kendimden biliyorum tezcanlılık başa derttir arkadaşlar. yolda yürürken sanki arkanızdan atlı kovalıyormuşcasına yürür ve varış noktasında tere boğulursunuz. yemek yerken sanki o yemek sizi yiyecekmiş gibi bir an önce onu bitirir ve kilo alırsınız. işyerinizde yaptığınız işleri çok hızlı bir şekilde yapıp günün büyük bölümünü boş oturarak can sıkıntısıyla geçirirsiniz ve bana küçüklükten beri en çok koyan sıcak içecek içme mevzusu, sanki birisi alıp önünüzden götürecekmiş gibi bir an önce bitirme çabası içine girersiniz ve dilinizi damağınızı yakarak 2 dakikalık keyfin içine edersiniz. o yüzdendir çocukluğumdan beri ne çay ne kahveyle aram hiç olmamıştır. hep de özenmişimdir "ben bir çay alayım" diyen insanları.
yani arkadaşlar eğer tezcanlılığınız farkına vardıysanız boşuna çay içmeye çalışmayın. sonuçta yanan siz olacaksınız.
