muaviye için hazret demek olmaz onun ben amk . ehliyebeyt e karşı durmuş oğlu tarafından imam hüseyin şehit edilmiş kendisi tarafından hz ali ye bir çok oyun oynanmıştır.
katildir lanet okunmalıdır.
(bkz: lanet olsun yezite)
Peygamber buyurdu“kim Aliye söverse şüphesiz bana sövmüştür.”»
Nesai, “Hasais”, sayfa 79, hadis 86
Ali’yi ancak mümin olan sever ve ona ancak münafık olan buğzeder.) [Nesai]
Muaviye, adamlarına Hz.Ali ye sövülmesi için emir verdi ( Sahihi Müslim 4/1871, Sahabenin fazileti kitabı, 4-cü bab, hadis 2404 )
H. 41. yılda Muaviye Muğire b. Şu’be’yi Küfe valiliğine tayin ettiğinde yanma çağırıp ona şunları söylemişti: «… Hikmet sahibi bir kişinin aslında sana bir şey öğretmeğe kalkışmaması gerekir. Ben sana bazı şeyleri tavsiye etmek istedim, ancak ileri görüşlülüğüne güvenerek bunları sana bıraktım. Bununla birlikte bazı şeyleri tavsiye etmekten de kendimi alamıyorum. Ali’ye sürekli olarak küfretmeyi ve onu kötülemeyi ihmal etmeyeceksin. Osman’a da rahmet okuyup sürekli mağfiret dileyeceksin. Ali’nin ve adamlarının ayıplarını her fırsatta ortaya koyacak, onları kötüleyip duracaksın. Osman’ın taraftarlarım sürekli övecek, Ali’nin taraftarlarını ise yere batıracaksın.» Muğîre onun bu sözlerine: «Sen beni denedin ve bu şekilde ben de denenmiş oldum. Sen de aynı şekilde deneneceksin ve sonunda ya iyilikle anılacak veya sürekli kötülenip duracaksın» diyerek karşılık vermiş, Muaviye de bunun üzerine: «inşallah ikimiz de sürekli olarak iyilikle anılıp duracağız.» demişti.
ibni Esir, “el-Kamil fit Tarih”, 3/326
Bunlar sünniliğin önemli kaynaklarıdır inkar edemezsiniz.
Gelelim asıl soruya Hz.Ali (a.s)'a söven Peygambere sövmüş olduğuna göre Muaviyenin durumu nedir ? inatla bu zata Hazret ve R.a ifadeleri eklemek Peygambere ve Ehlibeytine hakarettir. ama bu zihniyet durmadan "Şiilere sahabe sövücü" derler eleştirirler ama asıl sahabe sövücü bu zattır.
Ayrıca dinde hak halifeye baş kaldırmanın cezası günahı nedir bilmiyorlar galiba bu zatı savunanlar.
Zaten halifeliği sayılmıyor zira Sünni kaynaklar da da geçtiği üzere halifelik 30 yıldır gerisi saltanattır. oğlu Yezid'e devlet bırakarak da neler yaşattığı malumdur.
Hazret denilmesinde sakınca yoktur. Hatta denilmesi gereken bir şahsiyettir. Nitekim kendileri sahabelerdendir. Adı geçen sahabenin günahı-sevabı kendisinedir. Hz. Ali ile savaşmış olması onu sahabelikten çıkarmaz. Haklı-haksız kimin olduğunu O c.c karar verecek. Bize düşen adaba uymaktır.
meşru otoriteye başkaldırmış bir isyancıdır kendisi. islama karşı olan biri olarak şunu söyleyebilirim bu adam islam adını kullanarak otoritesini sağlamlaştırmıştır. bu islamın neye hizmet ettiğini daha iyi anlatıyor. ayrıca islamı öz anlamıyla uygulayan kişidir. araplar orta asya valisi kuteybe zamanında bir çok türk şehrini işgal edip türkleri kılıçtan geçirmişlerdir. zaten şöyle bir hadis vardı yanılmıyorsam:
"Sizinle(siz müslümanlarla), küçük (çekik) gözlü toplum, Türkler savaşacaktır. Siz onları, üç kez önünüze katıp süreceksiniz. SonundaArapYarımadası'nda karşılaşacaksınız. Birincide,onlardan kaçan kurtulur. ikincide kimi kurtulur,kimi yok edilir.Üçüncüdeyse onların tümü kırılacaktır."
(Ebu Davud, sünen, hadis no: 4305 )
son olarak bu hadis mami'nin gelecek ile ilgili vahiylerinde ne kadar yanıldığını gösteriyor. çünkü araplar ve türkler yüzyıllar önce savaştı ve kıyamet hala kopmadı. parmaklarını örnek vererek hangi zaman diliminde gönderildiğini anlattığı bir hadisi vardı şöyle bişeydi
Sehl ibnu Sa'd (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm):
"Ben kıyamet şöyle yakın olduğu halde gönderildim!" buyurdular ve şehadet parmağıyla orta parmağını yanyana gösterdiler. " [Buharî, Rikak 39, Tefsir, Nâziat 1, Talak 25; Müslim, Fiten 132)
zamanı hesaplarken biraz hata etmiş galiba, kızmamak lazım nede olsa matematik o yıllarda pek gelişmiş değildi. Allah öğretebilirdi lakin onun matematik bildiğinden şüpheliyim. neyse fazla derine daldım boğulacağım.
allah resulünün kurduğu sistemde millete ait mallara "müslümanların malı" denilirken muaviye zamanında bu mallara "allah'ın malları" denmeye başlanmıştır.Ebu Zer, muaviye'yi uyardı "mallar müslümanların malıdır".
muaviye uyanıktı. kendisine, kamu malını dilediği gibi harcayamayacağını söyleyenlerin sesini "bunlar allah'ın malı" diyerek kesebileceğini düşünüyordu.
ona göre mal allah'ın malı idi ve o malını dilediğine verirdi. o, malını emevi ailesine vermişti ve bu durum kimseyi ilgilendirmezdi.
değerli müslümanlara hz. ali'ye lanet etmeleri konusunda baskı yaptı ve onlar reddedince hepsini öldürttü.
muaviye, ebu süfyan'ın oğlu ve yezid'in babasıdır. yezid de kerbela katliamının mimarıdır.
süfyan ve muaviye, peygamberimizin "tuleka" olarak tanımladığı kimselerdi. mekke'nin fetih gününde süfyan ve muaviye kabe'nin avlusunda korku içerisinde haklarındaki hükmü beklerken allah resulü onları serbest bırakmıştır.
bu familyadan çıkan en önemli zat ise yezid'in oğlu 2. muaviyedir ki allah resulünün yolunu sadakat ile takip etmiş ancak hilafetinin 6. ayında gizemli bir şekilde ölmüştür.