sıkıntıdır.
dışarıdan bakan insanlara "ama ben çok eğleniyorum kii" imajı verseniz de ciddi sıkıntıdır.
hele bir de sabah 6'da işe gidip, 9'da okula gidip, akşam 5'te tekrar işe gidiyorsanız sıkıntıdan daha da fazlasıdır.
hem okuyup hem de kasiyerlik yapan ben nasil bir fedakarlik oldugunu iyi bilirim. arkadaslarin haftasonu eglencesinde iken, senin o eglence de calisan sifatinda olman her yigidin harci değildir. hem okuyup hem calismak saglam bir karakter ve saglikli bir vucut da gerektirir.
can'ı gönülden takdir edilesi, alnından öpülesi, ve kahramanca davranıştır. o böyle yaptığı için, hayatın bizatihi kendisi tarafından en büyük ödüllerle ödüllendirilecektir.kendisi şaşırsa bile...
maddi sıkıntıların doğurduğu sonuçlardan biridir. hem okulu hem işi aynı anda idare ettiği için daha hızlı bir olgunlaşma süreci içindedir ve ayrıca gururludur.
zor olan durumdur.
aileye yük olmamak için okuldan arta kalan zamanlarda garsonluk yapmaktır..
üniversite okuyan diğer kardeşe para yollamaktır..
her şeye rağmen toplanılan parayla anneye eşarp almaktır..
cafeye gelen müşterileri takmayıp, bir an önce işini bitirip, eve gidip sabahlara kadar medeni hukuk çalışmaktır..
okul biter bitmez istenilen o büyük mertebeye kavuşacağına adı gibi emin olmaktır..
iş başvurusu için gidildiğinde patronun: sen mi çalışacaksın? ciddi misin? diye sorular sormasıdır.. adam yakıştıramıştı da..
velhasıl hem hukuk okuyup hem garsonluk yapmak, farklı bakışlara muhatab olmaktır..