haşmet babaoğlu

entry207 galeri4 video1
    153.
  1. "içimizden itiraf edebiliriz: Alışkanlık bizi birbirimize bağlayan ip! Eskisinden daha yakın değiliz. Sadece artık birbirimize bağlıyız. Kopmayacağından emin biçimde, o ipi çeke çekiştire birbirimizden uzaklaşıyoruz.
    ***
    Unuttuğumuz şeyler... Işık yoksa, ortalık karanlıksa hepimiz körüz. Yani çoğu zaman el yordamıyla yaşıyoruz.
    ***
    Unuttuğumuz şeyler... Hayranlık aşkın kılavuzudur. Doğru! Fakat sonu nefrete varan en kestirme yol da hayranlıkla başlar.
    ***
    Unuttuğumuz şeyler... Masumiyet kaybedilen değil, söylendiği gibi kazanılan bir şeyse eğer, bu ancak mahcubiyetle mümkündür. Yetişkin insanın masumiyeti mahcubiyetidir."
    0 ...
  2. 152.
  3. "Bu aşk beni çok yordu" diyor. Sevilmek için kan ter içinde çırpındı çünkü. Bunu sevmek sanıyor.

    "Biraz içten ol, yeter" diyor. Oysa karşısındaki gayet içten, fakat "iç"inde ne varsa, o kadar işte!

    Sevgi yakınlığa, tutku uzaklığa dayanır. Ancak bir "yabancı"ya tutkuyla bağlanabilirsiniz.
    1 ...
  4. 151.
  5. Kadınlar hakkında, kadınların asla anlamadığı aforizmalar yazan kişi..

    Arkasında en az yedi sekiz mutsuzluk intiharı, bine yakın boşanmaya sebebiyet sabıkası mevcuttur..
    1 ...
  6. 150.
  7. pazar ritüellerinden, ailecek yapılan kahvaltı gibi adam. bugüne ithafen;

    --spoiler--

    Tarih boyunca dünyanın bütün kültürlerinde dokunmaya korku ve kuşkuyla yaklaşılmıştır. Temelsiz değildir. Çünkü dokunmak yaptığı gibi yıkabilir de...
    Çünkü dokunmak ittiği gibi çekebilir de...
    Yara açar, çizer, dağlar... Dokunmak dokunur insana!

    --spoiler--
    0 ...
  8. 149.
  9. bugünkü yazıya itafen.

    1 ...
  10. 148.
  11. 147.
  12. 146.
  13. 145.
  14. "Anlamak için acı çekmeyi göze almak gerekiyor; bakmak için durmak, dinlemek için susmak, anlaşmak için ter dökmek gerekiyor. O yüzden işte, bütün bunlardan uzak duruyoruz. "
    2 ...
  15. 144.
  16. bugün not defterine albert camusun şöyle bir sözünü not almış. ve babasının istek şarkısı ile ilgili yazdıkları ile yine içime işlemeyi başarmış yazar. hepimiz birileri için şarkılar dinliyor ya da dinletiyoruz ama böyle dile getiremiyoruz sanırım..

    "Huzur, sessizce sevmek olabilirdi. Ama insan işte! Bir bilinci var ve konuşması gerekiyor. Sevmek, böylece cehenneme dönüşüyor."

    yazı için;
    http://www.sabah.com.tr/Y...lu/2012/05/21/not-defteri
    1 ...
  17. 143.
  18. Kavuşmanın sevinçleri uçucudur. En fazla birkaç mimik, birkaç jest sonrasında kaybolup giderler. Ama ayrılık acıları yok mu! Ah, hepsi tek tek çizgi olur, yüze kazınır!

    Tarih gerçekten tekerrür ediyorsa eğer, ilkinde fark etmediğimiz yalanları tekrarında görelim, diyedir. Umarım..
    0 ...
  19. 142.
  20. --spoiler--
    "Tencere dibin kara" kampanyasına hazırlık!
    Şu günlerde FIFA ve UEFA'nın yolsuzluk batağında örgütler olduklarına dair çok sayıda haber çıkmaya başlarsa şaşırmayın...
    Malum, futbolumuza ceza kapıda!
    Futbol sektörüyle medya el ele verip kendi kirliliğimizle yüzleşmek yerine "bize ceza verenlerin dibi daha kara!" kampanyasına hazırlanıyor.
    Hatırlıyorum da, birkaç yıl önce FIFA dosyaları ortalığa döküldüğünde, bizim medya pek ilgilenmemişti.
    Şimdi öküz ölmek üzere, ortaklık bozuldu bozulacak ya, birden bu iki kurumun pisliği hatırlanıverdi!
    Yer miyiz medyanın bu yeni numarasını?
    Korkarım, yeriz!
    --spoiler--
    0 ...
  21. 141.
  22. devamlı okumadan duramadığım, bende adeta uyuşturucu tesiri yapmış ve okuduğum zaman adeta beni dünyadan koparan; felsefesiyle, dünya görüşüyle ve yeri geldiğinde aşırı dobralığıyla benim gibi birçok okurunun gönlünde taht kurmuş bir fikir adamıdır... sadece fikir adamı mı? aynı zamanda iyi bir gurme, romantik bir aşk adamı ve mütevazi bir çevreci olmakla beraber yeri geldiğinde siyasi mevzuulardan konuşurken yardırmasını çok iyi bilen bir şahsiyettir. pazar notları ise beni öldürür bitirir adeta... bu notları toplamak ve yazıya aksettirmek için oldukça gayret sarfettiğini ve bu iş için ciddi bir mesai harcadığından hiç şüphem olmadığı bu notlar, ara sıra yeniden pişirilmek suretiyle önümüze sunulur pazar günleri... bana da birçok hususta ilham kaynağı olmuştur aynı zamanda bu notlar.

    kendisini çok severim, çok takip ederim, hatta o kadar ki yaşamdan dakikaları izlememin tek sebebi bile olmuştur lakin şu baş parmağının büyüklüğünün sırrı bir türlü çözemediğim bir üstaddır haşmet abi...
    0 ...
  23. 140.
  24. bugunku yazisinda beni sasirtmamis yazar!!

    nihayet sormuslar (okurlar tabi --ama gorebiliyorlarmis da! )

    Mandalina
    Bazı okurlarım internette yayımlanan köşemdeki yeni fotoğrafta elimde tuttuğum şeyin mandalina olup olmadığını merak etmişler.
    Evet, doğru! Seferihisar mandalinası. Nasıl güzel bir aroması vardır, bilir misiniz!

    ehh herkesin tuttugu kendine hasmetim .. (gozumuze soksaydin)
    1 ...
  25. 139.
  26. bu akşam televizyon programında hıncal'a
    yağcılık olsun diye mantık hatası yapan
    yazar. birinci tezi, federasyonun
    fenerbahçe'yi küme düşürmeyip playofftan
    önce puanını silerek playoff dışında
    bırakması neticesinde uefa'ya "bakın ceza
    verdik" diyerek işin içinden sıyrılacağı
    yönünde eyyam yapacağını açıklamasıydı.
    ikinci tezi ise, maçlarda fenerbahçe'nin
    rakip takımlar karşısında hakemler
    tarafından kayırıldığını gözlemlediğini
    söylemesiydi. e adama sormazlar mı, bir
    takımı hem playoff'tan men edeceksin hem
    de kayıracaksın, nasıl olur bu diye?
    0 ...
  27. 138.
  28. hayat güzel ama biz berbatız.
    o yüzden işte...
    "ayakta kalmak" elini kolunu sallayarak dolaşmak anlamına gelmiyor her zaman.
    "ayakta kalmak" için direnmek gerekiyor. düşene tekme atan çok, kaldıransa neredeyse yok !
    sende övülecek bir şey varsa överler. sevilecek bir şey varsa, severler.
    iyiysen iyi, gerçekten dürüstsen, dürüst derler.
    değerin bilinsin istiyorsan, eninde sonunda bilirler.

    H. babaoğlu
    0 ...
  29. 137.
  30. Bugunku ''Hayatımızı değiştirmek...'' yazisi

    Yaşadıklarımızı neden yaşadığımızı, başımıza gelenlerin neden geldiğini gerçekten anlamak ister miyiz?

    Görünüşte, evet!

    Ama gerçekte istediğimiz olup bitenlere dilediğimiz türden bir açıklama uydurmaktır.

    ***

    işler yolunda gidiyorsa...

    "Talih kuşu"nun kulaklarını çınlatıp lafı geçiştirmeyi, hiçbir şeyi fazla kurcalamamayı tercih edenler çoğunluktadır.

    Bir de yeni bir moda var.

    Mutluluktan kasım kasım çatlayanların kendilerini "Allah'ın sevgili kuluyum" diye lanse etme hallerinden söz ediyorum.

    Oysa insan biraz utanmalı...

    Hani insanlığın inanç geleneğine şöyle bir göz gezdirse; peygamberler, evliyalar tarihini merak edip öğrense, görecek ki Allah'ın sevgili kullarının hayatı çileler, sıkıntılar, ağır imtihanlarla dolu!

    ***

    işler yolunda gitmiyorsa...

    Çoğumuza göre "açıklama" açıktır, suçlu ortadadır.

    Ya "ruhsal durumumuz" bir türlü güzel günler görmemize el vermiyordur. (Ah şu gündelik hayat psikolojizmi! O berbat avuntu!)

    Ya da bütün olanların nedeni toplumsal koşullar ve bizim "iyiliğimizi" istemeyen veya buna aldırmayan başkalarıdır. (Uyduruk sosyolojizm! Aptal akılcılık!)

    ***

    Günlerdir kıyısından köşesinden dokunmaya çalıştığım bir konu var.

    Değişimin başlangıcının "ruh hali"mizi değil, hayatımızı değiştirmek olduğunu söylüyorum.

    Doğru! "Hayat tarzı" dediğimiz şeyin temel belirleyicisi toplumsaldır. Ama unutmamalı ki, o her şeye rağmen bizim hayatımızdır!

    Düşünün...

    Sevilemeyecek birini seviyormuş gibi yaparak ve buna kendinizi inandırmaya çalışarak daha ne kadar yaşayabilirsiniz!

    Zengin değilseniz, daha ne kadar kredi, ne kadar borç sizi öyleymiş gibi yaşatabilir!

    Ruhunuz açsa, maddi konfor daha ne kadar süre bu açlığın üzerini kapatabilir!

    ***

    Kendi hayatının yıkılıp çevreye dağılmış lego parçalarına hayal kırıklığı içinde bakanların "oysa bütün istediğim bir parça huzurdu" dediklerini çok işittim.

    Fakat böyle diyen tanıdıklarımın bir gün bile oturup "huzur nedir?" diye sorduklarını görmemişimdir.

    insanlığın büyük geleneklerinin neye huzur dediğini hiç merak etmemişlerdir.

    Nerede kaldı ki, bu huzursuz dünyada "huzur"un aslında bir gerçeklik değil, bir manevi işaret olduğuna akıl erdirebilsinler!

    ***

    Hayatımızı değiştirmek...

    Keşke eşyaları toplayıp başka şehre, başka kıyıya gitmek gibi net bir şey olsaydı!

    Bazen öyle olduğunu sanıyoruz.

    Ama hayır!

    Bunu yapabilmek için önce aklımızı başımıza toplamak ve kalbimizi tembel sızlanmaların prangasından kurtarmak gerekir.

    Sonra isteyen gider, isteyen kalır.
    0 ...
  31. 136.
  32. 135.
  33. --spoiler--
    .....
    islam'ı "ideolojik örtü" olarak kullanan zorbalarla...
    Birleşmiş Milletler örgütünün "birleşme" kavramını ve insanlığın umutlarını sıfırlayan varoluş biçimiyle...
    Afrika'yı "doğal kaynakları değerli, insanları gereksiz" bir kıta olarak gören global kapitalizmle yeni baştan hesaplaşmalıyız.
    .....
    --spoiler--

    bu adamı okuyun.
    4 ...
  34. 134.
  35. Yazılarından tez konusu çıkardığım, peş peşe sıralamalı okumalar yaptığım saygı duyulası yazar. Eskiden 90 dakika isimli programda fikirlerini en takdir ettiğim, takip ettiğim kişi. Hala da Sabah gazetesini takip etmek için iki sebebimden biri diğeri için (bkz: hıncal uluç)

    ancak son bir aydır yazılarında bir gariplik seziyordum. önce chp muhalifi yazı yazınca fikirdir dedim geçtim. tekrar yazınca allah allah, chp de hakikaten bir sıkıntı var galiba dedim. ancak sayısı artınca iktidar borazanı çalık grubuna nefesli çalgılar sınıfında katılma çabası konusunda şüphem arttı. Şu yazı ise soru işaretlerimi neticelendirdi:

    http://www.sabah.com.tr/g...secim-olsa-chp-ne-oy-alir

    haşmetlim öyle gözüküyor ki çıtırlarla fink attığı, hoplayıp zıpladığı hayatı ile ilgili endişeye düştü, tehdit edildi, vs. vatan gazetesi bağımsız yazarlarla kurulurken başı çeken tavrı, statükoya başkaldırısı, tüm konformist görüntüyü siliyordu. Ama şu an gördüğüm iyi olduğu konulardan elini ayağını çekmiş bir garip yandaş yazarcık. Bence Haşmet babaoğlu bu ülkede aç kalmaz, bir sürü embesilin köşe yazarı diye allanıp pullanıp konuşlandığı yerde her türlü bu denli kafası çalışan bir adam barınır. ama çok da anladığını ve yazılarını yazdığı mantık silsilesiyle çözümleme yapamayacağı siyaset alanından uzak dursun bence, yoksa kendisine yazık eder. bir de, ne sıkı adamlarla eşlediler, yemin ediyorum 90 dakika programında birçok siyasi içerikli yazı ve programdan daha fazla gündelik hayatla ilgili ders çıkartıyordum, mahmut övür kim allahaşkına?!?!
    0 ...
  36. 133.
  37. Bugunku yazisindan ...

    Uykusuzluğa övgü!

    Doğrudur, uykusuzluk yer bitirir insanı.
    Bedeni de, zihni de tüketir.
    Uyku nimettir; hatta cennettir.
    Ama gecenin bir vakti başımızı yastığa koyduğumuzda bir iç hesaplaşmadan geçmeden; günü dürüstçe temize çekmeden; geleceği dua ederek karşılamadan...
    Uykuya dalıp gitmek bir marifet midir?

    ***

    O yüzden işte...
    Her akşam kütük gibi uyuyanlara, kafayı yastığa koyunca dalıp gidiverenlere ve bunu da çok iyi bir özelliğe sahipmiş gibi ilan edenlere şaşarım.
    Böyle uyumayı beceriyor olmalarına değil...
    Uyumadan hemen önce bilincin vicdanla el ele tutuşabildiği o eşsiz anın değerini bilmeyişlerine şaşarım.
    Çünkü o fırsat kaçmaz!
    insan tam o an dönüp geçen günün aynasına bakmalı; geleceğin tedirginliğiyle cesaretle yüzleşebilmeli.

    ***
    Güçlü soruların, samimi hesaplaşmaların neden olduğu uykusuzluğun tadı bazen çok acı olabilir.
    Ama emin olun ki...
    Uykusuz geçen gecelerin hakkını vermeyenler derin ve güzel uykuların değerini bilemezler.
    Ne olur, biraz uykumuz kaçsın!
    Kaçsın ki...
    Uyanıklığımızda ölçüyü kaçırmayalım!
    2 ...
  38. 132.
  39. salla babam salla taktiği ile yazar geçinen adamdır.
    0 ...
  40. 131.
  41. dünkü yazısında yine döktürmüştür, öyle cümleler kurmuş ki...
    http://www.sabah.com.tr/Y...lu/2011/03/03/erkek_olmak
    1 ...
  42. 130.
  43. --spoiler--
    kadınlar komik erkeklerle dolaşırlar; güldüren erkeklerle evlenirler.
    --spoiler--
    0 ...
  44. 129.
  45. "Yakınlarımızı sevmek onlara katlanabilmenin en zarif yoludur çoğu zaman; birine aşık olmak ise hayattan kaçmanın en güzel yoludur."
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük