üniversitelerde hala olan, hatta yeni yeni türeyen sınıftır. haftada otuz saat ingilizce gördükten sonra, türkçe konuşulan ortama girince bir acayiplik hissetmeye sebep olur. lise dört diye anılan sınıftı ama artık lise beş olsa gerektir. okumamak için tüm yazı zehir edip çalışmaya değerdir.*
yıllar sonra gelen edit: boş beleş geçen bir seneymiş ama olsun şimdi dolu geçiyor da ne oluyor sanki. yedik, içtik, gezdik işte.
hayattan bir yıl çalınsa da çok eğlenceli geçer genellikle. çalışılacak çok fazla ders, sınav vs. yoktur.eğitim hayatının fetret devri gibidir.ilk arkadaşlıklar da bu sınıfta kurulmaya başladığı için şenlikli bir ortam oluşur.ilerki senelerde öğrenilen ingilizce unutulsa da çoğu anılar ve arkadaşlıklar baki kalır.
bircok üniversitede 1 sene boyunca bazılarında ingilizce bilenlere yarım sene boyunca okutulan bölümdür. insanın 1 senesini alırlar. hakkıyla da bişey vermezler.sonra da biz size ingilizce öğrettik derler.çoğunun hocaları ingilizce konuşamazlar pek.sadece grammar anlatırlar.reading,writing,listening falan yok.
lisede milletin üç senede bitirip çoluk çocuğa karıştığı devirlerde bize de 4sene lise çilesi yaşatmış, fakat dil bölümü gibi alternatif, gerisinden çakmayan ben gibi öğrencilere (sadece) iyi yol göstermiştir. iyi etmişlerdir ama sadece okulun %de 5ine :)
16saattik dersi olan grammar dersine giren hocanın teknik kapasitesinin sizin bu yıla bakış açınıza çok etkili olacağı, yoksa sizi ölü ozanlar derneği ile besleyip ingilizce öğreniminde carpe dieme boğan birine denk gelecek kadar şanslıysanız hayata 1-0 önde başlarsınız bir daha da ingilizce grammarine hiiiç kasmazsınız. iyi hocayla iyi bir sistem, kötü hocayla işkencedir yazıktır diyelim bitirelim!
anadolu liselerinde mevcut olup,sınıf kapısına Hz.A,Hz.B yazılmasından mütevellit büyük sınıfların hazretiler olarak çağırdıkları ve neye hazırlandıkları şüpheli olan öğrencilerdir
faydalı olabilmesi için kişinin faydalı olacağına inanıp, şevkle başlayıp bütün yılı o azimle geçirmesi gereken sınıftır.yoksa yüzeysel kalır,pek de bi faydası dokunmaz.
tabela anadolu liselerine dönüştürülmeden önce var olan yabancı dil ağırlıklı liselerin ilk yılında verilen ve 24 saat ingilizce öğretilen bir programın uygulandığı sınıftı. O 24 saatin eğer kaliteli ingilizce hocalarınız varsa ilerki yıllarda yararlarını görmemeniz mümkün değildir. *Devlet okulunda okumama rağmen ingilizce nasıl konuşulur bana öğretmiştir bu sınıf. Ayrıca diğer lise sınıfları gibi değildir, onlara göre daha çok eğlence, arkadaşlık ve çılgınlık barındırır * (bkz: yabancı dil ağırlıklı lise)