Gercekten egitim dili yabancı bir dil olan ve o yabancı dili size anadil gibi ogretmeye calısan bir mufredatın oldugu universitelerde gereksiz degildir, zorunluluktur ama cok cektirir, rahat degildir.
biri lisede diğeri üniversite olmak üzere 2 defa okuduğum sınıf. lisedekinin çok faydasını gördüm ama maalesef hacettepenin hazırlığından zerre faydalanamadım. gerçi öyle bi niyetim de yoktu öss sürecinde yıpranan narin beynimi dinlendireyim derken iyice tembelleştirdim. 3 ayda da geçip 9 ay yattım. 1 senem geçti gitti. hülasa eğer eğer orta seviye bi ingilizceniz varsa az yardırıp geçmeye bakın. sırf ingilizce öğrenmek için bilkent te iki yıllık yazan da görmedim değil. oraya da çok iyi diyorlar.
bazı öğrencilere faydalı bazılarına ise zaman kaybı olabilecek bir ara sınftır. Belki 1.yıl veya 1. ve 2. yıllarda ek ders olarak eğitimi verilirse zamandan kazanılabilir.
bazı üniversitelerin bölüme geçmeden önce zorunlu veya isteğe bağlı olarak öğrenciye okuttuğu yıl.
p.s. ayrıca hazırlık sınıfı ile ilgili bir kaç sorum var. okuyan/okumuş yazar arkadaşlardan yardım beklemekteyim.
üniversite hayatının en güzel yılıdır. dostluklar edinir, dersleri pek umursamaz, coşarsınız. bölüme geçtiğiniz zaman finaller ve bütler sizi fazlasıyla stres sahibi yapacak zaten, eğlenmenize bakın.
Sanılanın aksine ingilizceye hazırlık değil, okula hazırlık sınıfıdır. ingilizceye dair çok fazla bir kazanım olmaz lakin okula alışmak, içindeki insanlarla kaynasmak için guzel bir süreçtir.
anadolu liselerinde kaldırılması eğitime darbedir.
çoğumuz ingilizceyi hazırlıkta öğrendik.
not kaygısı yok. haftada 30 saat ingilizce. hem de beleş. kafa rahat.
demek ki not kaygısız ve biraz da çabayla öğrenci için başarı mümkün.
ama lise bir de toplam 19 dersi aynı anda görünce keşke 4 sene hazırlık okusam diyorsun.
Tam anlamıyla yatıştan ibaret olan sınıftır.Arkadaş ortamı edinmek açısından idealdir.ingilizcenizin gelişmesi ise okulun bu konuda ne kadar kaliteli olduğuna bağlıdır.
