laiklik siyasi, din vicdani bir olgudur. ikisi birbirinin zıttı olan şeyler değildir ki biri olunca diğeri olmasın. eğer aklımızı kullanabiliyorsak ve bu olguları birbirinden ayırt edebiliyorsak, ayrıca dini de yozlaştırmıyorsak (ki bu durum ülkemizde hiç de böyle değil) sorun oluşturacak bir durum söz konusu olmayacağı kanısındayım.
Ben. Hem Laik hem de Müslümanım. Ve bunun hiç bir zararını görmedim. Hatta Tavsiye ederim. Kendi iç yolculuğum islami , devletle olan ilişkim ise Laik. Bukadar zor mu yahu?
olabilecek olgu. kurallara uyulduğu takdirde müslümanlığın zararı olmaz. Başlığa göre başı açık olanlar bu tanımın sanki dışında kalmış onlar da elbette müslümandır. dini yükümlülüklerini yerine getirebilirler. Burada değinilmesi gereken nokta şudur : başı kapalı olanlar devletin belirlediği bazı yerlere giremezler bu yüzden de bazı durumlarda laikliğe ters düşerler. doğrudur. ancak başı açık olanlar için aynı durum söz konusu değil ; zira baş örtüsü dinin tamamı değildir.
laiklik şahsiyeti ilgilendiren bir fikirden ziyade devletin ilgilenmesi gereken konudur.
ayrıca yıpratılmış laiklik tanımı üzerinden devleti ve insanları komplekslere sokmak akıl karı değildir. mesele herkesin kendi dinini rahatça yaşamasıysa cumhuriyet türkiyesi değil osmanlı devleti laiktir. gelgelelim ki osmanlı devleti kendi bünyesinde laik olmak zorunluluğunu tanımlamıyordu. zaten şeriat bunu gerektiriyordu.
kendine göre doğru yoldaki insandır. imanın şartlarını benimseyip bikini de giyebilir alkol de tüketebilir hatta evlilik dışı seks de yapabilirir. her şey allah ile kul arasındadır.
olunmaz, yani şöyle, vatandaşın laik olma gibi bi zorunluğu yoktur hacılar, müslüman olma gibi bi zorunluluğu da yoktur. laik olmak devletin işidir, devlet laik olmalıdır, her dine eşit mesafede durabilmelidir. ama bazı mongolların anladığı şey farklı. uzun lafın kısası bidon kafalılar, insan laik olmaz, devletin sorunudur bu.
insan ister müslüman olur ister başka bir dine inanır yada isterse hiçbir dine hatta tanrıyada inanmaz ama insan eğer insansa yani başka insanların inançlarına saygı gösteriyorsa yaşadığı devletin laik esasa göre hareket etmesini ister.yani insanın laik olması devletin laik olmasını istemesidir.çünkü devlet hepimizindir.kural koyucudur ve koyduğu kuralların uygulayıcısıdır.bireylerin inanç özgürlükleri devletin güvencesi altında olmalıdır.bunun içinde devlet inançlara hem eşit mesafede durmalı hemde hiçbir inancın diğeri üzerinde tahakküm kurmasına müsade etmemelidir ve tabi kurallarını koyarkende uygularkende hiçbir inancı referans almamalı tek referansı ortak akıl olmalıdır.
hangisiyle ilgileniyorsun? laik olma kısmıyla mı? müslüman olma kısmıyla mı?
müslümanlık kısmıyla sen ilgilenme "şirk koşmak" olur. onun hesabını soracak sen değilsin. vakti zamanı gelince onun hesabını kişi kendi verir sen zahmet etme.
laik olma kısmıyla ilgili yorumlarını yapabilirsin, düşünce özgürlüğüne girer.
ama noooldu? zorlandın mı işin içinden dini çıkarınca?
birisi, çıkmış bizim beyin dalgalarımızı yoklamış, beynimizden bir şeylerin yok olmasını istemiş sonradan kuracağı ampül esaratinende gözlerimiz kamaşsın, gözmesin, koyun olalım diye, sonradan, o' esaretteki kişiler çıkmış biz kemalistlere ne biçim koyduk diye gurur duymuş, gurursuzken, sonra cıvatalr eskimiş püsümüş beynimizdeki, takılıp takılıp kalmış aynı noktada, gidememişiz taa uzak dağın ardına, gidememş hatta durmuşuz, durmuş saatler bile yanlış noktayı gösteriri olmuş çünkü; tek amacı esaret altına alıp bizleri, gizl emellerini gerçekleştirmekmiş, teröristin sağ uşğıymış bunlar aslında!..
bütün bu tarışmalar, o gemicikleri
o kadrolaşmaları yapmakmış
bizleri , yok etmek hatta süründürmek için!...