haşim kılıç aslında olması gerekeni yapmıştır ve olması gereken de bizim ülkemizde maalesef olmadığı için bu durum bizi hayretlere düşürmüştür. yani bir hukukçudan beklenen budur zaten
cesurca doğruları konuşması beklenir ama bizde öyle bi korku imparatorluğu oluştu ki başbakanın karşısında doğruları söyleyince hayret ediyor şaşırıyoruz .
Türkiye'de gerek hukukçu, gerek siyasetçi olmanın ne zor bir iş olduğunun kanıtı Anayasa Mahkemesi Başkanı. 28 Şubat'ı eleştirince el üstünde tut, Anayasa mahkemesi başkanı yap. AKP'nin kapatılmasının önünde durunca demokrasi kahramanı gibi lanse et ama işin ucu sana dokunduğu zaman "cüppenin çıkar, siyaset yap" de... Vallahi billahi helal olsun. AKP'li siyasetçiler narsistliklerinin o kadar zirvesindekiler ki ne anayasa mahkemesi'nin anlamı üzerinde kafa patlatıyorlar ne de eleştirinin en ufağına bile tahammülleri kalmamış. AKP'ye "Bak bu yanlış" dediğin anda üzerine atılacak çamur belli. Dün darbeciydin, bugün paralel yapı'nın elemanısın. Ben AKP'nin içinde siyaset yapıyor olsam "Yahu bizim de hatalarımız olmuyor mu" diye bir özeleştiri yapardım. Ama o koltuğa oturunca işin rengi değişiyor demek ki...
Haşim Kılıç hastası değilim. Kimsenin de kişilerin, isimlerin üzerinde durmaması lazım. Ama bugün için gerçekten bir hukuk ülkesinde yaşadığımıza inanıyorsanız Haşim Kılıç'ın sözleri belki bir farkındalık yaratabilir üzerimizde.Çünkü ülkemiz ne yazık ki öyle bir duruma geldi ki iktidara gelen partinin herşeyi yapma özgürlüğü olduğuna inanılıyor. Ama yok öyle bir dünya arkadaş. Zaten bu kurumda bunun için oluşturulmuş. Geçmişteki siyasetçiler gerizekalı değillerdi herhalde... Neden kendi koydukları kanunları ölçüp biçecek bir kurum oluştursunlar ki... Ama milletimiz bile sandıkta birinci çıkan partinin her şeyi yapabileceğine inanmakta. kendi haklarını geçen 90 yılda öğrenememişiz belli... Ama bari bilenlere saygı duyalım.
Adam bir şey demiyor zaten. Hukuk diyor, özgürlük diyor. "Hukuk devletinin odağında esas itibarı ile iktidar gücünün keyfi davranışlarının sınırlandırılması vardır. Bu nedenle kamu gücünü kullananlar da vatandaşlar gibi hukuksal ilkelerle kuşatılmıştır."
Şu söylediğini tekrar tekrar okumak lazım. AKP'li siyasetçilerin kendilerini yarı tanrı olarak görmesi bir yana bu yanılsamayı vatandaşa da kabul ettirdiler. "Gak" dediğin zaman suçlu, "guk" dediğin zaman "paralel"sin... Paralel'i cümle içinde ömrü hayatında bir kere kullanmamış insanlarımız çabucak benimsedi bu lafı.
Haşim Kılıç'ın açıklamaları yanlış değil. Asıl yanlış olan Koskoca Türkiye Cumhuriyeti içinde nasıl bir bataklığın içinde olduğumuzun farkında olan Haşim Kılıç gibi siyasetçilerin azlığı. Bu nasıl korkudur arkadaş. Hiç mi ağzını açamaz insan. işin ilginç yanı AKP'yi kapatılmaktan kurtaran ismin bizzat Haşim Kılıç olması. Onun verdiği tek bir oyla AKP'nin kapatılması engellenmişti. Ama Ahdi Vefa'ya sahip olmayan bu siyasetçiler bulundukları koltukta oturmanın en büyük sebebi olan bu adama "sallamakta" sakınca görmedileri. AKP bir insan olsaydı olmayan yegane duygusu Vefa olurdu herhalde.
cumhurbaşkanı adayı gösterirler diye erdoğan'a boşuna afra tafra yapmış anayasa mahkemesi başkanı.bir de ''emekli olup bahçe sulamak gibi bir niyetim yok'' demişti.pensilvanya da ki malikhane'nin bahçesini sularsın artık.
her ne kadar birbirlerinden nefret etseler de melih gökçek in kankası olduğundan dolayı ister istemez tayyip amcaya çalışan aym başkanı.
benim için mansur yavaş ı ketenpereye getirdikleri itiraz davasını reddetmesiyle bitmiştir. suyu ısınmaktadır ve cumhurbaşkanı nın melih başganı sevmediği düşünüldüğünde ayağının kaydırılması sürpriz olmayacaktır.
zamanında bürokrasinin gazabından akp'yi kurtaran kişidir.
kullandığı 1 oyun değeri şimdi daha iyi anlaşılmaktadır. Bu nedenle diğer eksileri benim gözümde yok hükmündedir.
kendisi cemaat sempatizanı olabilir veya olmayabilir, onun seçimi.
seçim barajını AYM olarak kaldırabilirler, eğer kaldırırlarsa etkisi akp'nin lehine olacaktır.
Son tahlilde yakın bir gelecekte hükümet krizi gözükmüyor.
25 yıl anayasa mahkemesi'nde üye olan ve gün itibariyle emekli olan. iktisat mezunuydu. bir anayasa hukuku hocamız vardı. birgün, cem yılmaz'dan esinlenip dedi ki:
"haşim kılıç orada duruyormuş, anayasa mahkemesini üstüne yapmışlar."
kadrolaşma konusunda, koltuk sevdası konusunda tek laf etmeye hakkın yok !
