aynı anda imkanlı olmayan, başka bir deyişle imkansız bir olgudur.
çağdaş ne yapar?
kadın olanları kısa etekler giyer, erkek olanları sinekkaydı traşlıdır, din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılması rezilliğini savunur, italyan veya yunanlılara benzetilince çok memnun olurlar ama " aa aynı ürdünlülere benziyorsun" denilince çok sinirlenirler, hafta sonları bir arkadaşlarıyla en sevdikleri pub da şekerli mojito içer, iki lafın belini kırarlar, arada bir kaçamak yapar, hiçbir şey olmamış gibi çoluk çocuklarının yüzüne bakarlar.
oysa bir müslüman bunların hiçbirisini yapamaz. allah'a * nasıl hesap vereceğinin hesabını yapar. çağdaşlarla ilişkisini de minimum dozda limitler, yerine göre freeze eder.
Müslüman çağdaştır zaten nerden çıktı bu safsata. islam yarını için çalışmayı emreder. islam çağının en önünde olmayı emreder. Böyle çağdaşlıkla müslümanlığı bağdaşlaştırmayan dandar veya dinle alakası olmayan insanlar yüzünden bu düştüğümüz durumda değilmiyiz. Elin devletlerinden icazet almak için kırk takla atmıyormuyuz..
ikiside gayet iyi idare edilebilir. müslümanlık sakal bırakıp sarık takmak değildir. dini sadece fiziki yönleriyle ele alan birisi acaba o dinden sayılabilir mi? veya çağdaşlığıda sadece pub/bar ya da mini etek giymekle elde edilebileceği yanlışı kadar yanlış birşeydir. hem dindar hemde çağdaş olmayı yahudilerde görüyoruz. dinlerinin kurallarınada uyuyorlar ve çağdaşlarda. din terakkiperver olmaya karşı değildir, din irticai olmaya karşıdır. cahiliye devri diye adlandırılan dönemdeki gibi bazı şeylere gözüne at gözlüğü takıp odaklanmaya karşıdır.
En doğru yaşam biçimidir. çağının gereklerine göre hareket eden müslüman tipidir. Geçmişte bilime yöne veren müslüman bilim adamları ve düşürlerin kendi çağlarının gereklerine uyarak hareket etmeleri akabinde geleceğe hazırlık yapmaları bunun kanıtıdır.
hem çağın hem de müslümanlığın gereklerini yerine getirerek yapılır. diğer taraftan siz çağa hükmedemezseniz çağ size hükmeder, bu da müslümanların eksikliğidir ama yakında bunu telafi ederiz.*
hem çağdaş hem müslüman diyorsunuz da çağdaş ve müslüman'ın tanımı ne? çağdaş dediğiniz heralde batı neyse o. müslüman dediğiniz de cübbeli ahmet hoca ve saz ekibi. bu ikisi bir arada olamaz. nasıl ki tatlıyla ekşi bir yemekte bir arada olamazsa, bu ikisi de bir arada olamaz. ancak gerçek anlamlarında çağdaş ve müslüman kavramları bir kişide olabilir ki müslüman zaten çağdaştır. her türlü dünyevi arzularından arınmış, kendisi için istediğini bir başkası için de isteyen, demokrat ki peygamber karar alırken bile etrafına sahabeyi toplayıp kararlar almıştır, kimsenin karısına kızına bakmayan, kimsenin parasında, malında, mülkünde gözü olmayan, içki içip maymuna dönmeyen, günün belirli vakitlerinde kıldığı namazla sürekli olarak hesap halinde olduğundan hareketleri kontrol altında olandır. islam 4 kadınla evlen, inanmayanları katlet, etek giydirme dememektedir. genelde bu tip argümanlarla gelindiği için bu örnekleri verme ihtiyacı hissettim. hepsini bir araya getirdiğinizde çok net müslüman veya çağdaş kişisine ulaşabilirsiniz.
dinin bazı emirlerinin çağdaşlık dediğimiz bazı aktivitelerle catısması durumunda ortaya cıkan sorunsal.
hem cagdas hem musluman olunması onundeki engellerle ilgili ornek vermek gerekirse insan bedenini teshir edicek sinema, televizyon ,resim gibi sanatlardan kacınmak, muzikten uzak durmak (ozellikle kadın sesi) dinin emir ve buyruklarına ters dusen ozgur dusunceyi dinlemekten kaçınmak ve tartısmamak gosterebilir.
islamın kılıçın gucu kesildiği andan beri cok yaygınlasamamasının nedeni sosyal hayatla duzgun ve saglıklı bag kuramayısıdır ki sadece yukarıda sayılan orneklerle bile neden cagdas hayatla muslumanın saglıklı bir bag kuramaması anlasılabılır.
kısacası hem cagdas hem musluman olmak ancak her ıkı taraftan yahut birinden hallice tavizlerle mumkundur.
