durumuna göre değişir hediye alınacak kişi sevgili vs sevilen bir kişiyse alınan hediyenin parasından çok niteliği manevi değeri önem kazanır. birde uyuz olunan ama hediye alınmak zorunda olduğun insanlar vardır mesela lise döneminde yapılan yılbaşı çekilişlerinde sana çıkan kişi hoşlanmadığın bir insansa hem kendini küçük düşürmemek için basit bir şey almaktan kaçınırsın hemde ona harcaycağın paraya acırsın. sevgililer günü, yıl dönümü gibi zamanlarda hediye almayı sevmiyorsan da kapitalizmin oyunları bunlar tipinde bir savunmayla kool bile olabilirsin kızın gözünde... tabi bu ancak ilişkinin ilk dönemlerinde işe yarar sonra kız senin beynini ele geçirmeye başladığı için artık durduk yere hediye bile almaya başlarsın hediye işi karışıktır yani öyle herkes beceremez.
hem vermesi, hem de alması. hele böyle kalabalık ortamlarda.
verilen hediye herkesin içinde açılır, millet hediyeye odaklanmıştır, içinden sanki sihirli değnek, hayatın anlamı falan çıkacaktır. böyle kat kat paketlenmiş, görünmeyen o gizemli şeyin paketini açarak, herkese ifşa etmek de insanı psikopat bir şekilde çırılçıplak hissettirmektedir. sanki paketi değil, sizi soyuyormuşlar gibi. ben beğenmişim, ben almışım, ya da sevdiğim biri beğenmiş, bana hediye etmiş, ne diye herkesin içinde reklam ediyim kardeşim? açmıyorum, açtırmak da istemiyorum. herkes eve gidince açarsın bakarsın ne güzel yalnız yalnız. beğenmezsen de, kalabalık ortamlarda yapmak zorunda olduğun gibi, beğenmemene rağmen "ay çok güzeeeeeeeell" demek, rol yapmak zorunda kalmazsın işte. belki alınan şey çok dandik, herkesin içinde açılıp herkese rezil olunacağına, yalnız başına açtıtırıp sadece bir kişiye rezil olursun.
az önce sözlükte dolanırken gelen kargo paketini açtığımda başıma gelen olay.ağız kulaklarda sözlükte hediye almak başlığı bulunur bunlar yazılır.çok sevindim çok.