1951 de rahim ağzı kanserine yakalanan namı diğer ' ölümsüz kadın' Henrietta Lacks dan alınan kanserli dokudur. Dr. george gey tarafından yapılan araştırmalar sonucunda bu dokunun gerekli ortam sağlandığında ölmediği ortaya çıktı. Henrietta Lacks adına ' HeLa' hücresi olarak adlandırılan bu hücreler günümüzde tüm laboratuvarlarda birçok deney için kullanılıyor. hatta yerçekimsiz ortamdaki davranışlarını incelemek için uzaya bile gönderilmiş. günümüzde var olan hela hücrelerinin sayısı Henrietta nın bedenindeki hücre sayısını çoktan aşmış durumda ve artmaya da devam ediyor.
HeLa hücreleri günümüze kadar gelen süreçte bir çok önemli görev üstlenmiştir:
-Söz konusu hücreler bulunmadan önce araştırmacılar hücreleri hayatta tutmak için oldukça fazla zaman, çaba ve malzeme harcıyorlardı, bu sorun büyük ölçüde aşıldı.
-Polio virüsü aşı testleri HeLa hücrelerinde denendi ve testlerin hızlı sonuçlanması sayesinde birçok insanın hayatı kurtarıldı
-HeLa hücreleri arasında bazıları diğerlerinden farklı davranışta bulunuyordu. araştırmacılar bu hücreleri izole etmeyi, çoğaltmayı ve yeni bir hücre hattı oluşturmayı öğrendi. bu sayede tüp bebek ve klonlamanın temelleri atılmış oldu.
-bu hücreler üzerinde yapılan moleküler incelemeler sonucunda bu hücrelerde aktif telomeraz enzimi aktivitesi bulunduğu gözlendi. kromozomların ucunda bulunan herhangi bir gen kodlamayan telomer, hücrenin her çoğalışında adım adım kısalır ve hücreyi ölüme götürür. telomeraz ise telomer e ekleme yaparak onu uzatır. bu bağlamda hücre ölümü ile telomer ilişkisi hela hücreleriyle biraz olsun aydınlığa kavuştu.
Kamserden ölen henrietta lacks isimli bir hanım ablamızın rahim ağzındaki kanserli dokudan (öldükten sonra) alınmış olan hücredir. -Labaratuvar ortamında yaşamını devam ettirdiği için de ölümsüz hücreler olarak da adlandırılır kanser hücreleri-. bu hücreler kanserli araştırmalarda kullanılan ilk insan hücreleridir.
