birbirini tamamlayan kavramlar değildir. bu nedenle mümkün değildir.
newton'un müslüman olduğunu düşünelim;
ağacın altında oturan newton amcamız elmanın yere düştüğünü görür; kısa süreli bir beyin fırtınası yaşar ve sonuç : izzetinden sual olunmaz eyy rabbim!
din insanlara körü körüne bağlanmayı emretmez, gelişmeyi , öğrenip öğretmeyi , büyümeyi amaçlar.
klasik olacaktır ama ilk inen ayetin ikra olması gibi. *
Dünyanın en ileri gelen düşünürleri Müslüman mış vakti zamanında... Demek ki olası bir hadise.
Bu zamanda yok yapılamaz yok edilemez yok olmaz yok çakışır bilmem ne diye uyduruk şeyleri söyleyenler
bir tarih incelesinler diyorum.
mümkün olabilecek paradoks.
ama işte, din adamı bilim adamı olunca, işini gücünü bırakıp tanrının varlığını kanıtlamaya adıyor kendini, ve sonuçta sadece "din adamı" olarak varolabiliyor.
dan brown'un melekler ve şeytanlar isimli kitabında olan hadisedir. vetra soyisimli hem rahip hem bilim adamı amcadır. ve kitapta tanrının varlığını kanıtlamaya çalışırken (sanırım kanıtladığına inanıyordu.) öldürülmüştür.
din sosyal bilimlerden biridir ki buna ilahiyat diyoruz, pek çok bilim insanı bu alanda faaliyet göstermekde ve akedemik ünvanlar elde etmektedir. prof.dr. nuri öztürk hoca bir bilim adamı ve aynı zaman da bir din adamıdır. örnekler çoğaltılabilir.
olabilecek bir iştir. Kopernik kilisenin desteğini arkasına almış bir din-bilim adamıdır. Tabii çoğu yerde bu yazmaz. Bu da avrupanın bir yalanı olsa gerek. Ayrıca çağdaş astrolojinin temellerini ortaçağ cizvitçileri atmıştır. Bunlar bizden saklanan gerçeklerden bazıları sadece.
(bkz: avrupa nın 50 büyük yalanı)
bilim geçtiğimiz yüzyıla kadar kilise eliyle yapıldığından ve geliştirildiğinden, bilim adamlarına verilen ünvanların bile kilise çıkışlı olmasından kelli, gayet de olabilir bir iş olduğu tecrübe edilmiştir. neyin tartışmasını yapıyoruz ki amk.
