyük adaletsizliği işlemekle zalim olmuştur.
‘Maliki yevmiddin’ olan Allah haber veriyor:
“O gün ne mal, ne evlât bir fayda vermez. Allah’a kalb-i selim ile gelenler müstesna..”
(Şuara suresi, 88-89)
Irk yakınlığının en birinci basamağı, en ileri seviyesi evlâtla baba arasındaki münasebet değil midir? Bu âyet, bu yakınlığın o meydanda para etmeyeceğini haber veriyor bize. Artık hangi ırkçılıktan bahsediyoruz. O gün kimsenin ne malına, ne mülküne, ne de kazandığı evlât sayısına bakılmayacak.
O gün tek geçer akçe var: Kalb-i selim. Allah’a teslim olmuş, Onun her emrine ram olmuş temiz ve halis bir kalp. Ondan başkasına bağlanmamış bir gönül. Bu gönül kimde bulunursa bulunsun, Arap’ta olsun, Acemde olsun makbuldür. Ve Cennet, kalb-i selim sahiplerinin varacağı mükâfat menzili. Orada her mümine, ihlâsına, ameline, ahlâkına, gayretine, himmetine göre makam verilecek. Ondaki bütün tabakalar bu esaslara göre. Orada her ırkın ayrı bir makamı yok
DiNiMiZDE IRKÇILIK YASAKTIR!
Yüce dinimiz islamiyet ırkçılığı kesin ve açık bir şekilde yasaklamıştır. Bu konu da Kur,an-ı Kerim,de ayetler bulunmakla birlikte, Hz. Peygamberimizin hadis-i şerifleri de mevcuttur.
Hucurat Suresi 13 ayetinde şöyle buyrulmaktadır: "Muhakkak ki Allah yanında en değerli ve en üstününüz O'ndan en çok korkanınızdır. Yine aynı şekilde Münâfikûn suresinin 8. ayetinde de asıl üstünlük, ancak Allah'ın, Peygamberinin ve mü'minlerindir buyrulmaktadır.
Bu ayetlerden anlaşılacağı üzere, islam a göre üstünlük takvada yani Allah'a yaklaşmadadır. Hiçbir kavmin, soyun, kişinin bir diğerine üstünlüğü takva haricinde söz konusu değildir.
iki cihanın serveri, gözümüzün nuru Hz. Muhammed (s.a.v) bu konuda Veda Hutbesi,nde şöyle buyurmaktadır: Müslüman Müslüman'ın kardeşidir. Böylece bütün Müslümanlar da kardeştir. Allah katında en hayırlınız, Allah'tan en çok korkanınızdır. Arab'ın Acem'e, Acem'in de Arab'a, sarı ırkın siyah ırka, siyah ırkında sarı ırka üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir.
Yine başka bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmaktadır:
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim ummiyye (gayesi islam olmayan) bir bayrak altında bir asabiyete çağırırken veya bir asabiyete yardım ederken öldürülürce onun ölümü, cahiliye ölümü üzeredir." (Ravi:Cündeb ibnu Abdillah Hadis No:4798)
Yine bilinen bir örnektir. Hz. resul; kızı Fatıma'ya :"Ey Fatıma, peygamber kızıyım diye güvenme kıyamet günü ben bile seni kurtaramam " buyurmuşlardır. Burada da akraba olmanın ahirette kişiye hiçbir faydası ya da zararını olmayacağı açıkça ifade edilmiştir.
Konuyla ilgili diğer bir hadis de şöyledir:
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim itaatten çıkar, cematten ayrılır (ve bu halde ölürse) cahiliye ölümü ile ölmüş olur. Kim de körü körüne çekilmiş (ummiyye) bir bayrak altında savaşır, asabiyet (ırkçılık) için gadablanır veya asabiyete çağırır veya asabiyete yardım eder, bu esnada da öldürülürse bu ölüm de cahiliye ölümüdür. Kim ümmetimin üzerine gelip iyi olana da, kötü olana da ayırım yapmadan vurur, mü`min olanlarına hürmet tanımaz, ahid sahibine verdiği sözü de yerine getirmezse o benden değildir, ben de ondan değilim." (Ravi: Ebu Hüreyre Hadis No : 1729)
Ayetlerden ve hadis-i şeriflerden anlaşılacağı üzere islamiyet ırkçılığa şiddetle karşı çıkmakla ve onu yasaklamaktadır. Hiçbir ırkın, topluluğun ve de kişinin başka bir kişiye, topluluğa doğuştan gelen üstünlüğü söz konusu değildir. Üstünlük takvada yani Allah'a yaklaşmadadır. Üstünlüğün ölçüsü apaçık ortadadır ve takva üzere olduğunuzda yani Allah'a daha yakınlaştığınızda üstünlük elde etmiş olursunuz.
iSLAM'A GÖRE IRKÇILIK NEDiR?
Buraya kadar olan bölümde islam'da millet kavramını ve islam'ın ırkçılığa bakışını ortaya koymaya çalıştık. Yüce dinimiz islam'ın millet kavramını ortaya koyduğunu ve ırkçılığı kesin bir şekilde yasakladığını izah ettik. Bu nokta da çok önemli bir soru akıllara gelmektedir ve bu soru islam'da milliyetçilik meselesinin de düğüm noktasını oluşturmaktadır: Irkçılığı kesin bir dille yasaklayan islam'da ırkçılık nedir? Veyahut islam kime ırkçı demektedir? Bu soruya verilecek cevap meseleyi tamamen muğlâk olmaktan, anlaşılamamaktan çıkartacaktır. Milliyetçiliğe cephe alanlar ve onları aslı astarı olmayan ithamlarla suçlayanlar, her nedense bu konuya hiçbir şekilde değinmemekte, adeta saklamaya çalışmaktadırlar. Peygamber Efendimiz, ırkçılığı şöyle tarif etmektedir:
"Ey Allahın Resulü," dedim, "asabiyet nedir?" "Asabiyet," buyurdular, "zulümde kavmine yardım etmendir." (Ravi: Vasile ibnul-Eska Hadis No: 4800)
Hadis-i şerif'ten de apaçık anlaşıldığı üzere, ırkçılık; zulüm üzerinde olan, zulüm yapan kavmine yardım edilmesidir. Yani kişinin kavmini, milletini sevmesi ırkçılık değildir. Hatta Hz. Peygamber şöyle buyurmaktadırlar:
Resulullah (sav) buyurdular ki: "En hayırlınız, (zulme düşerek) günah işlemedikçe aşiretini müdafaa edendir." (Ravi (r.a.): Süraka ibnu Malik el-Cu'şemi)
Yukarda ki bu hadis-i şeriften de apaçık anlaşılacağı üzere, günah işlemedikçe mensubu bulunduğumuz milleti, cemiyeti, kavmi ve aşireti müdafaa etmemiz yani savunmamız çok hayırlı bir davranış olarak görülmektedir. O halde milliyetçi olmamız, milli değerlere, aziz vatanımıza sahip çıkmamız örnek bir davranış olmaktadır.
Yüce dinimiz islamiyet ırkçılığı kesin ve açık bir şekilde yasaklamıştır.
Bu konu da Kur,an-ı Kerim,de ayetler bulunmakla birlikte, Hz Peygamberimizin hadis-i şerifleri de mevcuttur
Hucurat Suresi 13 ayetinde şöyle buyrulmaktadır: "Muhakkak ki Allah yanında en değerli ve en üstününüz O'ndan en çok korkanınızdır Yine aynı şekilde Münâfikûn suresinin 8 ayetinde de asıl üstünlük, ancak Allah'ın, Peygamberinin ve mü'minlerindir buyrulmaktadır
Bu ayetlerden anlaşılacağı üzere, islam a göre üstünlük takvada yani Allah'a yaklaşmadadır Hiçbir kavmin, soyun, kişinin bir diğerine üstünlüğü takva haricinde söz konusu değildir.
benim görüşüme ters düşen durum. eğer müslümansan insanı insan olduğu için sevmelisin, sırf ona yaradan bir hayat bağışladı diye değerlidir benim gözümde, tabi faşist değilse.
--spoiler--
ey insanlar, biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. allah yanında en üstün olanınız allah'tan en çok korkanınızdır. allah bilendir, haber alandır.
--spoiler--
yani, milletini, ırkını sevmeyen gerçek bir müslüman olamaz. allah bilmiyor mu ki insanları tek bir ırk yaratmıyor da farklı farklı ırklara, kabilelere, milletlere bölüyor.
şüphesiz ki allah'ın da bir hesabı vardır.
hem ırkçıyız, hem milliyetçiyiz, hem de müslümanız allah'ın izniyle.
şimdi dağılın.
eğer bunun saçma, çelişkili, günah olduğunu söylemek yerine ana avrat küfür ediyorsanız siz de bu kalıba giriyorsunuz demektir. etnik bir hassasiyetiniz yoksa, şiddete başvurmadıkça ırkçılığa karşı olursunuz, eleştirirsiniz, saçma ya da komik bulursunuz.
bir anda ana-avrat küfür etmeye başlıyorsanız dikkatli olun, küfürü kendinize ediyor olabilirsiniz.
Hem laik hem müslüman olmak neyse aynıdır. Ancak müminler kardeştir ler ayeti ile terstir. Allah ın halifesi ne ikiliktir. Müslüman olmanın gayesini kenara atıp ırk olmanın gayesine bürünmektir. Yani bir nevi laik lik demektir
kıt ideolojik bilgisiyle, yarım yamalak inancını birleştiren canlı durumu.
sorsan hepsi müslümanım der. yavrum sizin dininizde insanları hor görmek yasak sayılmadı mı.
yazık lan size.