allah 'ın en çok övülen peygamberlerinden biridir. hem israiloğulları'nın, hem araplar'ın atası kabul edilir. hazreti ishak ve hazreti ismail 'in babasıdır.
tevekkül abidesi yüce şahsiyettir. ateşin ortasında, umutsuz sayılabilecek bir vaziyette dahi, allah'a olan güvenini ve tevekkülünü elden bırakmamış nebidir. insanlığın ikinci babasıdır.
yahudilerin 'avram' , batılıların 'abraham' dediği büyük peygamber.
iki eşi vardır.ilk eşi olan 'sara' dan yahudiler , ikinci eşi olan 'hacer' den arapların türediği kabul edilir.
dikkatle araştıran ,gözlemleyen , teslimi bir araştırma sürecine yayan sonra hakkıyla teslim olan bir büyük peygamberdir.
müsbet hareketin ilk önderlerindendir.
en kudurmuş itleri bile ehlileştirme özelliği olan bir efendiliği vardır.
Allahın selamı üzerine olsun.
kendi kendine rabbini bulmuş birisinden bahsediyorum,
diyor rabbine;
-rabbim seni görebilirmiyim?
-inanmıyormusun ibrahim(rabbi onun kalbini ondan iyi biliyor, mesaj bize* aslında)
-inanıyorum elbette, istedim ki kalbimde mutmain olsun.
rabbini anlayamayan, ve onunla diyaloğa geçemeyenlere yazıklar olsun, kibrine yenik düşenlere yazıklar olsun, kendi ettiğinden dolayı cehenneme odun olanlara yazıklar olsun, şeytanın vesveselerini kendi fikri zannedip ona dört elle sarılanlara yazıklar olsun.
allah'ın "dostum" dediği, tevekkülün zirve noktası ve aklını kullanarak imanı bulmuş büyük peygamber.
bayram günü kendisine gelen kavimdaşlarına "ben hastayım gelemeyeceğim" deyip arkadaşlarını putperst şölenlerine göndermiş herkes gidince putların bulunduğu binaya girerek, putların önüne yemek koymuş "yemez misiniz" diye sorarak onlarla dalga geçmiş peygamber. sonra bütün putları kırarak baltayı sağlam bıraktığı büyük putun boynuna asmış ve gerisin geriye oradan uzaklaşmıştır.
bayram alanından dönen kavmi, bütün putların paramparça olduğunu görünce telaşa kapılmış müsebbibini aramaya başlamış ve "hastalığını bahane ederek putperest şölenine gelmeyen sadece o vardı, uzun zamandan beri de putlarımızı zemmeden sözler söylüyordu mutlaka o yapmıştır" diyerek kendisini aramaya başlamıştır. yakalanıp getirilince "putlarımızı sen mi bu hale getirdin" diye soranlara "bakın balta büyük putun boynunda mutlaka o yapmıştır" diyerek cevap vermiş ve kavminin akılsızlığını yüzlerine vurmuştur.
lakin yine de kendisini kurtaramamış ve kavmi kendisini nemrud'a şikayet etmiş nemrud da "büyük bir ateş yakın uzaktan onu ateşe atalım kurtulalım" diyerekten cezayı kesmiştir. büyük bir ateş hazırlanmış ve kendisi bir mancınıkla ateşe atılacakken melaikeler hz. allah c.c.'ne "yarabbi müsaade edersen gidip kulun ibrahim'e yardım edelim" diye müracaatta bulunmuşlardır. hz. allah c.c. "gidin ama o sizin yardımınızı kabul etmeyecektir" diyerekten onlara müsaade etmiştir. büyük melaike gelip "ya ibrahim, allah'ın verdiği izinle sana yardım etmeye geldim "ya da geldik" demiş o da hz. allah'ın istediği o meşhur cevabı vermiştir: "hasbünallahu ve ni'mel vekil. ni'mel mevla ve ni'mennasir". yani "allah bana yeter en güzel dost en güzel yardımcı o'dur"
işte bugün bile müslümanların dilinden düşürmediği bu meşhur cümleyi ilk kuran kişidir bu büyük peygamber.
nemrud'la olan muhabbeti ayrı bir güzeldir. nemrud kendisine "ey ibrahim, putlarımızı inkar ediyor görmediğimiz duymadığımız bir ilahtan bahsediyorsun. hepinizin ilahı ben değil miyim? diye sorduğunda "benim rabbim dirilten ve öldüren'dir sen de bu meziyet ne gezer" bab'ında cevap vermiş nemrud'da aklı sıra ilahlığını ispat etmek için hür bir insanı çağırıp zindana attırmış, hapisteki bir mahkumu da serbest bırakarak "gördün mü ben de insanları böyle öldürüp diriltiyorum" demiştir. bunun üzerine bu büyük peygamber "benim rabbim güneşi doğudan getiriyor hadi sen de batıdan getir de görelim" diyerekten nemrud'a mukabelede bulunmuş nemrud şaşkın ördek gibi kalakalmıştır.
üstelik lut kavmine gönderilen melekleri ilk misafir eden de kendisidir. misafirlerin geldiğini görünce adeti üzerine güzelce ağırlamış semiz bir buzak kızartıp önlerine getirip ziyafet vermiştir. lakin misafirlerin yemeklere el sürmediklerini görünce kendilerinden ürkmüştür. bunun üzerine misafirler "ey ibrahim, bizler, hz. allah'ın lut kavmine murad ettiği azap emrini yerine getirmekle görevlendirdiği melekleriz" diyerek verdikleri cevap karşısında "yalnız orada hz. lut peygamber ve hz. allah'a iman etmiş kimseler var" diyerek mü'minlere olan düşkünlüğünü dile getirmiştir. melekler de kendisine "hz. allah'ın izni ile onları kurtaracağız ve kafirlerini hepsini de helak edeceğiz" diyerek endişesi giderilmiştir.
en meşhur duası "allah'ın soyumdan namaz kılan zekat veren salih evlatlar gönder" mealindeki duadır ki bütün çocukları ve torunları peygamber olarak dünya üzerine yayılmışlardır. büyük oğlu ismail aleyhisselam silsilesinden hz. peygamber efendimizin dedesidir. küçük oğlu ishak aleyhisselam silsilesinden de hz. yakub, hz. yusuf, hz. musa, hz. isa gibi israil oğullarına gönderilen peygamberlerinin atasıdır.
milattan önce 2500'lü yıllara ait ebla tabletlerinde ismi abramu oğlu hz. ismail'in adı ise ış-ma-il şeklinde geçen peygamberdir.
--spoiler--
M.Ö. 2500'lü yıllardan kalma Ebla Tabletlerinde saptanan peygamber isimlerinin çok büyük bir önemi bulunmaktadır. Çünkü bu isimlere ilk kez bu kadar eski bir tarihi belgede rastlanmaktaydı. Tevrat'tan 1500 yıl öncesine ait olan bu bilgiler oldukça dikkat çekiciydi. Hz. ibrahim'in isminin tabletlerde geçiyor olması, Hz. ibrahim ve onun getirmiş olduğu dinin Tevrat'tan önce var olduğunu teyit ediyordu.
Tarihçiler Ebla'da bulunan tabletleri bu açıdan değerlendirdiler ve Hz. ibrahim ve onun risaleti hakkındaki bu önemli keşif, dinler tarihi açısından önemli bir araştırma konusu haline geldi. Amerikalı arkeoloji uzmanı ve dinler tarihi araştırmacısı David Noel Freidmann da yaptığı incelemelere dayanarak tabletlerdeki ibrahim ve ismail gibi isimlerin peygamber isimleri olduklarını bildiriyordu.
--spoiler--
gördüğü rüya üzerine değil kardeşim. ibrahim Aleyhisselâm Allah’ü Teâlâ’dan kendisine salih bir evlat vermesini istedi. Cebrail Aleyhisselâm geldi ve bir oğlan çocuğu olacağını müjdeledi. ibrahim Aleyhisselâm da aşırı sevincinden, onu, Allah rızası için kurban edeceğini nezretti.
Urfa Balıklı göl ve Hz ibrahim mağarasını ziyaret sırasında Hz. ibrahim’in hayatını detaylı inceleme fırsatı buldum. Aslında keşke incelemese idim. Aklım o kadar karıştı o kadar hayretlere düştüm ki !
Mısır’a giden ibrâhim karısı Saray’a, “Güzel bir kadın olduğunu biliyorum. Olur ki Mısırlılar seni görüp, ‘Bu onun karısı’ diyerek beni öldürür, seni sağ bırakırlar. Sen, ‘Onun kız kardeşiyim’ de ki senin hatırın için bana iyi davransınlar, canıma dokunmasınlar” der. Gerçekten güzel olan Sara Mısır’da dikkat çeker kardeşim deyince muhafızlar Sara ‘yı Firavun’un huzuruna çıkarırlar. Firavun bekar sandığı Sara’ya el koyar. Kardeşi sandığı ibrahim’e develer, cariyeler, mücevherler vererek donatır. Ondan sonrasında Hz.ibrahim aldıklarıyla zaman geçirirken, Sara Allah’a dua ederek kendisini Firavundan korumasını ister sonrasında başına ne geldiyse Firavun Sara’yı bırakır Mısır’ı terketmelerini söyler. Mısır’ı terkeden Hz. ibrahim’in oğlu yoktur. Firavun’un verdiği cariyeden bir oğlu olur. Önce sevinsede Sara kıskanır oğlunu ve Hacer’i terketmesini söyler. ibrahim oğlunu ve annesi cariye Hacer’i alarak Mekke’de bir kuyu yanında terkeder. Hacer yalvarsada ibrahim bırakır gider. Kuyuya su almaya gelen kervanlar Hacer ve oğluna bakarlar. 8 yıl sonra ibrahim bir rüya görür. Allah ibrahim’den oğlunu kendisine kurban etmesini istemektedir. 8 yıl sonra ibrahim yollara düşerek oğlu ismail’i bulur 8 yaşındadır kurban etmek için bıçağı çektiğinde gökten koç hediye edilir.
Buraya kadar okudunuz. Sabrınıza teşekkür ederim. Şimdi beynimi yakan sorular.
1. ibrahim’in Mısır’da eşine kendi hayatını kurtarmak için “kardeşim” dedirtmesi normalmi sizce. Eşini Firavun alınca kabullenmesi eşi Sara’yı kurtarma işini Allah’a havale etmesi üstelik Firavun un verdiği serveti kabul etmesi etik midir?
2. Firavun’un verdiği cariyeden çocuk yapması sorun yok ama cariye ile çocuğu uzak bir kuyu başına bırakması vicdansızlık değilmidir? Hadi onu geçtim bakmadığın ilgilenmediğin bir çocuğu bir rüya ile Allah’a kurban etmek istemek neyin nesi.
Bunları ziyaret akşamı okudum ve aklım karıştı. Üstelik islam alimleri ve diğerleri hepsi olayları doğruluyor. Yorumu size bırakıyorum. Beni aydınlatın.
peygamberler vahiyle hareket eder. o ziyaret sırasında kafanıza takılan soruları hz. ibrahim yaparken de vahiy üzerine yapmıştır ve bir hikmeti vardır mutlaka. şimdiki hacda yapılan sayy, karısının çocuğuna su aramasını temsil eder mesela.
ayrıca sümerli bir peygamberdir. hz. muhammed ibrahim soyundan gelir. sümerlilerin nereden geldiği bilinmiyor.
Hz ibrahimin (a.s.) imtihan edilmediği bir şey kalmadı ki. Hz. ibrahim, cenabı hakkın ifadesiyle o tek başına bir ordu. Önce babası azer ile imtihan oldu, sonra yıldızlara tapan kavmiyle. Ne babası ne kavmi inanmadı ona. Dışladılar. Nemrudu (akad kralı 2. Sargon) zalime kafa tuttu. Canıyla imtihan ettiler ateşe attılar. Olmadı. Yüce Allaha (c.c.) iman ettiği için şehirden (urfa) sürdüler, sabretti gurbete (mısır, filistin) hicret etti. Urfada Kapı komşusu ihanet etti ihbar etti, hatta mancınığın ipini kesti. o ise filistinde onu affetti, hatta ona ikram etti. Eşi sare (r.a.) validemiz (ki peşi sıra onun ardından ateşe atlayan kişi) ile imtihan ettiler, el koymaya kalktılar cenabı hakk müsade etmedi. Malıyla imtihan ettiler yine olmadı. Geldi cebrail (a.s.) bir tesbihat söyledi ona, çok hoşuna gidince tekrar etmesini istedi, melek dedi ki söylerim ama malının yarısını alırım. Öyle ki koyun keçi ve sığırları ovaya sığmıyordu. Dedi ki yarısı ne ki, hepsini al istersen yeter ki o tesbihatı bana öğret. Bunun üzerine cebrail dedi ki yok ya nebiyyallah seni imtihan ettik, allah sana malını mübarek kılsın. Yetmedi eşi hacer (r.a.) validemizden ayrıldı. Onu ismail (a.s.) ile birlikte kabenin olduğu yere bıraktı. Hemde Ağlaya ağlaya. Hemde Ardına bile bakmadan. Yetmedi cenabı hakk onu evladıyla imtihan etti. Yine imtihanı kazandı. Mevzuyu biliyorsunuz zaten. işte Ondan sonra ibrahim, halil ibrahim oldu. Allaha dost oldu. Zaten peygamberdi. Ama hz muhammedden (s.a.s.) sonra yeryüzünde cenabı allahın en sevgilisi oldu. Dost. Halilullah. Selam olsun hz ibrahime ve cümlesine..
Halilullah olmak öyle kolay mı? Candan maldan yardan serden evlattan geçmeden fenafillah olur mu bir insan? Olabilemez. Dünya tatlıdır. Adamın yakasını Bırakmaz. Öyle herkes dünyadan vazgeçemez..