biraz yakışıklı, karizmatik bir sesi olan ve devamlı kendini öven erkeklere yıldırım hızıyla çarpılırlar. asıl çarpılma ise sonrasında olur. hayatın acı yüzünü görür, üzülürler...
düşünmeye ihtiyacı olmadığı için mal olmuş kızdır. efendim bu tip kızlarımızı akıllı ve uyanık arkadaşlar götürmektedir. dünya böyle bir yer işte, her arzın bir talebi var...*
hayatı o kadar yolundadır ki maddi açıdan ; tek sıkıntısı ''ama aşkım yazmadın mesaj da'' dır. bunun için oturup ağlarlar. ben bunu gördüm ne yazık ki. parası olan kız harbi maldır.
zenginse ayarlamak gerekir, ama hem zengin hem malsa nasıl ayarlıcam diye düşünmeye gerek bile yoktur.acil eylem planı geliştirilip nikah masasına oturtulabilir hemen. sonrası, para sayma makinası....
kızların çoğunluğu mal olduğu için (kızlara özel birşey değil, milletçe ne kadar okuduğumuz herkesin malumu...) zengin olanların da mal olması normaldir. ancak asıl soru şudur: bu kız neden maldır? bu sorunun cevabı: her insan kendisinde bir meziyet olsun ister, bir farklılık, bir misyon, bir kıymet ister. bu kızlar ise paranın kendilerine bu kıymeti verdiği psikolojisini taşımaktadırlar. kendilerini birşey sanmaktadırlar. mal olmalarının nedeni budur. geri kalan zengin kızları ise güzide insanlardır, sevgi pıtırcıkları, mutluluk perçinleri saçan, her tarafa 'mucx' yazmayan farklı insanlardır *.
bizim okulda bolca bulunabilen insan tipi (bkz: vakıf üniversitesi)
aynı imalathaneden çıkmış izlenimi uyandırırlar.genelde saçlar bok rengi sarımsıdır, dar paça pantolon, tonlarca makyaj, marka aykkabaılar vazgeçilmezleridir. dana kadar çantaları yetmiyormuşçasına elde de her daim poşet bulundururlar. poşetlerin üstünde tercihen zara veya mango yazar. torbanın içinde çöp bile bulunabilir. ama bu tutum yeni alışverişten geldim izlenimi uyandırmak için birebirdir. dünyadaki en büyük sorunları, aynı zamanda kendilerini tek tatmin etme, kabullendirme yolları budur. çünkü başkaları gibi hiç bir alanda kendilerinin kanıtlayamazlar. çoğu güzel bile olmadığı için sadece paraları sayesinde ezilmemeye çalışırlar. pek azı bunu başarır. çünkü papaz her gün pilav yemez. bir haftadan sonra normal insanlar tarafından şutlanır. aynı fabrikadan çıkmış aynı türden diğer arkadaşlarının yanına dönerler. sonrasında bahsettiğimiz bu zavallı klan dünyanın tüm zorluklarına karşı birbirlerine destek olup kurtlar kapmasın misali tek vücut gibi yaşarlar. hepsi ceplerindeki son kalan beyin parçalarını ortaya döküp birleştirmeye çalışırlar. yine de normal bir insan beyni elde edememişleridir zira kendi grupları içerisinde bile " benim çıktığımı sen kaptın, seninkini o kaptı" şeklinde birbirlerini arkadan vurma eğilimi gösterirler. kendi hallerine bırakılmalıdırlar. bulaşılmamalıdırlar.