şerefsizliğin farklı türünü yürütür. türkçe bilmeden türkiye cumhuriyetinden 13 milyara yakın maaş alır. ve akp nin zar zor konuşan milletvekiliyle aynı kafa yapısına sahiptir.
Aslen Batmanlı olup çocukken ailesiyle avrupaya giderek orada yetişmiş ve avrupa parlementosu milletvekilliği yapmış hdpnin de yeni vekili olan feleknas uca türkçe bilmeyişi üzerinden eleştiriliyor.
Meclis yeminini ezberlemediğini ancak metni önüne koyarak okuyacağını belirtmiştir. Türkçe yemin diyerek kendini yırtan arkadaşlar rahatlayabilir.
2. Olarak kendisinin son konuşması şöyledir ki: "
Ben Türkçe'yi tam konuşamıyorum. Öğrenmeye çalışıyorum. Fakat bu ülkede bir çok dil var, çeşitli kültürler ve kimlikler var. Bu ülkenin demokrasisi için, eşit bir toplum için, Meclis’te herkes kendi rengini ve inancını yaşayabilmeli. Bu konuda bir önerim var. Biri istediğinde, ana dili Kürtçe ise Türkçe'nin yanında Kürtçe de yemin etsin. Ana dili Lazca olan, Süryanice, Arapça, Ermenice olan milletvekilleri Türkçe'nin yanı sıra kendi dillinde yemin etsin. Bu olduğu zaman o Meclis çeşitli kültür, dil ve inançların bahçesi haline gelir.”
Görüldüğü gibi kimse türkçe'yi tedavülden kaldırma amacında olmadığı gibi sadece kürtçe konuşabilme talebi üzerinden de bir siyaset yürütmüyor. Bütün dillerin,dinlerin, ırkların, cinsiyetlerin ve yönelimlerin mecliste olması gerekir ki meclis tüm halkın meclisi olabilsin.
avrupada yetişmiş, avrupa parlementosunda görev almış ayrıca kadınlar ve çeşitli konular üzerinde çok sayıda araştırması var. emin olun türkçe bilmemesine rağmen bu bilgi birikimiyle meclisteki müteahit vekillere taş çıkaracaktır. onlar biliyor da ne oluyor? gidip uyuyorlar adamlar. en kısa zamanda türkçe öğrenecektir zaten.
Türkçe bilmesine gerek yok. Meclis demek pek çok yerel mahalin ulusal alanda temsilidir. Bu belediye olur Valilik olur o olur bu olur farketmez. Sonuçta devletin bir dini olmadığı gibi dilinin de olmaması gerekir.
