tam anlamıyla erkeklerin hangi hareketinden ne anlam çıkarılması gerektiğini gösteren film olmuş. çok fazla karakter ve çok fazla olay var; ama yine de eğlenceli bir film. tipik hikayeler olduğu için sonunda ne olacağını az çok tahmin edebiliyorsunuz; ama yine de izlenebilecek bir film. özü de şu: erkekler yalındır. ne hissederlerse, ne isterlerse onu söylerler. bir şeyleri ima etmeye çalışmazlar.
--spoiler--
eğer senden hoşlanmışsa o seni arar. eğer seninle olmak istiyorsa ne yapar eder ve olur.
--spoiler--
evet çok klişe bir film ama scarlett johanson denen yaratık bu kadar mı seksi olur kardeşim.
--spoiler--
Filmde çıktığı erkekler tarafından asla geri aranmayan kıza akıl hocalığı yapan çocuk diyor ki, eğer bir erkek bir kızdan hoşlanıyorsa peşini bırakmaz. bir keresinde, işte atıyorum, sally hanson diye bi kızdan hoşlanmıştım, doğru sally hansona ulaşabilmek için önce 50 tane başka sally hansonı telefonla armam gerekti. Kız da ne kadar sevimli bir hikaye, sonra ne oldu diye soruyor. Çocuk, kızın poposunun gün ışığında çok büyük göründüğünü farkettim, bi daha aramadım diyor.
--spoiler--
Bu kadar basit ya. Hastasıyım erkek milletinin. Vallahi budur billahi budur.
bir erkek ne istediğini bilir ve onu elde etmek için uğraşır, kadınlar ise sadece kuruntu yapıp bekler. monoton hayatlarında kendilerince arttırdığı gerilimle mutlu olurlar.
kadın ve erkek ilişkilerinin muhteşem saptamalarla gösterildiği filmdir.
hatta kızların en yakın arkadaşları ilişkileri en yalın ve gerçek hali ile gözler önüne serilmektedir...
Scarlett Johansson gibi bir güzelliği görebilmek için izlediğim film. Ama bundan daha fazlası var filmde. Kadınların, her selam veren erkek için "bu bana kur yapıyor" diye düşünme sendromundan, bir erkeğin evliyken başka bir kadına karşı bir ilgi duyabilmesine, evlenmek istemeyen bir erkekten, evlenmek istemeyen sevgilisini terk eden dişi bünyeye kadar, bir sürü kadın-erkek ilişkilerinde görülebilecek duruma el atmış durumunda film.
Greg Behrendt ve Liz Tuccillo nun çok satan kitabından uyarlanan film, 20 li 30 lu yaşlarında Baltimorelu bir grup insanın ilişkilerini, evliliklerinin ve aldatışlarını konu alıyor. kadınların, erkeklerin her söz ve davranışlarından bir anlam çıkarmaması üzerine kuruludur. Kadrosunda Drew Barrymore, Scarlett Johansson , Jennifer Connelly, Jennifer Aniston, Ben Affleck gibi çok önemli oyuncuları bulundursada film vasatı pek aşamamıştır. insan bu kadroyu görünce çok daha güzel bir film bekliyor haliyle... Scarlett Johansson her zaman ki gibi güzelliği ile bizleri büyülemeyi başarmıştır.* film genel olarak ana karakter gigi nin etrafında ilerleken yan karakterlerde bulunmaktadır.
--spoiler--
film şu cümleyle başlar: 'bir kız, ilk hoşlandığı erkeği asla unutmaz ona dair kotu anıları olsa bile, zaten etrafında ona umut aşılayacak birileri mutlaka bulunur. bunlar, anne, arkadas, dost, akraba olabilirler... kız cocukları buna programlanırlar ve işte.. problem çoktan başlamıştır bile.'
alex: 'if a guy doesn't call you, he doesn't want to call you.'
gigi: 'maybe his grandma died or maybe he lost my number or is out of town or got hit by a cab...'
alex: 'or maybe he is not interested in seeing you again.
alex:if a guy treats you like he doesn't give a shit, it's because he doesn't give a shit.
men are not complicated. there are no mixed messages.'
--spoiler--
--spoiler--
hakkında spoiler verilse de verilmese de pek bir şey değiştirmeyecek film. mesela ben desem ki alex bile sonunda gigi'ya aşık olacak ve peşinden koşmak zorunda kalacak veya janine psikopat manyağın teki sonunda göt gibi ortada kalacak, izlemeyenler için bir problem değil yani. siz yine de izleyebilirsiniz.
--spoiler--
izlenmesi insanın hayatından 2 koca saat götüren gördüğüm en kötü filmlerden biri.
filmden ben affleck, Jennifer Aniston, Scarlett Johansson ve Drew Barrymore u çıkartın geriye kocaman bir hiç kalıyor. komik değil, duygusal değil, romantik bile değil. ki hatırlarsak bu film bilimkurgu filmi de değil. klişeler arasında yapmaya çalıştığı bir kaç tespitle olayı götürmeye çalışırken kadınları ya tiksinilecek kadar salak ya da inanılmaz takıntılı psikopat ve aciz yaratıklar gibi göstermiş. erkekleri ise nasıl gösterdiği konusunda net bir fikrim bile yok. filmi çekenin de bir fikri yokmuş çünkü.bırakın bir sonraki sahneyi replikleri bile tahmin edebiliyorsun. kadınlar ve erkekler birbirinden çok farklı cinsler olabilirler, ayrı gezegenlerden bile gelmiş olabilirler ama kadınların ciddi ilşkiye erkeklerden daha yakın olduğunu erkeklerin tek amacının ise uçan dişi kuşu bile kaçırmamak olduğunu ikinci sınıfa giden kuzenim bile biliyor. dünyanın bu filme hiç ihtiyacı yoktu. klişelik ve sıkıcılıkta dibe vurmasına rağmen imdb de aldığı 6.5 bile çok bu filme ama eminim onu da scarlett in güzel göğüsleri hatrına vermişlerdir.
cash edit: filmin başlangıç sahnesinin güzelliği ve doğruluğunu es geçemeyeceğim. keşke film ilk sahnenin sonunda bitseydi. ayakta alkışlardım.
sadece kurgusu ve aynı hikayeyi anlatan diğer filmlerle arasında oluşturduğu sekans farkları ile konuşulacak film. hala izlemediyseniz bir şey kaçırmış sayılmazsınız, siktiredin.
--spoiler--
bir kız hoşlandıgı ilk erkeği asla unutmaz,işler yolunda gitmese bile. ama genellikle orda akıl veren biri vardır.
-küçük cocuk neden öyle hakeret etti biliyor musun ? bu cocuk sana vuruldugu için gibi.
işte malum sorun budur. bir erkek ahmakca davrandıgında bizden hoşlandıgını düşünüyoruz. neden birbirmize böyle seyleri söyleriz? herkesin yüzüne tokat gibi carpan apacık gercegi söylemekten korktugumuz için olabilr mi acaba?
eger sizi aramıyorsa...
eger sizinle evlenmiyorsa...
eger sizinle yatmıyorsa..
bütün film boyunca istisna yok, kural basit ilgilenmiyorsa hoşlanmıyor mantıgından giden film son anda istisnaya yer vererek klişe romantik komedilerin izinden gitmiştir. yine de kız kıza gidilip "aynı ben" triplerinde izlenebilecek hoş filmdir. ayrıca (bkz: sen benim istisnamsın)
Bana köpek kakası dedi.
Tatlım o çocuk bunları neden yaptı neden söyledi biliyor musun? Çünkü senden hoşlanıyor.
işte bu. Bütün sorunlarımızın başlangıcı bu.
O küçük çocuk o korkunç şeyleri senden hoşlandığı için yapıyor.
Bunun anlamını biliyor musunuz bir erkek bize baş belası gibi davrandığında bizden hoşlandığını düşünmeye teşvik ediliyor. Hayır programlanıyoruz.
işte sorun bu seni fazla seviyor. Fazla güzel ve fazla harikasın seninle başa çıkamıyor.
Bu bay delta senden çok hoşlanmıştı. Bence sadece numaranı kaybetti.
Sana çıkma teklifi etmemesinin nedeni işindeki başarını kaldıramaması.
Sana çıkma teklifi etmiyor çünkü senin duygusal olgunluğundan korkuyor.
inan bana sebebi ciddi bir ilişkiden yeni çıkmış olması.
inan bana daha önce hiç ciddi bi ilişkisi olmaması.
Eminim çadır numaranı unutmuştur. Ya da bir aslan tarafından yenildi.
Neden söylüyoruz bunları birbirimize? Sebebi sadece korkuyor olmamız ya da herkesin gözünün önünde duran o bariz gerçeği söylemenin bize çok zor geliyor olması olabilir mi?
senden hoşlanmıyor.
sizin beraber olacagınız erkekler sadece iddia oynayan erkekler degil canlar, arabasıyla saatiyle ve super model aptal sevgilisiyle hava atsın.
sizin beraber oldugunuz erkekler sozcu okuyor, halk tv izliyor, satrte okuyor, camus okuyor, aziza mustafa zadeh dinliyor, yan flut calıyor, salsa yapıyor. bu adamların duz bir beyni yok. komplike beyni var. bazen sevsen de gidemezsin, bazen yanlıs kararlar verirsin, bazen akısına bırakırsın o yol sana bir turlu cıkmaz, bazen kafa karısıktır, bazen imkansızlıklar vardır.
hayat oyle seviyor, yanımda biter, sevmiyor yanımda bitmez seklinde ozetlenebilecek bi sey degil. o kadar basit degil.
yuzbin degisken le hayat ve cesit cesit beyin kalp durumla insan var.
tesekkurler.
