laik düzenin, özgürlüğü kendi milleti adına değil, kendi milletinden daha fazla düşündüğü diğer kişilere yaptığı jestidir.
kadın gelir kocaman haç işaretini gözümüze soka soka sınava girer, benim kardeşim dininin gereğini yaptığı için sınavına giremez.
ülkemizdeki askeri mahaller de dahil tüm kurumları düşünün. boynunuzda haçla içeri girmek istediğinizde karşılaşılacak sorunları ve baş örtüsüyle girdiğinizde karşılaşılacak sorunları göz önüne alın. her şey ne kadar korkunç bir durumda öyle değil mi?
yanlış bir karşılaştırmadır. Laik düzene uymadığı doğrudur. Ama ha kolye olarak taşınabilir karşılığı muska sayılabilir. O yerlere de muskayla girilebilir.
ingilizlerin bir hemşire ve bir hostese işyerlerinde (hastane ve uçak) haç taktırmama yasaklarını akla getirmiştir. şimdi o ingiliz ülkesinde de, mesela bir hastanede, türbanlı bir çalışan görmek mümkündür. demek ki neymiş, her ülke kendi din sorununu süpürecekmiş.
ona bakarsan şu ülkede de şöyle oluyor ondan dolayı şöyle oluyormuş diye zırvalayan yazarları gün yüzüne çıkaran başlık. ama az kaldı biraz daha sabredin, tıp ilerliyor beyin nakli yapılabilecekmiş hem.
Türkiye anayasasında da yazdığı gibi laik bir devlettir. devlet işlerinde din etkisi olmamasının sonucu olarak devlet kurumlarında da baş örtüsü ile çalışmak yasaktır*. baş örtüsü takan bir insan dini düşüncesini, tavrını, inanışını dışarıya belli eder. insanlarda zaten bunu görür. fakat devlet kurumunda çalışıp haç takan birisi bunu genelde ifşa etmez. inancının belirtisi olan o obje genelde elbisesinin altında olduğu için dini düşüncesini etrafa belli etmez. zaten artık Türkiye de her dini inanca saygı var mı bilmem ama laiklik çiğnenmediği sürece herkesin inancı kendine.
diyanet isleri baskanligi gibi bir yapi soz konusu oldugundan dolayi turkiye cumhuriyeti sinirlari icerisinde laiklikten ve dinler arasi esitlikliten soz edilemez. bu nedenle turkiye'de dini incanc sozu gectigi yerde islamiyetten baska bir din akillara gelmemektedir, ayni sekilde ibadethane denildiginde cami, ibadet denildiginde namaz ve oruc kavramlari eslestirilmekte, ve laikligin tanimi devlet ve islamiyetin birbirinden ayrilmasi olarak akillarda sekillenmektedir. butun bu sebepler goz onunde bulunduruldugunda "musluman ulke" olarak tanimi yapilan ulkede hac goze batmamakta ancak turban problem yaratmaktadir. bir bakima, kendi kazdigin kuyuya kendin dusmektir.
din deyince aklina sadece islamiyet gelen okuzlerin elindeki kapitalizmin getirdigi guc ile koyduklari yasaktir. aslinda okuz sifatini bile hak etmiyorlar en azindan o hayvandan beslenen basortululer var. ama bu insandan ekmek parasi kazanamiyorlar. tum okuzlerden mubarek kurban bayrami oncesi ozur dileriz bu yaratiklari onlarla kiyasladigimiz icin.
özgürlüklerin kısıtlanmasıdır. bu ülkede din yanlış amaçlarla kullanılıyor olabilir; ama böyle insanlar var diye bütün halkın özgürlüğünü elinden alamazsanız.
en doğrusu o kuruma isteyenin istediği gibi girmesidir.
söz konusu yasak laikliğe dayandırılsada, mevzu bahis olan kurum laiklik değildir. kılık kıyafet yönetmeliğidir. nedeni de insanların birbirlerini inançlarını yahut ibadetinin derecesine göre yargılamayı engellemektir. zira isevi ahalide tanrı ile kul arasına giren sade papaz var iken türkiyede her önüne gelen kendini münkir yahut nekir sanmaktadır.
10 senedir iktidarda olan, memleketin her kurumunu ele geçirmiş bir düşünce yapısının ürünü olan ağlama sözü.
oğlum; ismet inönü yok iktidarda. baban hala başbakan bu ülkede.
başlık güncelliğini yitirdi artık. türkiye'de hergün şehitler verilirken, işsizlik ve sefalet artarken bu konuyu konuşmak anlamsız. zaten iktidar partisi mhp ile birlikte başörtüsü sorununu çözdü artık ülkenin öncelikli meselesi laiklik veya başörtüsü değildir olmamalıdır.
insan neyi isterse onu giyer başkasının hakkına bir zarar vermediği taktirde. o halde soruyorum ey akıl fakiri başörtüsü karşıtı insanımsılar neden bir örtüye bu kadar takılırsınız dışarıda amını açıp rahatça gezenler varken. tamam sakinim.
laik rejimlerde büyük haçla (yani dışarda, gözükecek şekilde, küçük görünmeyenlere karışamazlar) devlet kurumuna girmek yasak.
nerde girilemiyor bilmiyorum ama laik rejimlerde yok böyle bir yer.
Köhne zihinli insanlar var oldukça devam edecek durumdur. Bas örtülü insanın kimseye zararı olmaz bunu bizden daha iyi bilirler. Bas örtüsü takmak belki de kanlarına dokunuyordur.
Laiklik ilkesi olmasaydı şuan şeriat ile yönetiliyor olurdun arkadaş! Hırsızlık mı yaptın elini keseler, bi kadına mı baktın gözünü oyarlar, denize mi girmek istiyorsun yarı üryan olmaz derler, derler de derler... Şimdi sen laikliğe alışmış insan yiyorsa git iran da yaşa ozaman? Yaşamam diyorsan da susu! Türkiye laiktir laik kalacak!
