avrupadaki müslümanların gıda maddelerinde aradığı özellik. dinen sakınca olmadığını belirten "helal" ibaresinin bulunmadığı ürünler tüketilmiyor.
ancak bu "helal" damgası vurulmuş ürünlerin ne kadar helal olduğu tartışmalı.
almanyada dönerciye giriyorum. "abi domuz eti yok dimi bunun içinde?" diye soruyorum.
- helal, helal. cevabı alıyorum.
- helal veya haramı ben ayırt derim, domuz eti var mı yok mu bunun içinde?
- helal helal.
dün afganistanlı bir hazırcıya gittim, hamburger yiyecem. "et dana eti ama helal değil." dedi.
dönerciye gidiyorsun et domuz eti, ama adam helal diyor.
kafam karıştı. ulemalar bir el atın şu işe.
zor bir hareket veya iş yapmış olanlara veya çok beğenilmiş bir söz söyleyenlere yöneltilen üst seviye övgüdür.
örnek: birisi halı saha maçında rövaşatadan gol atar, herkes 'abi helal olsun, manyak gol çaktın, titrettin tabiri caizse' derler.
Boğazina kaçan şeyden dolayı boğulma tehlikesi geçirmekte olan insanın sırtına olanca güçle vurulurken, bir yandan zikredilmesi gereken kelime, (bkz: helal helaal!)