born to be wild adlı şarkısında steppen wolf söylüyor bizler için, heavy metal thunder. burdaki heavy metal muhtemelen o gürültülü, eski model ve büyük ihtimalle üstü açık olan araba. bir rivayete göre heavy metal müziğin ismi burdan gelmektedir. neyse biz şarkıya dönelim, ... i like smoke and lightning, heavy metal thunder, ...
heavy metalin çıkış noktası ingiliz işçi sınıfıdır. fabrikada mesaileri bittiğinde eve gitmeden önce barlarda toplanan işçiler burada küçük yerel gruplar kurarak müzik yapmaya başlamışlardır. çoğunluğunun ağır sanayi işçisi olmasından dolayı çivili bileklik ve kemerlerde bu kültürün ayrılmaz parçaları olmuştur.
Heavy metal'de hayatla ilgili herşeyi en objektif şekilde anlatarak müziğe yansıyan gerçek. Chuck Schuldiner babamın da müziğidir; heavy metal yapar ancak death ezgisi de verir. Hayatta yapmak istediğim tek müzik türü. Hele ki; solo atmak yok mudur? "işte! bunu seviyorum lan!" diyorum. dinlerken ve çalarken.
''heavy metal, insan emeği ile yaratılan ve insan gücü ile çalınan analog bir yaşam kesiti oldu daima. ve gücünü bu doğallıktan aldı; insana, içindeki duygu kadar yakın oldu.
gelecek bin yılda da politik kaygılar, sosyal değişim sorunları,gelecek korkusu gibi birçok sorun insanın daima yaşadığı sorunlar olacak ve heavy metal, bu evreleri özümseyerek yansıtacak, tanıklığını yapacak ve insanın varlığı ile hayat bulacak değişerek. belki de değişmeden, insanın beyninde ve yüreğinde şekillenecek ve parmaklarının ucunda yaşayacak yine, sonsuza dek.''
heavy sıfatının kullanılma nedeni müzisyenlerin işlerine verdikleri ciddiyet ve duyguların yoğunluğuydu. 60lı yıllarda hard rock olarak tanımlanan formun daha sert ve kompleks türevini tanımlamak için kullanılmaya başlandı.
geçmişten günümüzü gelen birçok rock türevi kapsayan, onların kimliklerini oluşturan temel unsurdur heavy metal. -başlangıcından bugüne heavy metal adlı kitaptan özettir-
heavy metal ise klasik rock soundunun değişmesiyle oluşmuş bir müzik türüdür. ben metalciyim diyenler de vardır ki örnekle açıklayayım:
eski rockerlardan gazeteci ülkemizin en büyük rock festivalinde yaşadığı durumu söyle anlatmış gazetesinde: burada bir şey almak için önce fiş almanız gerekiyor, para yerine o fişleri kullanıyorsunuz. fiş almak içinde uzun bir kuyrukda beklemeniz gerekli. dayanamadım önümdeki uzun saçlı delikanlıya sordum
-bu sırada beklemekten memnun musun?
-tabiki hayır, kimse memnun değil
-eee tepki koymak gerekmiyor mu peki?
-işe yaramaz abi düzen böyle
-niye sen rockcı değil misin?
-ben metalciyim abi.
hayat boyunca simsiyah giyinmenin dış dünya tarafından saçma karşılanmasının bünye üzerinde uyandırdığı ve bulundurduğu mutluluk hormonu salgılayan müzik türü.
avrupada almanya'nın şu anda kalesi olduğu müzik türüdür. en fazla festival almanya'da yapılır, en çok konser orada yapılır. haydi kızlar önce okula, sonra almanya'daki metal festivallerine.
(bkz: heavy new year)
heavy metal, bir çok metal tarzına kaynak olmuş bir 80ler tarzıdır. bir gün biri çıkıp heavy metali black sabbath ve led zeppelin çıkardı demiş herkes de buna inanmıştır. ama iki grupda sadece bu tarzın reklamını yapmış ama asla bu tarza ait olmamıştır. heavy metal agresiflik içermez. aşkdan duygulardan bahseder. tek gitar kullanılır. sololar sanatsal bir yapı izler. şimdilerde glam olarak adlandırılmış olsa da bu bir yanılgıdır keza glam bir giyim ve görünüş modasıdır. metallica(!), megadeth, slayer, manowar ki hatta iron maiden (ki kendilerine aşık olan ben bunu kabullendim) bile aslen bu tarza girmemektedir. bu tarzı icra eden gruplara örnek;
(bkz: ronnie james dio)
(bkz: dokken)
(bkz: whitesnake)
(bkz: def leppard)
(bkz: cindrella)
günlerden bir gün, dört arkadaş stüdyoya girerler, bütün alet edavat tamamlanır. içlerinden biri ''arkadaşlar hadi başlıyoruz, duranın anasını s.keym'' dedikten sonra, hayvan gibi, böğüre böğüre ''whwhhwaaaaaaaa, whuuuuuuuuaa, wheeeeeeaeavvv'' şeklinde sesler çıkararak, müzik aletlerini parçalarlar. dışarıda, bunları dinleyen uyanık bir yapımcı ellerini ovuşturarak '' çok para var bu işte'' diyerek, elinde sigarasıyla uzaklaşır. heavy metal böyle doğar.
(bkz: kaynak:götüm)