maziye döndüğümde ruhumdaki derin çiziklerin müsebbibi olarak gösterebileceğim, beni acıya, hüzne gark eden, bilimum türk solu kıvamındaki romantik şiirler okumaya sevk eden bir peynir çeşididir.
bahsi gecen peynirle alakalı bu elim ve vahim olay şu biçimde cereyan etmiştir.
sene gecen sene, yeni bir ilişkiye yelken açmış henüz ısınma turları atmaktayız. alsancak'ta rüzgarlı bir sonbahar akşamı deniz seyrederken burnum aktı soğuktan... kız arkadaşımın çantası yanımdaydı. ve;
ocd: hayatım, çantanda mendil var mı?
x: var, ver çantamı da vereyim... ocd :zahmet etme ben alırım...
dedim, dedim ama hay demez olaydım... o ne lan, kızın çantasında hellim peyniri var! o an "ben ne yaptım" şeklinde iç geçirdim. yüzümdeki ekşimeyi, sesimdeki titremeyi fark etmiş olacak ki, "ne oldu?" dedi. hellim peynirini gösterdim...
bim de satılırken gördüğüm ve yemekteyiz programından aklımda kalan peynir. muratbey marka olanı bim den aldım ve yıllardır aradığım lezzetin hellim olduğunu fark ettim. yemekleri sıcak seven birisi olarak peyniri de sıcak yiyebilmenin süper bir şey olduğunu farkettim. hellimi ılık suda biraz beklettikten sonra kızartarak yemek bir nebze olsun tuzunu hafifletiyor. gerçi bana aşırı tuzlu gelmedi. tuz oranı normalin biraz üzerinde. tadı çok güzel. tavsiye olunur.