Çapkınlık dediğiniz ihanettir,ihanet günahtır. Peygamberlerde günahsız olduğu için,bu bazılarına göre tez,bazılarına ve bana göre saçmalık olan başlık kolayca çürütülebilir.
bu fikirde olan arkadaş(lar)ın kesinlikle bir şekilde mastürbasyon yaptığı başlıktır. hayır yani bu zevki mi alıyorsunuz yoksa ego tatmini midir nedir çözemedim ama çok güldüm yahu daha yeniyim gerçi alışıyorum ortama ufaktan. dötü yiyen atatürk'e gaydi desin bakalım. aynı şey mi? evet aynen.
doğruluğu tartışılır bir önerme olsa bile;
bizi hiç mi hiç ilgilendirmeyecek bir önerme olduğu da aşikardır...
bizi ilgilendirebilecek tek şey;
hz.muhammed mustafa 'nın,
görevini başarı ile ifa etmiş bir ilahi vazifeli olmasıdır.
şu saatten sonra, bir peygamberin cinsel hayatı bizi hiç mi hiç ilgilendirmez.
ruhsal vazifeli kişiler, insan bedeninde insan hayatında vazifelerini yerine getirirler.
kendisinin evlilik hayatını tartışmaya, kişisel fikrimce gerek yoktur.
müsbet ya da menfi iddialara, hiç gerek yoktur.
hz.muhammed allahın kulu ve elçisidir. *
ötesi bizi ilgilendirmez.
(bkz: sutyensiz halini gormeden bir kadinla evlenmeyin) gibi bir başlık açan bünyeyle aynı akla fikre sahip olmadığı * için onu çekemeyen, kavrayamayan, yaptığı eylemlerin gerisini, derinliğini göremeyen kişilerin düşüncesi, söylemi ya da dayatmasıdır. *
doğru olmayandır. ahzab suresi 51-54 ü açıklamasıyla buraya kopyalayalım öyleyse. ayetleri eksik eksik yazmış olmayız bu sayede hem.
51. (Resûlüm!) Onlardan dilediğini (nöbetinden) geri bırakır, dilediğini de yanına alırsın. (Geçici olarak) ayrıldıklarından,(1) arzu ettiğine dönmekte de sana bir günah yoktur. Bu, gözleri aydın olup, mahzun olmamalarına ve hepsinin, kendilerine verdiğin şeyle razı olmalarına en elverişli (ve münasip) olandır. (Çünkü onlar kendileri hakkında ilâhî emri uygulayacağını bilirler.) Allah kalplerinizde olanı bilir. Allah hakkıyla bilendir, halîmdir (ceza vermede acele etmeyendir).
52. Bu (zevceleri)nden sonra başka kadınlar(la evlenmen) de, güzellikleri hoşuna gitse bile, bunları başka kadınlarla değişmen de sana helal değildir. Yalnız elinin mâlik olduğu (cariyeler) hariçtir. Allah her şeyi gözetendir. [bk. 33/28-29]
53. Ey iman edenler! Artık Peygamber'in evlerine, siz bir yemeğe çağrılmaksızın, vaktine (de) bakmaksızın, (vakitli vakitsiz) girmeyin. Ancak davet edildiğiniz zaman girin; yemeği yiyince de hemen dağılın, söze dalıp eğleşmeyin. Çünkü bu, Peygamber'e eziyet veriyor, o da siz(e söylemek)ten çekiniyor. Fakat Allah, hak(kı açıklamak)tan çekinmez. Bir de onlardan (yani Peygamber'in hanımlarından) gerekli bir şey istediğiniz (veya sorduğunuz) zaman, perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz hem de onların kalpleri için daha temizdir. Sizin, Allah'ın Resûlü'ne eziyet vermeniz, kendisinden sonra onun hanımlarını nikâhlamanız asla mümkün değildir. Bu, Allah katında büyük (bir günah)tır.
54. Bir şeyi açığa vursanız da gizleseniz de şüphesiz Allah, her şeyi hakkıyla (gayet iyi) bilendir.
DiPNOTLAR:
1-Resûlullah'ın, Nisâ sûresinin üçüncü âyeti gelinceye kadar istediği kadar kadınla evlenebilmesi mümkün iken, en genç ve enerjik çağlarında (25'ten 55 yaşına kadar) tek evli olarak yaşadı. Ancak 55 yaşında Hz. Ebû Bekir'in kızı Hz. Âişe ile evlenerek kendisini ikinci hanım olarak aldı. Bu ise, kız olarak aldığı tek hanımıdır. Bundan sonra hayatının kalan kısa müddeti içinde çeşitli sosyal ve siyâsî sebep ve maksatlarla hanımlarının sayısı dokuza kadar ulaşmıştı. Ancak meşru şartlara uygun olarak dörde kadar evlenmeye müsaade eden âyet-i kerîmeden sonra, yalnız Peygamber'e mahsus olarak, hanımları yanında kaldı. Çünkü Peygamber hanımları mü'minlerin annesi olup kimseyle evlenemezdi.
Muhammed'in çok eşlidir. Yaşlı Sevdenın dışında hepsi genç, güzeldir. cinsel istekleri doruk noktadadır. Adalet olsun diye, Muhammed'in bunlarla cinsel birleşmesi sıraya konmuştur. Sevde'nin dışında kimse, sırasını başkasına vermez.
bu durumu kurtarmak için,
(bkz: ahzap 51)
(Ey Muhammed!) Onlardan (yani karılarından) dilediğini geriye bırakır, dilediğini öne alabilirsin...
ohh,
bu sayede nöbet falan da zorunlu değil işte. çapkın ve zeki.
akıl ve mantık sınırları dahilinde geçerliliği olmayan hadisedir.
tartışılan konu murat boz'un çapkınlığı olsa bir nevi algılarım; çünkü bu adamla aynı cağda yaşıyoruz ve aynı mekanlarda bulunma sansımız bulunmaktadır. ama haşa huzurda islam peygamberi hazreti muhammed mustafa s.a.v.'den bahsederken seçilen kelimelere dikkat edilmelidir. hele hele günlük hayatında bir tek hadis-i serif'i ya da bir tek ayeti uygulamışlığı olmayan bünyelerin; işlerine gelen kısımları, işlerine gelen biçimde cımbızlayarak peygamber efendimize saldırmaları düpedüz iki yüzlülüktür. hele hele bunu yaparken samimi bir üslup kullanmaları asla hafifletici sebep olamaz. 10 yaşında cocuk degiliz biz. kişinin daha ilk cumlesinden mevzuyu nereye taşımak istedigi anlayabiliyoruz! bu günlerde sözlükte özellikle türeyen bu tiplere karşı tüm yazar arkadaşları uyarmak ise boynumun borcudur. galeyana gelmeyiniz. amaç sadece prim yapmaktır. sistemli bir şekilde hazreti muhammed başlığı sol frame taşınmaktadır. günlerdir bunu hepimiz görüyoruz. özellikle aşağılayıcı ifadeler sıkça kullanılmakta ve eskiden aynı tutumu gösterip de şimdi durulmuş bazı tiplerin tekrar hortlamasına zemin hazırlamaktadır.
tüm bilinçli sözlük yazarlarını bu konuda sağ duyulu davranmaya davet ediyorum. bu sözlüğün böyle basit işlerle prim yapacak insanlara ihtiyacı yoktur. bu da böyle biline!
hz. muhammed hakkında saçma sapan başlık açıp, adından söz ettirme sevdası içinde olan cahil insan tespitidir. insanlık tarihinin gelmiş geçmiş en özel kişisi olmak ile nitelendirilmiş biri hakkında düşünebileceklerinizin sınırı bu mudur? gerçekten garip. düşünüp düşünüp bu tespite varabilmek herkese nasip olmaz malum.
bir kere kadın-erkek ilişkisi üzerinden gidiyorsanız, şöyle bir durum var ki; nefis denen bir olay mevcut. bu ilişki tamamen nefis üzerine kuruludur. nefsine hakim olabilmeyi en iyi başaran insandır bu bahsettiğiniz kişi. allah'ın sevgilisi nitelemesini taşıyan bir insanın sizin deyiminizle ergen kızlarla alakalı istekleri olması, nefsine hakim olamaması ne derece mantıklı geliyor size?
lütfen, ama lütfen yapmayın bunu artık. söylediklerinizle sadece gülünç duruma düşüyorsunuz. bu denli kafasını çalıştıramayan insanlar olmadığınız ortada. ama yapmak istediğiniz şeye kimse kanmıyor, inanmıyor.
altına yazılan başlıklar itibariyle çapkınlığın kötü bir durum olarak algılandığı entry. sonuçta çapkınlığın ve özellikle erkeklerin kadınları aldatmasının bu kadar prim gördüğü bir toplumda muhammed'e gelince kötü algılanması tamamen kafaların çorba olduğunu gösterir. ayrıca sanane gibi bir durumun geçerli olmadığı bir tespit; sonuçta muhammed tarihsel bir celebrity.
hazreti muhammed'in diğer erkekler gibi nefisine düşkün olmadığı,çapkınlıklık gibi nefsin emrtettiği olgulara sahip olamadığından. Mümkün olmayan durumdur.
Sadece bir kaç ayet ve bir kaç hadisle doğrulukla uzaktan yakından alakasının olmadığı ispat edilecebilecek, asılsız,mesnedsiz ve bi o kadar da saçma bir inanış.Basit bir örnek :Kureş ileri gelenleri davandan vaz geç seni yarım adanın en muteber ve en zengin şahsı yapalım.En güzel kadınları emrine verelim teklifine;Sağ elime güneşi sol elime ayı verseniz davamdan vaz geçmeyeceğim demesi.Daha da uzatmayı anlamsız buluyorum.
hazreti muhammed çapkın değildi. çapkın olsaydı hazreti haticeyle onca yaş farkına rağmen evlenmezdi. ve onu beklemezdi. ta ki 25 yıl evli kaldı ve hazreti haticenin vefatından 2,5 yıl sonra evlendi.
büyük insanların başına her zaman gelebilecek bir çamur atma olayı.
atatürk veya hazreti muhammet veya başka büyük insanlar, sürekli davalarıyla ilgili değil de özel hayatlarındaki olur olmaz yerlerden tutturmalarla karalamalara maruz kalmış kişiliklerdir. bunları yapmak kişinin kendi cehaletinin eseridir. salaktır, saçmadır.
atatürk'ü peygamberimiz ile aynı kefeye koymak istemiyorum ama söylediklerimi götünden anlama hevesli olan kişiler için böyle bir açıklama yapmak zorunda kaldım.