aklıma daima birilerini getirir yağmur. ama aslında beni üzen şey, her anımın birilerini özlemesinden çok, yağmurun benim içimin yansıması olması gerçeğiyle karşılaşmamdır. içim gri hep. yağmur da bunun dışa vurumu. damlaların toplu intihar gösterisine tanık olup üzülmemem elde değil. her damla içimde intihar eden çocuklardan biridir. insanların gözyaşlarını kamufle eden bu kentin gözyaşları üzüyor beni.
ama beni mutlu da ediyor yağmur. sabahları pencereyi açıp dışarı baktığım zaman hafif bir yağmur eşliğinde ıslak caddelerden geçen 4-5 otomobil ve ıslak kaldırımlar üzerinde yürüyen 4-5 insan görüyorsam ben mutluyumdur, güneş doğana dek. yağmurlu günlerde kendimi anime karakterleri gibi hissediyorum hep. bugün pazar. her yerin kapalı oluşu ve dışarıda kimsenin olmaması beni sevindiriyor. çünkü bu kenti sadece böyleyken seviyorum. şimdi kulağıma kulaklığımı geçirip kendimi dışarı atmak geçiyor içimden. ama üşeniyorum.
sobanın tavana vuran ışığı. tarifsiz bir sevinç ve hüzün bu.
battaniye.
yaz akşamlarının kokusu. *
yağmur. ve yere düştüğünde yıldız gibi bir şekil oluşturması.
cadde boyunca akan yağmur suları.
ve şu şarkı. hem mutlu ediyor hem öyle bir hüzünlendiriyor ki..
sadece iyi olduğunu bilmek mutlu olduğunu görmek adına arada bakarsın gülen gözlerini görürsün mutlu olsun ancak o ne yapar sana olmayacak ithamlarda bulunur seni kırar. hayat senin sülaleni silkeyim.