hedefimiz kamuda da turbani serbest birakmak

güzel bir açıklama.

burası islam ülkesi değil mi? ne demek bununla yetinmek? elbette yetinilmiyecek, islam'ı hayatın her saniyesine, her aralığına sokmadan nereye böyle?

(bkz: durmak yok hizmete devam)

türkiye'deki dinsiz-imansız, artist, sivilceli, 16-25 yaş arasındaki cahilleri kızdırmış açıklama.

(bkz: hedefimiz iran türkiye ortak islam birliği)

elin yabancısı hedef olarak, insan hayatını kolayla$tırmak için yeni projeler dü$ünürken, ham madde kaynakları ararken, bilim adamları yeti$tirirken ülkemin hedefi pek "gerekliydi", "lazımdı", $uydu buydu.

(bkz: aferin çok iyi dü$ünmü$sünüz)

sonraki "hedefiniz" de türbanlı "bayan" doktorların erkek hasta muayene etmemesi olabilir zannımca.

sureci hızlandıracak,ortalıgı kızıstıracak beyanatlardan sadece biri.
kırılma noktasına dogru gidiyoruz.siz sozluklerde yazdıklarımı sadece
internet basında bos vakti olan insanların okudugunu zannetmiyorsunuz herhalde.
eminim ki ordu mensubu akil insanlar da takip ediyordur.
bazıları dinle o kadar cok oynuyorlar ki sonunda ellerinde kalacak haberleri yok.

bir fransız askerinin el uzatması sonucu güneydoğu'da kurtuluş ateşinin yanmasının sebebi olmuş başörtüsünün, bu ülke kurtulurken savaşıp şehit olanların uğrunda öldüğü değerlerden birisinin simgesi olan başörtüsünün, bu devlette tekrar yerini alması, iade-i itibarının yapılması, kahraman kara fatma'nın düşmana saldırırken başında taşıdığı o siyasal simgeye edilen ihanetin sona ermesidir.

(bkz: yalaka mod on) *

daha sonra liseler, sonraki hedefleri ilkokullar, anaokulları açıkca hedefleri türkiye cumhuriyeti ve onun laik, demokratik yapısı demokrasiyi araç olarak gördüklerini laiklik düşmanı olduklarınıda kendi ağızlarından defalarca dinledik. buda o açıklamaların bir yenisi.
http://www.youtube.com/watch?v=_9Nl53RoR8w
http://www.youtube.com/watch?v=a9IDyCb_Ff0
http://www.youtube.com/watch?v=Ey2XX9kZj4w
not: türkiye islam ülkesi değildir. türkiye cumhuriyeti devletinin dini yoktur. bütün vatandaşlarına eşit uzaklıktadır.

bu memleketi bu kadar gerenler, kutuplastiranlar, kadinlarin kafasini, turban denilen o garabet seyle ortme derdinde olanlar, tarih onunde sorumlu olacaklardir bu inatlarindan. laik devletin orasina, burasina dosemeye calistiklari mayinlar onlar da dahil, hepimizi oldurur patladiginda unutmus gibiler.

(bkz: zinisim adnikraf ninekilhet)

cumhuriyet'in yaşandığının, ya da en azından yaşanması gerektiğinin farkında olmayan, memleketi islam ülkesi zanneden gerici cahillerin, tarihlerini bilmeyen arkabahçemin inançlılarının olumlu bulduğu açıklama.

(bkz: haydi iran a canım benim)

hayır anlamadığım, bu inanç denilen şey o kafayı sıkmadan yaşanamıyor mu? illa ki o baş bağlanmalı mı? bit olacaksınız lan. pire olacaksınız. hayır o değil, bir de çok fena ter yapar sıcak havalarda o. leş gibi de kokutur insanı?

amacın açık edildiğinin göstergesidir.amaç insanların dini inançlarını özgürce yaşamaları değildir.amaç ülkenin laik demokratik yapısını bitirmektir.acaba farkında mıyız...kılık kıyafet kanunu değiştirildiğinde üniversitelere poşularla,sarı-yeşil-kırmızı ve hatta üstünde apolu t-shirtlerle,cübbelerle,takkelerle,kara çarşaflarla,sarıklarla girilebilecek.bu kanunun kamu kurumları için de değiştirildiğini düşünün bir...bir anlık gözünüzü kapayıp bir devlet dairesinde düşünün kendinizi.10 cm sakallı,sarıklı ve cübbeli bir memur.başka bir bayan memur.gerçi bayana benzemiyor hiçbir yanı...gözleri bile belli belirsiz.ellerinde simsiyah eldivenler...ve tüm kamu kuruluşlarında hayal edin şimdi bunu...bir de şu açıdan bakalım.o devlet dairesine misal ben kot pantolon ve t-shirtle gittim diyelim.bu memurlar benim işimi yapacaklar.ancak kılık kıyafetim nedeniyle yapmak istemiyorlar.çünkü onların inancına uygun giyinmiyorum..sanki dinlerimiz farklı da...devlet dairesinde işini yaptıramayan ben düşünmeye başlıyorum.demek ki benim de böyle giyinmem lazım hor görülmemek için diye...buna da mahalle baskısı deniyor efenim.toplum baskısı deniyor.

tüm bunları hayali de olsa öngörünce amaç daha net anlaşılıyor değil mi?
cumhuriyet rejiminin tüm inkılapları kötü niyetli kişiler başta olunca nasıl bir anda tarih oldu değil mi?

tank paleti seslerini özlemiş siyasetçi açıklaması. bu ülkeyi yıllardır şeriat-darbe kutupları arasında yaşatmaya mahkum edenlerin allah cezasını versin.

ben de kamu dairelerinde dal daşşak gezebileceksem niye olmasın. Özgürlükse herkese özgürlük.

(bkz: #2905631)

"hedefimiz, türbanı ilköğretimde serbest hale getirmektir" cümlesi kadar yadırganmaması gereken cümle..

amaçlar yavaş yavaş açıklanıyor, kamuda ki atatürk resimlerini indirmek isteyen zihniyetten başka bir şey beklenmemeli.beyinler türbanlı olmasın.

ibb * zaten birakmistir. bunu da alenen gostermektedir.

görsel

zaman otesinden gelen edit: ne lan yalan mi soyluyoruz. linkini de verdik. neyine eksi oy veriyorsunuz?

türbanın serbest bırakılmaması ve toplumdan dışlanması, türban takan kadınların ve onları destekleyen herkesin cemaatleşmesine, kendi gruplarına kurmasına ve bir uzun vadede bir ülkede her özelliği aynı iki bölünmüş toplum oluşmasına sebebiyet verecektir. bu grup gün geçtikçe büyümektedir. bunu akp nin oy artışından da bir nebze olsun anlayabiliriz.

laik bir ülkede bir insanın giyim kuşamı, davranışları, vb. siyasi simgeler dolayısıyla engellenebilir. fakat türkiyede yapılan en büyük hata türban/başörtüsünün siyasi bir simge olmayışı, kuranda yer alması ve bir ibadet olması gerçeklerinden ötürü siyasi simge olarak kabul edilmesi son derece yanlıştır. kanıt için isteyenler nur suresi 31.ayete bakabilirler.

Nur suresi 31.ayette aynen şöyle söylenmektedir.

Mü'min kadınlara söyle: 'Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah'a tevbe edin ey mü'minler, umulur ki felah bulursunuz.'

laiklik, bir ülkede din ve vicdan özgürlüğüne müdahele etmek değildir. başörtüsüne siyasi simge diyenler, ibadetlere siyasi simge diyorlarsa eğer namaz kılmak da yasak olmalıdır çünkü bu da bir ibadettir. ama üniversitelerde kampüslerin içlerinde camiler var. bu da laikliğe sığmaz o zaman ama öyle değil. başörtüsü bir ibadettir siyasi simge değil. başörtüsü yüzünden okuyamayan, geleceğini kuramayan, hayallerini unutmuş olan bir kişi siyasi simge için mi bu kadar diretiyor? o ağlayan bayan arkadaşlara gidip sorun bakalım size siyasetle ilgili en ufak birşey söyleyeceklermi. Başörtü takmalarındaki tek sebep Allah rızası içindir. kendine kuranda emrolunduğu içindir.

Allah'ın emrini kamu alanından çıkarmak kimin haddine düşmüştür? bunun vebaline girenler bunu nasıl ödeyeceklerdir? bunları da düşünmek gerekir. bencillikten kimseye bir fayda gelmez.

nitekim yapılan anketlerde kamu alanlarında başörtüsü serbest olsun diyenlerin oranı %75 olmasın diyenlerin oranı %25 olarak çıkmatadır. bu devran böyle sürdüğü müddetçe bu oran daha da artacaktır.

Başörtüsünün olduğu ortamda başı açık olan hanımların dışlanacağı ve kötü gözle bakılacağından bahsediliyor bazı platformlarda. bu düşünce yanlış ve çok bencilcedir. bir tarafta inandığı dinin gereksinimlerini tüm çabalarına rağmen sistem tarafından yerine getiremeyen bir kişi olacak diğer tarafta ise ya dışlanırsam ihtimaline dayanarak banane girmesin düşüncesi insana trajikomik gelmektedir.

"bana bilmediğim bir şey söyle" demek isterdim bu açıklamayı yapan şahsiyete.
zaten biz de bu yüzden istemiyoruz üniversitelere türbanla girilmesini. gerisi gelecek biliyoruz. sonra kamu kurumları gelecek. ardından laikliği yeniden tanımlamaya çalışacaklar. o sırada bir darbe olacak ve al sana bir elli sene kayıp daha.
şu anda şeriati getirme imkanları olsa 5 dakika bekleyeceklerini sanıyor musunuz?

islam da iki tane kavram vardır. birisi darül-islam diğeri ise darül-harp. birincisi islamın hayatın her alanına hakim olduğu hiçbir sınır olmadan fütursuzca yaşandığı yer demektir. ikincisi ise bunun tam tersi olarak müslümanlara ait olmayan, fethedilmemiş yer anlamına gelir. işte ne yazık ki laik cumhuriyeti içlerine sindiremeyen tarikat liderleri, cemaatçiler, saf anadolu insanını laik türkiye'nin de bir darül harp ülkesi olduğuna inandırdılar. 80.000 camiisi olan, üzerinde 5 vakit ezan okunan bu ülkeyi kafirlerin elinden alınması gereken kayıp ülke ilan ettiler. bunu yaparkende eğitimsiz, yoksul kitleleri din adına kıyama çağırıp yer altında örgütler kurdular. (ibda-c, hizbullah gibi) fakat sonuç daha farklı oldu ve karşı devrimciler siyasi anlamda bir ''galibiyetin mümessili'' oldular. cumhuriyete ve atatürk'e düşman milyonlarca insan yetiştirdiler ve bugün artık meyvelerini topluyorlar. karşı çıkmak boş, artık bu topraklarda laiklere yer yok.

türkiye bir islam ülkesidir demek tamamiyle yanlıştır, ülkelerin milli benlikleri vardır *, dini benlikleri diye bir görüş olamaz. Çünkü din tercih edilebilen bir görüştür. insanlar dini inançlarını birbirine lanse etmek * veya kişiye özel inançlarını diğer insanlarla paylaşması diğer insanlara dini görüşlerini sunması insanlar arasında görüş ayrılıklarından dolayı çatışmalar yaratır ve kamu alanlarında türban takılması çifte standart uygulamasını doğurur. Hükümetin bu çatışmaları hafife alarak medeniyete balta vurması sadece gündem yaratmak yarattığı ve yarattığı gündemden kendisine pay çıkarmasıdır.