Rene Magritte'in foucault tarafından neden bu kadar sevildiğini açıklayan bir başka tablosudur. Tabloda açık duran bir şemsiyenin üzerinde duran su bardağı tasvir edilir. tezin su dolu bardak, antitezin şemsiye olduğu izah edilir. Sentez'e ulaşmak için her şeyi ters çevirip bardağı alta, şemsiyeyi üste almanız icap edecektir. Peki bu kullanışlı mı olacaktır? Yani şemsiye amacı dışında mı kullanılacaktır gibisinden bir soru da yöneltilebilir. bu durumda da yeni bir teze, antiteze ve senteze ulaşırız. Bu da diyalektiğin bizzat kendisidir zaten...
rene magritte'nin muazzam eseridir. aslında rene magritte daha çok bu bir pipo değildir isimli şaheseriyle bilinir. bence hegel's holiday isimli tablosu da muazzam bir yapıttır. bir şemsiyenin üzerine koyduğu içi su dolu su bardağı figürüyle şemsiye ile bardağı olumsuzlar. bu bir pipo değildir isimli eserinde resime müdahale ederek - yani ilgili yazıyı yazarak- bizleri allak bullak eder. buradaysa bizi tamamen yalnızlaştırır.
şemsiye açık haldedir ama kullanılmaz.
buradaki durum bana lautreamont'un dikiş makinesi ile şemsiye zıtlığına dair örneğini anımsatır. bunu son derece şiirsel bulur. mesela bu zıtlığı en iyi kullananlardan biri de franz kafka'dır. alakasız bir mekânı alıp bambaşka bir şeye dönüştürür. romanında bahsettiği ilkokuldaki sevişme sahnesi buna verilebilecek en güzel örnektir kanımca.