Burdaki olmaz o anlamda degil. Kurt ve alevi olduguni soyleyen buyuk cogunluk ermeni donmesidir. Kendilerini oyle kamufle ederler de ondan. Sanki aleviymisler gibi. Tabiki ne olursan ol alevi olabilirsin. Problem aleviligi kullanan donmelerde.
kürtlük bir ırk, alevilik ise bir din veya mezheptir(artık hangisini seviyorsan din ya da mezhep) bundan kelli bir kürt alevi de olabilir ermeni de olabilir süryani de şafi de olabilir.
ayrıca sivasın imranlı ilçesinde bolca alevi kürt bulabilirsiniz.
çoğu insanın, tarihçilere çeşitli platformlarda sorduğu sorudur.
hem kürt hem aleviyim diyen, mezhebi ve ırkı belirsiz kişilere, bir alevi ve safkan türk olarak cevabım şudur: ulan! onu bunu geçtim de, kürtçe semah dönen ve kürtçe ibadet eden bir alevi gördün mü? al ulan sana video! al sana belge! bunların kürtlükle alakası var mı? (2. kez paylaşıyorum);
&feature=relatedbak%FDn iyi izle! burdakiler orta asya türkleri. türk dilinde nasıl semah yapıyorlar, nasıl ibadet ediyorlar,, iyi izle! araplaşmamış nadir kitleden olduğum için ve türk olduğum için gurur duyuyorum! sen uyumaya devam et!
bir alevi, kendini kürt hissediyorsa, aleviliği terketmiş olur. bir kürt kendini alevi hissedemez! çünkü; alevilik ırk gibi, soydan gelir. alevilik, geniş coğrafyalara yayılmamıştır. hepsi aynı soydan ve aynı coğrafyadan çıkmıştır. türkistan ve horasan'dan... zaten dikkatli incelerseniz, çoğu alevi akraba gibi birbirine benzer. kürtsen alevi değilsin! aleviysen oğuz türk'üsün bitti!
chp'nin tunceli milletvekili kamer genç kendi hemşehrilerine şöyle seslenmiştir;
" yahu sizin kürtlükle ne alakanız var? kürtler şafi olur. mantıklı olun biraz. "
asimile olmak, bir insanın aslını ( türklüğünü ) değiştirmez. hala sözlükte " hem kürt hem alevi olan tanıdıklarım var " diyenler mevcut. biz neyce konuşuyoruz?
ıran horasan ve orta asyadan anadoluya geldiği söylenmiştir. türk yada kurt olmaktan öte aleviler kendilerini ne türk ne de türk olarak tanimlar. aleviligin özünde hümanizm ve mazlumdan yana olma dusuncesinden dolayı her zaman için ezilenden taraf olmuslardir. bundan ötürü türkiye de zulüm gören yada ezilen sınıf kürt olduğu için kendilerini kürt olarak görüyor.
yavuz sultan selim iran şahı ile işbirliği yapan alevi türkmenlerini cezalandırdığı dönem de, bir çok alevi türkmenin bölgedeki kürt köylerine sığındıkları ve orada asimile olup kürtleştiklerini ve bu gün ki alevi kürtlerin aslında o dönemin asimile olan türkmenleri olduğu iddia edilmektedir. ne kadar doğru bilemiyeceğim, şayet doğru ise mantıklı bir durum.
doğru önermedir. daha önce yazmıştım ama yavuz sultan selimin zaten kürtleri anadoluya getirme nedeni kürtlerin sünni olmasıdır. irandaki şia geleneğinden etkilenen türklerle iran arasında tampon bir bölge oluşturmuştur. gelgelelim ermeniler göç etmeye zorlanınca bazı ermeni sülaleleri kürdüm diyerek sürülmekten kurtulmuşlardır. ibadet eden dua bile olmayınca da aleviyiz demişlerdir. ama bu ailelerin kim olduğu ve soyadları devletimizde mevcuttur.
aleviliğin soydan geldiğini bilen biri bu soruyu gayet rahat bir biçimde cevaplandırabilir.
mesela suriye, hatay taraflarındaki arap nusayriler ve arnavutluk, kosova civarındaki bektaşi arnavutlar alevi değildirler, isteseler de olamazlar.
kürtlerde de durum böyledir. hakkari, şırnak, batman, van, bitlis, ağrı, diyarbakır, siirt, mardin gibi şehirlerde ya hiç alevi yoktur yada bir iki köy vardır ve onlar da musul kökenli türkmenlerdir.
peki kürtçe konuşan aleviler kimdir; bu insanlar maraş, adıyaman, malatya, sivas hattında uzanmış, türk-kürt geçiş bölgelerinde yerleşmiş ve baskın nitelikli kürt aşiretlerinin (izol, milli vs.) tesiriyle kürt dilini benimsemiş türkmenlerdir (atmalı, alhas, koçgiri, sinemilli aşiretleri kürt dilini benimsemiştir). aynı bölgedeki sünni türkmenlerin de bazıları (karakeçili, türkanlı vs.) da kürtleşmeden nasibini almışlardır.
edit: daha entry'yi girdiğim dakikada iki eksi yemişim, ya arkadaş bi okusaydın bari be.
olunur arkadaş. bir kürt; türk te olur, müslüman da, alevi de, hristiyan da, musevi de, yezidi de...v.s. olur. herkes herşeyi olabilir. bunun nereden gelindiği ya da nereye gidildiği ile ilgisi yoktur. insanın kalbi nerede, nasıl çarpıyorsa öyle olur. insanları bir kalıba sokma çabası saçmadır. sadece; türkiye cumhuriyeti kanunları, buranın laik bir devlet olduğunu isteyenin istediğine inanbileceğini ve kendini türk hisseden herkesin bu topraklar üzerinde yaşayabileceğini söylemektedir.