mezhebi olan insan zaten müslümanlıktan çıktığı için kendisine çok şaşırmamak gereken insandır. en'am suresi 159. ayet zaten mezheplerin islamla alakasız olduğunu söyler. bu durumda böyle bir insan var olabilir.
hz.ali ve müslümanlık olayına dair bir saptlama yapıp cehennemi haketmeye yeltenmeye devam edelim...müslümanlık'la ilgili problem,bunlar müslüman mı?, hayır alevi'lik müslümanlığın bir kolu değildir, hz. Ali ile olan münasebet, sadece onun da aynı aleviler gibi haksızlıklara uğradığı düşüncesinden hareketle varedilen bir empati sonunda ortaya çıkmış gönüldaşlık'tan öte gitmeyen bir sahiplenmedir. Alevilerin ibadet şekli cem'dir, cem evin de, yaşamaya ve insana duyulan sevgiden hareketle semah dönerek doğa'ya olan minnettarlıklarını sunarlar, ve bu ibadet'in olmazsa olmazı, dede ve saz'dır, dede'nin söylediği deyişlerle semah dönen can'larla birlikte ritüel tamamlanır, merakları gidereyim hz. ali ne saz çalar, ne de deyiş okur, keza 12 imamlarda öyle.
alevilik, islamın bir alt disiplini yada ona bağlı bir mezhep olmayıp, dinler üstü bir felsefeden beslenen(yaşam ve insan sevgisi), yüzyıllar boyunca katliamlara uğrasalarda otonomilerini yitirmemiş insanların günümüze kadar taşıdıkları bir yaşam felsefesidir.
alevi için tanrı insandır.
alevi için kabe, insandır.
eline, diline, beline sahip olmaktır.
din, dil ve ırk yüzünden insanları ayırmayıp, hiçbir kültürün otonomisini asimile etmek gibi bir kaygısı olmayan bir yaşanımdır.
hiçbir otoriteye ve yol göstericiye ihliyacı yoktur, çünkü alevilerin serüvenlerinin konusu bellidir, insanca yaşamak için direnmek, emekten yana olmak, ezilenden yana olmak, türklerin içinde yaşayan kürtten yana olmak, kürtlerin içinde yaşayan türk'ten yana olmak, azerilerin içinde yaşayan ermeniden yana olmak, ermenilerin arasında yaşayan azeri'den yana olmak... kısacası alevi olmak öteki'den yana olmaktır, çünkü öteki olmadan, hiçbir hakim kültür kendini tanımlayamaz.
Tüm bunlardan yola çıkılarak denilebilir ki, aleviliğin hakikatının karşısında tanrı mevzilsizdir. Ahlak'ı öğretecek olan, insanın insanda ki iz düşümleridir, ahlak öğretilebilir bir olgu değildir, deneyimleyerek ve deneyimleneni harmanlayarak elde edilen bir olgudur.Bu bağlamda alevilerin bir güce ve o gücün taşıyıcısı olan bir lidere ihliyaçları yoktur. insan insan'a yeter.
evet, müslüman değiller, olmak gibi de bir talepleri hiçbir zaman olmadı zaten.
Alevilerin tek istedikleri, eşitlik ve özgürlük temelinde yaratılmış bir kamu anlayışı içerisinde kültürlerini yaşatmaktır
kavram kargaşası içinde olaninsandır. kafası feci şekilde karışmıştır.
bisiklet ile motorsikletin farkını ayırt edemeyen insandır aynı zamanda. motorsikletin motorunu çıkarttıktan sonra da o aracın motorsiklet olduğunu iddia eder. ama motorsiklete hareket kabiliyetini veren mekanizma motorudur. onu çıkarttıktan sonra geriye kalan iskeleti bisiklettir. motorsiklet denemez.
alevilikten inancı çıkarttıktan sonra onu alevilik olarak adlandırmak da aynı derecede mümkün dğeildir. evet aleviliğin de bir felsefesi vardır ama içerisinde inanç da vardır. nitekim aleviliğin felsefi kısmı olan humanist düşünce alevilikle birlikte başlamış değildir. kökenleri konfüşyus zamanlarına kadar gider. ama aleviliğin doğuşuna bakıldığında asıl fikir ayrılığı kerbelaya dayanır. sonrasında sünni islamdan yolları ciddi bir şekilde ayrılır. zaman içerisinde yaşanılan yörelere göre de kendi içerisinde de ciddi ayrımlara gider ve toplam 18 fırkaya ayrılır. bu fırkalardan bazıları aleviliğin temel felsefesinden öylesine sapar ki hz. ali'nin (haşa) allah olduğuna gök gürültüsünü hz ali nin kırbacının sesi olduğuna inanır. tarih içerisinde mantıksız fırkalar ortadan kaybolur ancak bugün bu fırkalardan bir kaç tanesi halen görülmektedir. hz ali ile hz muhammed in yakın akrabalıkları ve dış görünüşlerinin çok benzer olması sebebiyle cebrail in şaşırarak hz ali yerine hz muhammed e peygamberliği getirmesine inanılan fırkalar ise halen vardır. ancak günümüzde ülkemizde ağırlıkla halifelik sıralamasında haksızlık yapıldığına inanılan görüş çokluktadır.
hz ali ye halifelik sıralamasında haksızlık yapıldığı için alevilik olarak sünnilikten ayrıl, aslen islamın halifesi hz ali olmalıydı de, sonra ben atesitim de. çok ilginç.
başlığın kendisine konu edindiği insanların, bu benimseyişlerinin büyük bir hata olduğu konusunda hemfikir olan, bu hatadan onları döndürebilmek için her biri tarih, sosyoloji,felsefe,antropoloji gibi disiplinlerin ırzına nasıl geçilir? sorusuna cevap olarak gösterilebilecek tez örnekleriyle başlığın altını dolduran yazarları altına toplamayı başarmış başlık. ha gayret, az biraz daha uğraş ve emekle ''iman yoluna'' dümenlerimizi kırdırtacaksınız!
aleviliğin temel paradigmasının kendini belirgin bir şekilde hissettirmesini kerbelaya, hz.ali nin camide öldürülmesine..vs.. bağlayan tezleri okudukça, bilgi kirliliği denen kavrama kanlı ve canlı bir şekilde maruz bırakılmanın ne anlam ifade ettiğini tecrube etmiş oldum. ama adama sorarlar, hani alevilerin camiye gitmemesini,hz.alinin camide öldürülmesine bağlıyorsunuz,arkadaş hz.ali camide değilde tuvalette öldürülseydi aleviler tuvaletede mi girmeyeceklerdi. bu ülke topraklarında yaşayan insanlar kılıçtan geçirilerek müslümanlaştırılmaya çalışırken buna karşı çıkan Alevilerin, inandıkları inanç ve kültürü yaşatmak adına bu müslümanlaştırılma politikasına direnmek amacıyla dağlara kaçtıklarını, katliamlara uğradıklarını bilmesek belki ortaya atmış olduğunuz statükocu tarih anlayışının ortaya çıkarmış olduğu kompradorvari etkisi bizede nüfus ederdi, ama işte o da sizin şanssızlığınız, gen uyuşmazlığından dolayı etki etmiyor.
bu arada, ey güzel yürekleri iman aşkıyla yanıp tutuşan çocuklar, hani sizin dininizde allahla kul arasına kimse girmezdi, insanların inançları sorgulanmazdı, dinde zorlama yoktu. eee nedir bu gayret ve telaşın nedeni, daha kendi inandığın dinin buyruk ve emirlerine kendin uymamaktasın, ha bilelim, eğer ki inanmayan bir adamı iman yoluna geçirdiğinizde bonus cennet puanı kazanıyorsanız,cennetcard larınıza bonus puanlar yükleniyorsa sırf sizin güzel hatırınız için irademizi sizlerin mutlu ve mesut bir şekilde geçireceğiniz cennet günleri için feda etmek onurların en büyüğüdür!
Ya Allah, ya Muhammed, ya ali şeklinde ki sloganvari motto nun etkisi altında yaşamaya devam eden Alevilerin olduğu bir gerçek, bu gerçeklilik bile tek başına, bu ülke toprakları üzerinde Alevilerin kültürlerini asimile etmeye yönelik olarak yapılan katliam, karalama ve iftiraların etkisini gösterdiğinin en somut örneğidir. Ama sayın arkadaşım, bu aynı zamanda senin inandığın dinin hiçbir buyruk ve emrine, o dine inananlar tarafından uyulmadığınında en somut örneğidir. islam dininde zorlama yoktur, kul ile Allah arasına girilmez, insanın inancı kendinedir, dinde zorlama olmaz şeklindeki emir ve buyrukların aslında zerre kadar geçerli olmadığının somut kanıtıdır.
Allah ve dini, borsada devamlı kar getiren hisse senetleri olarak tahayyül eden yatırımcılara selam olsun.
çelişkiye düşen insandır. aleviler içinde farklı yorumlar vs. olabilir, ama özünde hiçbiri allah'ı inkar etme gibi bir şeye yönelmez. sonuç itibariyle alevi, hz. ali'yi müslüman kimliği ile seven insandır, hz muhammed'i baştacı eden insandır.
Olaya önce kimlik açısından yaklaşan kişidir. Şöyleki; bu ülkede nice insanlar sırf ait oldukları kültür veya etnik kökeninden dolayı zulme uğradı, öldürüldü, katledildi. Bunu söyleyen kişi inançlı olmamakla birlikte kendi kültürüne, kendi kimliğine sahip çıkmak adına böyle bir yaklaşım içinde bulunabilir. Onurlu bir davranıştır kanımca. Çünkü "ben öldürüldüğüm kimliğimle varolurum" demektir bir nevi.
aleviliğin artık bi 'ırk' bi 'millet' kavramı olarak lügatta değiştirileceğine inanmama içten içe destek veren söylem. hani avaz avaz bağırmakta haklısınız * da ne diye "aleviyim,gurur duyuyorum" diye diye her yerde dikkatleri üstüne çekmeye çalışırsın ?
dinler, nedense doğumla birlikte gelir. bu ülkede, yeni doğan bebeğin nüfus kağıdına "müslüman" yazılır. bebeğin müslüman olduğu varsayılır.
müslümanlık, doğumla geldiğine göre, bu dinin mezhepleri de doğumla gelmektedir.
bebek doğuştan(!) alevi, sünni, şii, hanefi, hambeli, şafi ve benzeri müslüman mezheplerine ait olarak doğar.
o bebek büyüyüp ateist olur.
bu durumda o hem alevi, hem ateist olacaktır.
biri kanla getirdiği* özelliği, diğeri ise kendi seçimidir.
bir entryde örneklenen mavi44 ise daha karışıktır; çünkü ana babasından biri alevi, biri sünnidir:
(bkz: hem alevi hem sünni hem ateist olduğunu söyleyen insan)* ...
hadi edit de diyeyim:
iki entry var ki beni kombo manyağı yaptı:
1) bir de komunist olsa combo yapmis olacak insandir.*
evet, komünist olarak birinci komboyu kurtardım.
2) bir de kürt olduğunu söylediğini gözümde canlandırdım da, sanırım pis combo olurdu...*
ve evet, yarım kürt olarak ikinci komboyu da yaptım.
demek ki neymiş?
(bkz: hem alevi hem sünni hem ateist hem komünist hem türk hem kürt olduğunu söyleyen insan)***
hem sünni bir aileden gelip hem ateist olmak, hem katolik bir aileden gelip hem ateist olmak ya da protestan bir aileden gelip ateist olmakla aynı şeydir. bunda şaşılacak hiç bir şey yoktur. büyük ihtimalle kişinin "aleviyim" ifadesi, aleviliği benimsediğinden değil, sadece alevi bir aileden geldiğini belirtmek için kullanılmıştır. Bu durumu bir mezheple bağdaştırıp tartışmak bile çok saçma... Bırakın artık bu mezhep takıntılarınızı, dini gösteriş olarak kullanıp saygı toplamaya çalışma ayaklarını, bunun yerine önce insan olmaya bakın...
çok basit bir durumdur. alevi ailesinde doğmuştur ancak kendisinin tanrı inancı yoktur. misal müslüman bir ailede doğup tanrıya inanmayan biri gibi. ama alevilik meselesi aynı zamanda bir kimlik mücadelesini de temsil ettiği için alevi olduğunu ama gerçekte tanrı inancının olmadığını da belirtebilir bir insan. normal bir durumdur.
kendini kandıran insandır. alevilik bir ırk değil bir inanç sistemidir. elbette kendine has bir üslubu, kültür kodları var, islam'dan farklı noktaları da. ancak geçtiğimiz günlerde istanbul'da gerçekleşen 5. uluslararası inanç önderleri toplantısında balkanlardan dahi gelen alevi dedeleri (inanç önderleri) ortak bir sonuç bildirisi yayınladı. bu bildiride aleviliği islam dışı gösterenler kınandı, net bir şekilde aleviliğin islam'ın bir parçası olduğunu belirttiler. alevi inanç önderleri ki bu hususta söz söyleyecek en üst makamdır. önce bunca akil adamın söylediği söze bakarım sonra ayna karşısında sivilcelerini patlatan marjinal olmak için götünü yırtan liseli-üniversiteli ergene. hangisi daha mantıklı?
alevilik bir öğretidir tıpkı budizm gibi, o yüzden kişi hem alevi hem de ateist olabilir gayet.aleviler hakkında ahkam kesmeyi bırakın da herkes kendi inancını sorgulasın.alevilik islam değildir, mezhep de değildir, din de değildir. bir yaşam felsefesidir.
alevilik bir kimlik bir kültür tanımı haline gelmiştir yıllar içinde. özünde batıni heteredoks bir islam anlayışı olmakla birlikte günümüzde kullanım biçimi olarak neredeyse bir millet ırk gibi kullanılır olmuştur. alevilerde türk veya kürt mevhumları yoktur. özellikle doğu alevilerinin neredeyse yüzde sekseninin ana dili kürtçe olmasına rağmen kürtlüğü şiddetle reddeder ve kendi kimliklerini alevi olarak tanımlarlar. bu nedenlede bir kimlik haline dönüşmüş olan aleviliğin ateizmle birlikte aynı cümle içinde kullanılması yadırganmamalıdır.
bir tür hem yahudi hem de hristiyan olan biri gibidir. yani ırk olarak kendisini yahudi olarak tanımlayıp ama inanç açısından hrisitiyanlığı seçmiş kişi gibi. şimdi biri çıkıp ya alevilik bir ırk dğil diyebilir ki bunda da haklıdır lakin ben de zaten "gibi" demiştim.
herkesten ve herşeyden önce alevilerin kendi içinde cevap bulması gereken konudur.
öncelikle alevilerin aleviliğin tanımını yapması gerekir. şimdi biri çıkıp alevilik mezheptir diyor, diğeri çıkıp hayır ideolojidir diyor, bir diğeri çıkıp felsefedir diyor. bunu söyleyen tek başına sunniler, şafiler, hristiyanlar veya ateistler değil... bunu söyleyen, bu çelişkiye düşenler en başta alevilerdir.
şimdi alevi arkadaşlar kızacaktır bana ama biraz olsun düşündüklerinde hak vereceklerdir. bakın saygıdeğer alevi kardeşlerim, inancınız her ne olursa olsun saygım var, ama birinizin alevilik tanımı ile diğerinizin alevilik tanımı birbirinden farklı.