kobane eylemleri yüzünden otobüs yakılmasını ve insanların katledilmesini sonunda eleştirebilen hdp millet vekili çıktı. altan tan basın açıklamasında mhp genel başkanı bahçeli'yi örnek gösterdi:
Keşke biz de HDP olarak Bahçeli gibi yapabilseydik
Altan Tan, partisinin Kobani için eylem çağrısı yapmasını doğru buluyor ama şiddeti engelleyemedikleri için özeleştiri yapıyor;
Bir siyasi parti ya da bir kuruluş, destekçilerini sokağa çağırabilir. Greve çağırır,oturma eylemine çağırır, sivil itaatsizliğe çağırır... Demokratik açıdan bu meşrudur. Ama biz bu çağrıyı yaparken çok daha dikkatli, çok daha özenli davranmalıydık. Kitlemizi sokağa çağırırken bunun sonuçlarını düşünmeliydik. Demokratik sınırlarda durur mu, kontrol edebilir miyiz? Bunu düşünmeliydik. Halkı sokağa çağırırken vurup kırmalara, yakıp yıkmalara mahal verilmesinin önüne geçecek tarzda bir dil ve üslup kullanmalıydık."
Tan, doğru tavır alma konusunda da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeliyi işaret ediyor;
Ben HDP yönetimindeyim. Bunları kendimi de işin içine katarak söylüyorum. Özeleştiri yapıyorum. Maalesef öngöremedik olacakları. Ben Devlet Bahçeli'nin siyasi fikirlerine katılmam. Ama onun son olaylardaki tavrı önemlidir. 'Bizim partimizin amblemlerini, sloganlarını, işaretlerini kullanarak kimse sokağa çıkmasın' dedi. 'Kim bizim amblemlerimizle, sloganlarımızla sokağa çıkıyorsa provokatördür, ajandır' dedi. Bizim de aynı tavrı sergilememiz gerekir. Banka şubelerini yağmalayarak, kuyumcu yağmalayarak eylem mi olur? Belediye otobüsü yakarak nereye varabiliriz ki?
sizin bizden öğreneceğiniz çok şey var. şimdilik insanlığı öğrenin yeter. ülkücü hareket insani açıdan bölücü teröristlerden en az 100 yıl ileridedir. bunu artık hdp vekillerinde kabul edebilmesi olumlu gelişmedir.
ayrıca ilk olarak kendilerinin hüdaparlılara saldırdığını da itiraf etmiştir. hdp'nin elindeki kanı kabullenebillebilmesi kendileri için küçük, insanlık için büyük gelişmedir.
Kobani eylemlerinde gerginlik başta Diyarbakır olmak üzere güneydoğu illerinde, PKK-Hizbullah çatışmasına da dönüştü kimi zaman. Altan Tanın, ölümlere de sebep olan bu çatışmaları ilk kimin başlattığı konusunda söyledikleri de parti yönetimi ve tabanından farklı;
"Benim tespitlerime göre ilk olarak göstericiler, HÜDA-PAR ve HÜDA-PAR'a yakın kuruluşlara saldırmışlardır. Üç HÜDA PAR'lı kendi mekânlarında öldürüldü, cesetleri sokağa atıldı. Sonrasında onlar da silahla karşılık verdi."
açıklamalarında asıl dertlerinin devletin ayn el arap'a gitmek isteyenlere engel olması olmadığını da itiraf etmiştir. ayn el arap'ta yeteri kadar btö mensubu olduğunu, fazladan insanın yük olmaktan başka bir işe yaramayacağını söylüyor. asıl dertleri silahlarının yetersizliğiymiş...
selahattin demirtaş değil miydi "açın kapıları, yardıma gitmek isteyen milyonlar var" diyen? yalancı olduklarını açıkça itiraf ettiler işte...
silah lazımmış! madem derdiniz o baştan açıkça söyleseniz ya! neden yalan söylüyorsunuz? verirdik artık bir şeyler **
yalanın, dolanın, ırkçılığın ilanı olan itiraf. kapılar açılsaydı kürtler tükürükle ışid'i boağardı diyenler şimdi orada insana gerek yok diyorlar. yeterince insan var diyorlar. silaha ihtiyaç var diyor bu amcamda ama barzani de türkiye bize silah yardımı yaptı ve kobani yani ayn-el arab'a gönderdik diyor.
her tarafınız iki yüzlü, her tarafınız yalan dolan.
öncelikle işkence ile öldürülen çocukların, yakılan yıkılan kamu mallarının hesabını verin. bu paraların hdp ve bdp'ye yapılan devlet yardımından, yerel yönetimlere yapılan yardımlardan kesilmesi lazım.