delikanlılığın ilk kitabını yazmış anadolulu truva prensi. aşil tendonu ile yaptığı görkemli savaş sonunda acı bir şekilde hayatını kaybeder. savaş öncesi aşil ile yine delikanlı bir anlaşma yapmaya çalışmış ama durumdan anlamayan aşil, onun ölüsünü sürüklemiştir. sonra insafa gelmiş, hector' un ölüsünün truva kralı tarafından alınmasına izin vermiştir.
hector gibi bir karaktere tüm anadolu saygı duyar, atamız da bu saygıyı yerli yerinde vermiştir.
Engin Ardıç'ın vaktin birinde köşesinde belirttiği üzre, izmirli bi vatandaşımızın hasan olan ismini değiştirip aldığı isimdir. vatandaşımızın gerekçesi ise " ben arap mıyım kardeşim? hasan arap ismi" demesidir. hector ne kadar türk ismiyse artık.
frenklerin de ve romalılar'ın da kendilerinin onun soyundan geldiklerine inandıkları kişi.
fransız'lar da italyan'lar da paris'in kaçırdığı hector'un oğlunun kendi ülkelerine geldiğini, ve soyunu burda devam ettirdiğini iddaa etmektedirler. savaşlarda askerlerini "siz hector'un soyusunuz" diyerek gaza getirmişlerdir.
aşil'in bencilliğine ve tanrılardan torpilli gücüne karşılık; erdemi, sadakati, cesareti sembolize eder.
yunanlı değil, antik yunan'ın en büyük rakibi batı anadolu medeniyeti ion kökeninden gelen truvalı'dır, yani anadolu'ludur.
batı'dan, yunan'dan gelen saldırılara karşı, anadolu'yu savunan kahramanların belki de ilki ve en büyük simgesidir. anadolu'nun içinden toplanan askerleriyle topraklarını savunmuştur. bu yüzden fatih te istanbul'u fethinden sonra, atatürk te yunan'ın denize dökülmesinden sonra, bu simgeye ve hatıraya atıfta bulunarak "hektor un öcünü aldık" demiştir.