Sahnedeki grubun izlenmesine mani olan fiziki eylemdir. Sahnede görülecek bir şey yoksa mesele yok ama varsa ve oradaki grup efsane sıfatına haiz ise eylem bir kayba denktir.
eylül sayısında yine bomba gibi olan metal dergisi. tek kötü yanı blue jean gibi boktan bir derginin eki olması. ama suçlayamıyorum da onları. metal müzik dergileri sevilmiyor türkiye'de.
neyse içerikten bahsedicem biraz. öncelikle avenged sevenfold hakkındaki 2 sayfalık yazı her ne kadar gayet sıradan şeyler de olsa yine de güzel. ben yeni albümleri nightmare hakkında şöyle sağlam bir eleştiri yazısı beklerken onlar grubun kariyerine odaklanmış. ama olsun bunu bulamadığımız zamanlar da var. üstelik bir de poster vermişler a7x in. gerçi posterde gözümüz jimmy yi aradı sürekli. bomboş geldi birden gözüme poster. zaten dergiyi alma sebebimdi avenged sevenfold.
gelelim diğer güzel şeylere. ilk olarak derginin kapak resmine iddia ediyorum ki tüm metalseverler bayılacak. iron maiden ın son macerası the final frontier karşımıza kapak olarak çıkıyor. gayet de güzel olmuş. bravo diyoruz tasarlayanlara. dergi içerisinde yine 4 sayfalık bir iron maiden yazısı var. maiden faları yine iyisiniz hadi.
30 eylül de türkiye deki sevenleriyle buluşacak ozzy osbourne la ilgili yine yazı var dergide. bu arada dergi ozzy konserine tam 20 adet bilet dağıtıyor benden duymadınız ama.
benim için gerçekten önemli gruplardan biri olan papa roach a da tam 2 sayfa ayırmış. evet headbang bu ay çok sevdim seni. keşke bir de p.roach poster verseymişti ama buna da şükür. p.roach hakkında son derece olumlu bir yazı yazılmış. yeni albümleri time for annihilation da baya övülmüş.
ayrıca godsmack, disturbed, blind guardian, scorpions gibi dünyaca ünlü gruplarla ilgili de ayrıntılar var. metallica hayranlarının bayılacağına her şeye iddiaya girebileceğim bir de poster vermişler. taa 1986 dan kalma bir fotoğraf hem de.
uzun lafın kısası bu ay headbang cidden okunabilir bir dergi olmuş. emeği geçenlerin ellerine sağlık. bir dahaki aya avenged sevenfold un turneleri hakkında ayrıntılı bir yazı bekliyorum bunu da belirteyim.
boyundan değil de belden yapılması doğru ve sağlıklı olan hevi metalci eylemi. Bir de aynı isimde dergi vardır ki blue jean'le birlikte değil de ayrı satılsa harika olacaktır.
artık blue jean'den bağımsız olarak kendi başına çıkması gereken dergi. bir rammstein posteri için dört lira elli kuruş verdim lan, yemin ediyorum içim kan ağlıyor. haydi sadece headbang'i alıyor olsam ve onun içinde r+ posteri olsa bu kadar acımam o paraya. ama arkadaş yanında abuk sabuk bir twilight eki bir de o sinir bozucu kız miley cyrus'un yapbozunu verdiler. blue jean desen okunmaz bile, tam intiharlık.
demem o ki, artık bağımsızlığını ilan et sevgili headbang, sinirleniyorum çünkü. neyse bari slayer da varmış posterlerde.
kel kafayla da pek güzel yapılabilen danstır. denge ve ritm en önemli unsurlardır kel metalci kardeşlerimiz için, bunu iyi tutturmaları halinde salak falan da görünmezler, kafaları yine aynı şekilde döner. bu abilere "ahuah çok mal" diyenler uzun saçlarıyla kafa sallayamayan dürrüklerdir. athletic bilbaoluyum diye not düşmek isterdim ama hayır belirtmeliyim, orta saçlı bir lise öğrencisiyim, saçlarımın önü, yanı, gökyüzüne bakan dilimi falan açık değil, daş gibi de saçım var lan. ama hedbeng yapan kellere saygım sonsuz, ciddi ciddi çok sağlam hedbeng yapanları da var bunların.
bir de iyice tvaylayvt dergisine dönen blue jean'in ücretsiz, çok faydalı bir eki bu. slayer ve rammstein posterleri var bu ay. megan fox da var. ama ramm veya slayer'ın arkasında olduğundan asamayacağım onu. hehehe. çok güzel lan. megan fox yani.
kanımca muhabbet ku$larına doğu$tan yüklenen bir opsiyondur bu. lkjgldfş. müzik yok bi$i yok adam götüm kadar kafesin içinde kafayı sallayıp duruyor lan. fw:fw:fw:çokkomikkkk.
simone simons yaptığı yüzlerce kez izlenebilir.zira o muhteşem güzellikteki saçların havada ahenkle dalgalanmasını izlemek insanın içini huzurla doldurur.
spin headbang (başı 360 derece döndürerek aşırı hızlı yapılan teknik) yapanların omur disklerinde ne gibi sorunlar yaşanıyor bilemesem de çok hoş gözüküyor. saçların parlak ve bakımlı olması da ayrı bir estetik kazandırıyor. bence çok hoş bir heavy metal sahne atraksiyonu. deli danalar gibi wall of death yapmaktan çok daha asil ve zarif, tabi dizlerin, bacakların, kolların duruşu veya hareket ediliyorsa süzülüşü de önemli.
kadınlardan simone simons iyi yapar, o da spin headbang yapabilenlerden.
amon amarth'ın senkronize headbang yapışı da etkileyicidir. johan hegg'in saçları, kirpikleri ve sakalları ayrı ayrı hortumcuklar halinde headbang'e eşlik eder. o viking gibi cüssesinin tepesinde 360 derece dönen kafanın kopup size doğru gelmesiyse şahsi kanaatimce 1000 kg'lik acme ağırlığının altında ezilmek gibi bir etki bırakacaktır. (bkz: evde denemeyin)
saçlarımın aşırı gür, kalın telli ve dalgalı olmasının avantajıyla, boynumun ağrımasına da yol açmayacak şekilde havada ağır 8'ler çizerek yaptığım özgün bir headbang tarzım vardır benim de. severim. gaza gelirsem yaparım.
iyi dergidir, içerik bakımından da fena değildir ama keşke daha fazla albüm kritiğine yer verseler. şahsen zor dergisini okumaya başladıktan sonra bu dergi bana biraz boş gelmeye başladı desem abartmış olmam sanırım. ayrıca derginin en kötü özelliği, grubu tanıtacağım diye veya albüm kritiği yapacağım diye işin bokunu çıkarmaları. adamlar müzik ekseninden bir anda kopuyor ve edebiyat bilgilerini (!) sergilemeye başlıyorlar. açıkçası bana çok kasıntı geliyor bu. bir albüm kritiği okuyayim dedim, resmen grup dışında her şeyi anlatmışlar. gereksiz bilgiler, betimlemeler vs. abi albümü anlatınsana, doğru düzgün bi kritik yapınsana be yaaw! tamam anladık iyi yazıyorsun da okuyucuya asıl bilgiyi ulaştıramadıktan sonra bu neye yarar. tabii bütün yazarlar öyle değil hakkını yemeyelim şimdi hepsinin. isimleri de aklıma değil zaten hiçbirinin.
philip hansen anselmo tarafından kitabı yazılan mükemmel hareket. gaz şarkılarda yapılmazsa olmaz hareket. ama öyle amı götü dağıtmış grupların siktiri boktan şarkılarıyla yapılmaması gereken hareket. kimlerin şarkılarıyla yapılır kanımca;
(bkz: pantera)
(bkz: lamb of god)
(bkz: slayer)
(bkz: at the gates)
(bkz: the haunted)
(bkz: fear factory)
(bkz: kreator)
(bkz: carcass)
vs..
metal müzik eşliğinde sekronize bir şekilde, müziğe tempo uydurma olayıdır...
Rock & metal müzik severler tarafından bilinen head bang ( Yani kafa sallamaları ), diğer müzik tarzları tarafından; hep acayipsenmiştir.
Biz onların dinledikleri müzik ile yaptıkları hareketleri kıyaslamazken; onlar bizim bu davranışımıza bir türlü anlam verememektedirler.
Head bang bende uyandırdığı hisleri kısaca size özetleyeyim. Belki kısa derken uzatabilirim ona göre * Benim sağım solum belli olmuyo çünkü *
Head bang rock müzik severleri ve metal severlerin müzik ile beraber ritim ve melodilere eşlik ettiği veya bu ritimleri,
melodileri içinde yaşatmasıdır.
Yaşatmadan kastım, parça sözleri yabancı olduğu halde, tınılarda ki duygular o kadar açıktır ki bize göre hangi duyguları tatmamız gerekiyorsa onları tadıyoruz.
Bir de dinlediğimiz tarzların alt tarzlarınında; içerik olarak neler olduğunu da bildiğimiz için sözler pek te anlam ifade etmiyor kısmen...
Örneğin; death ve black metalde konular genelde cinayet , satanizm üzerine kurulu olduğu halde ; dinleyen illaki bu duyguları da yaşıyor demek değildir tabii.
Ama ona uygun temalar olan nefret, kin, öfke gibi duyguları hissedip yaşayabiliyorsunuz.
Bunların head bang ne alakası var diyorsanız, size cevabım şu olacak…
işte bu az önce anlattıklarım ile beraber bu kafa sallama tabir ettiğimiz şeyler ortaya çıkıyor.. Yani o duygular ile beraber müzikler ve beden bir araya geldiğinde işte head bang o zaman ortaya çıkıyor.
Birde head bang, benim için şu örneğe benzer… Birazdan bekleyin uleyn:)
Öpüşmekten hiç farkı yoktur benim için.. Şimdi ne diyo lan bu lavuk diyorsunuzdur… Kardeşim bi bekleyin yahu.. Diyoz ya olum bu söylettiklerim bana göre:)
Nedeni, öpüştüğünüzde ; karşınızdaki sevdiğiniz ile beraber bir bütünü oluşturursunuz dimi.. ve O an gözleriniz kapanır, ve o an sanki partneriniz içinde var olur gibi hissedersiniz.
işte head bang bende bu farkı olmayan şeyleri de yaratıyor. Tamamıyla sanki başka boyutta, hatta o notaların arasında yolculuk etmeye benziyor.
Size bu örnekten hangisinin dinleyenler tarafından ağır bastığını söyleyeyim.. Eğer head bang dorukların da ise; yanınız daki hatun; o an hiçbir anlam ifade etmez. Tabi ağır basan head beng olur... Tabi her zaman böyle olmayabilir de...
siz konserlerde adam akıllı köşenize çekilmiş biranızı yudumlarken, kenardan köşeden, hatta günümüzde her yönden çıkıp gelen, kendilerini kaybetmiş men in black gençliğinin, yıllarca didinip uzattıkları saçlarını, gözünüze soka soka, kafalarını bir öne bir arkaya aksak ritmlerle savurması eylemidir.