ikisi bi arada çok acayip kapışıyorlar. araya girmeye korkuyorsun. bi bira alıp bi köşeye çöküp izliyorsun. birbirini yemek için uğraşan duygular bunlarmış diyorsun. sonra birayı bile içecek iştah kalmıyor. onlardan bile bıkıyorsun. her şeyi masada yarım, çekip gidiyorsun. sokak köpeği gibi seni takip ediyorlar ama kurtulamıyorsun. kapıdan içeri beraber giriyoz. baş belaları.
genelde asik olunan kisi icin hissedilen duygular olsalarda, yakin arkadaslara da hissedilirler. bir arkadas cok iyi oluyosa, cok guzel sohbeti varsa ve cani istedimi yardimsever paylasimci oluyorsa ama kani bozuldumu anlasilmayan bir sebeple * iplemezmis gibi bir havaya burunup, kendini agirdan satiyorsa, sanki baska biriymis gibi, birlikteyken yaptiginiz iyi kotu her seyi unutup satici bir bicimde tam da ihtiyaciniz oldugu anda baskalariyla kaynasiyorsa iste o kisi hem cok sevilir hem de ondan nefret edilir.
kişiliğinden nefret edersiniz fakat seversiniz onu. yaptığı her hareket yanlıştır size göre ancak bir türlü git diyemezsiniz. siz demezseniz dahi bir gün selametle yolcu edilen olacaksınızdır.
- seninle tam bağımsız bir aşk yaşamak istiyorum sevgilim, kimse bizi ayıramaz.
+ ama nazocan, biz seninle ayrı dünyalardayız, birlikte olamayız.
- nefret ediyorum senden, nefret ediyorum ! terkediyorum seni, annemin evine gidiyorum ! nerenden uyduruyorsun bunları anlamış değilim lanet olası sürtük !
önceki entrye ilaveten:
evet, ne seninle ne de sensiz durumları kişi için..
gerçekçi tarafın görmüştür tüm çıplaklığıyla gerçeği, anlamıştır "biz" olamayacağınızı..
leyla tarafın ise aşıktır ona.. ölüp biter.. kördür.. görmemekte inatçıdır.. çektirdiği acılara rağmen sevmektedir onu..
bir yanın ''o'nunla yaşayamam'', bir yanın ''O'nsuz yaşayamam'' demesidir. bir ucu uçurum, diğeri yangınlar olan bir köprüde bekleyip hangi yöne gidileceğine karar verememektir.
bugun sakarya üniversitesinde açığa çıkmış duygular bütünüdür. hem nefret eden hem seven bir arkadaş önce sevdiği kızın, daha sonra da kendi kafasına sımış ve ikisi de hayatını kaybetmiştir. demekki hem sevmek hem de nefret etmek böyle sonuçlara yol açabiliyormuş.