laiklik devlet için yapılan bir tanımlamadır. kişinin dine bağlılığı kavramında laiklik kavramı kullanılamaz.
laik bir devlet düzeninde kişi hangi dine ne derece bağlanacağına kendisi karar verir, veya dinsiz yaşamayı seçebilir. bu nedenle devletin laik olması bireylerin inaçları veya inançsızlıkları için bir güvencedir.
bunu iddia eden ya neye inandığının farkında değildir, ya da ailesi tarafından zorla inandırılmaya çalışılıyordur. belki iki yüzlüdür, belki de deist'tir ama bunu "islamiyet" olarak tanımlıyordur. ailemin içinde bizzat şahit olduklarım, genelde allah'a inananlar oluyor. kendilerinin başı açık, ve hiçbir şekilde ibadet ederlerken görmüyorum. ve hiçbirinin de allah yolunda olduklarını düşünmüyorum.
yani bunu iddia edenlerin deist olma olasılığı çok yüksek. neyse salın, din olmasa da olur hangi din olması önemli değil.
sen ancak, islâmı, nasibsiz bir tipsen reddedebilirsin; ama, islâm ile lâikliği biraraya getiremezsin!..
kutup ayısını, hurma ağacının ikliminde besleyemezsin!..
necip fazıl kısakürek - dünya bir inkılâp bekliyor
islam laikliktir zati; yoksa istanbul'da bir tane kilise, havra, sinagog kalır mıydı? Hz.Ömer yaptırılan camiye arsa sahibinin izni yok diye "yıkın" der miydi? Peygamberimiz Mescid-i Nebevi'nin bir köşesini başka din mensuplarına ayırır mıydı? Siz islam'ı ne sanmaktasınız? Laiklik demek, kişilerin menfi emellerini devlete izafe ederek ve dini maşa olarak kullanarak iğrenç düzeni kurdukları çıkar sarmalının önündeki tek engel demektir benim için. Türkiye laik olmasa idi; Osmanlı'nın son dönemi gibi ecnebilerin her şeyi olur, biz Türklerin de kıçımızda donumuz olmazdı. Bunu tersine çevirmeyi başaran Türk devleti sonrasında ne yazık ki Menderes'le başlayan süreç ve Erbakan'a kadar devam eden, Bop'çu ile nirvanaya eren saçma düzeni engelleyemedi. Sistemin özü para ve çıkar ilişkileri olduğuna göre bunu en adil dağılımı laiklikle olur; yoksa bu dürzüler bizi kalkındırmaz. Laiklik islam'ı da insanı da din bezirganlarından korumak için var.
E yani tek elde iki karpuz, tutulamaz meselesi gibi gösterilmeye çalışılan bu mevzu her dönem popülerliğini korumak konusunda ülke meselelerinin ilk 10 'u içerisinde.
Kendi taraf ve çıkarlarını korumak için ilginç argumanlar kullananlar var.
Laiklik denilince hz.ömer'in "tamamlanmış dahi olsa camiyi yıkın; adaleti yıkmayın!" sözü en iyi örnektir. Laiklik esasen islamın temel direğidir; çünkü gücü eline geçiren etnik gurup, cemaat, herhangi bir yapılanma ya da din mensuplarının kalanlara keyfi zulmünü engeller. Din vicdani bir şeydir, askerliğe benzemez. Vicdani ret denilen olgu din konusunda geçerli; fakat devlet yapılanmasında geçerli olamaz. Askere her vatan evladının gitmesi, vergiyi herkesin vermesi, kanunlara uyulması gerekir ve bunu insanlar arasında sağlamanın yolu adalet olgusunun gelişmesine bağlıdır. inaçsız bir insanı çoğunluktaki müslümanlar istediği kalıba soktu diyelim; ya çoğunluğu inançsızlar ele geçirirse n'olacak? Keyiflerine göre sana karışırlar ve seni islama uymayacak konularda zorlarlarsa ne yapacaksın? Öncelikle insan olmanın ve milli bilincin farkında olmak gerek.
recep tayyip erdoğan itirafıdır. anayasayı ihlal edip etmediğinin tespiti için kendisi bir komisyona ifade vermeli ve ''seç bakalım, şeriat mı laiklik mi'' sorusuna yanıt vermelidir ve bu mümkünse canlı yayınlanmalıdır.
Bizde avrupa tarzı bir laiklik yok, din ve devlet birbirinden ayrı ama orda papa var kiliseler doğrudan ona bağlı din orda ayrı bir devlet gibi, devlet kendi kurallarını belirliyor ama ayni zamanda devlet dinle ilgili hiçbirseye karışamaz, nikahı kilisede rahip kıyar vs, konulan yasaların Hristiyanlıkla çelişen uyuşmayan kısımları var mı bilmiyorum, veya israil modern ve zengin bir ülke oldugu su götürmez bir gerçek ama orada laiklik var mı veya yönetim de dinin etkisi nedir bilmiyorum,
Kelime manası dinle devletin ayrılması olsa da bence bizim kendimize göre bir laikliğimiz var, camiler imamlar doğrudan diyanet ve devlete bağlı, cuma da okunan hutbe bile bir kontrolden geçer, ezan devletin isteğine göre Türkçe Arapça değişebilir, tabi imam veya din görevlisi olmak için okuyacagin lise ve üniversite MEB e bağlıdır vs, bence bizim laikliğimizde devlet herseyi yönetiyor bir ayrım söz konusu değil, tabiki evinde ne yaptığına kalbinde neye inandığına karışamaz ama kapıdan çıktığın anda hersey onun yönetimindedir.
Ama nihayetinde çoğunluk Müslüman olunca yasalar ve uygulamalar istisnalar dışında birbiriyle uyumlu oluyor.
Soruya gelirsek laiklik le dine inanma farklı şeyler, gayette olur, iste tr de oluyor, ama islam, Hristiyanlık, yahudilik sadece bireysel bir inanç olmayıp toplumsal olaylarla ilgili de hükümleri oldugu için devlet işlerinden tamamen ayrılması da mümkün değil, zaten öyle bir uygulama da olmuyor, birsekilde ortak yolu buluyorlar.
bir sonraki adımı "laik olanın namazı kabul olmaz" veya "laikliği savunan cehenneme gider" olan şirke depar atma söylemidir.
yahu siz kimsiniz ? bak allah rızası için soruyorum siz kimsiniz. sıfatınız ne vasfınız ne. islamiyetin hangi fetva kategorisinde yer alıyorsunuz. alim misiniz yoksa tövbe haşa allah mısınız. kimsiniz ki tamamen allah ile kul arasında, peygamber efendimizin bile müdahale edemediği bir konuya müdahale edip "laikliği savunan müslüman olamaz" diyorsunuz. sağdan soldan çevrilmiş 2 tane tefsir okuyup gelip nasıl burada "heeee bah bah kuranda yaziyür şeriatı istemeyen kafirmiş" diyebilir ki gerçekten inanan bir insan ? ayetlere o kadar bağlı iseniz alın size ayetler ;
Şura Suresi 31. Ayet: Yeryüzünde O’nu âciz bırakamazsınız. Sizin için Allah’tan başka hiçbir dost ve **yardımcı** yoktur.
Bakara Suresi 107. Ayet: Bilmez misin ki, göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.
Ankebut Suresi 22. Ayet: Siz ne yeryüzünde ne de gökte Allah’ı aciz bırakamazsınız. Allah’tan başka bir dost ve yardımcı da bulamazsınız.
üstüne basa basa "allahtan başka bir dost veya yardımcı bulamazsınız" buyrulmuş. kulun tek dostu ve hesap vereceği tek varlık o'dur. kulun iman etmiş olup olamayacağına karar verecek tek varlık gene o'dur. dilerse her günahını bağışlar dilerse iman etmişlerden sayar dilerse cennetine alır dilerse almaz. "müslüman değilsiniz" demek bayağı ince bir buz tabakası üstünde yürümeye benziyor. o buzu bir kırarsanız gideceğiniz yer belli. o yüzden kendi imanınızı kurtarmaya bakın boyunuzu aşan söylemlere girmeyin. eğer gerçekten inananlardansanız tabi..
