'disarda soyleyin, gorun bakin noluyor' mu? hicbir sey demeyen insanlara bile neler oldugunu gorurken, bir seyler soyleyip durumun saglamasini yapmaya ne gerek var? tabii soylemezler anam, kimse canini sokakta bulmadi. adamin biri ebesinin aminda bir film yapti kendi kendine, sonra musluman ulkelerde buyukelciler falan öldü. neden? cunku allahin yarattigi cani almak kimseye dusmez. ama aklievvel musluman kardeslerime duser evet. allah islah etsin. insanlar hakkinda boyle konularda hukum verip de kimin ne olduguna karar verip allaha sirk kosmak asil gunah degil midir!
herkes müslüman olmak zorunda değildir. hazreti kelimesinin anlamını da bilmeyebilir, cahiliye dönemindeki öküzlerle hiç bir farkınız yok kusura bakmayın. not: müslümanım.
arkadaşlarımın çoğu böyle ne kadar uyarsam da ama emin olun ki o insanları dinlerinden uzaklaştıran siyasetin dinle paralel gitmesi ve kısıtlamalardır.
muhtemelen deizmi ya da ateizmi benimseyen insanların kurduğu cümledir. hz. takısını başından atmaları onlar için önemsiz olduğunu, saçmalıktan ibaret olduğunu anlatır gibidir. bir nevi saygı duymamaktır.
sen gel ateistleri toplumun içinde yerden yere vur, adamlara demediğini bırakma, her sabahın koründe karga sesli bi adamın bağırışıyla adamı uykusunun en güzel yerinde uyandır, o adam bunlara hiçbişey demesin ama bu saçmalıkları çıkaran şizofrenin tekine adıyla hitap etti diye auuuv ne auuuvvvv amk. bu sadece mami'ye özel bi durum değil isa'ya da adıyla hitap ederiz yunus'a da, nuh'a da... işte islamiyetteki cahillik burada. ateizmi sadece islamiyeti reddeden bi görüş olarak görüyorlar.
tanım: değerlere saygı göstermeyen insanlar. (piç olup olmadıkları bilinmez). amerikada veya avrupada yaşayan dindarlar ile ülkemizde yaşayan dindarlar arasındaki farkı gösteren piçler. yurtdışındaki dindarlar, dini değerlere hakaret edildiği zaman, televizyondaysa kanalı değiştirir, bir sitedeyse siteyi kapatır ve bir daha girmez, gerçek hayattaysa da "yanlış düşünüyorsun, umarım doğru yolu bulursun." diyip bir daha o kişiyle konuşmaz. ancak bizim dindarlarımız. vuuuhhhhh. adamın amına kor afedersiniz. bir hakaretler, bir tehditler varın siz tahmin edin. gerçek hayatta olsa direk linç ederler. ve hoşgörü kelimesini hala kullanırlar. neyse işte böyle bi tespit, eyyorlamam bu kadar.
nasıl ki bir zalime en ağır küfürlerle hakettiği hitabı kullanıyorsak, sevgililer sevgilisine de hakettiği hoş sıfatları kullanmak elzemdir. bir hiç olduğumuz halde "len" kelimesini kendimize layık görmüyoruz değil mi?
hazreti:arapçada "sayın, değerli" anlamına gelen söz. 1931-41 yılları arasında hiçbir okul kitabında hazreti kelimesi kullanılmamıştır. kullanılması zorunlu da değildir. çünkü bir kişinin kutsal saydığı, öteki kişinin umurunda olmayabilir. saygısızlık yanlış bir harekettir. ama kimse kimseye zorla saygı göstermek zorunda değildir.*
bilirim ki anası babası alnı senede birde olsa secdeye değer.
hiçbir baba sulbünden böyle haysiyet ve şahsiyet erazyonuna uğramış kubur faresi düşmesini, hiç bir ana rahminde yılından bile daha sürüngen ve onursuz bir varlığın büyümesini istemez.
bunlar şeytandandır. yeryüzündeki bütün hakaretleri yanyana getirseniz yinede bunları tanımlamaya yetmez.
ancak netten böyle konuşursunuz.
lan denemesi biriniz sokakta haşa islam peygamberi hakkında muhammed deyinde görün ne oluyor. sonrada hoş görü yok diye bağırıyonuz.
işte edip yüksel'in güzel anlatımıyla; neden hazreti denmemesi gerekir = youtube'a yazın moderatörler linkleri siliyorlar = Edip Yüksel ; Hazret-i Muhammed Demem! videodaki gericilerin yazılarına bakmadan sadece edip bey'in ne demek istediğini dinleyin lütfen.