Hz: Ebû Bekir (r.a) ölüm döşeğine düştüğü vakit kızı Hz. Âişe (r.anh) yanına geldi ve onun halini anlatmak için şu beyti okudu:
Hayatıma yemin olsun ki, servet vermez fayda,
Ölüm gelip çatıp artık göğüs daraldığında.
Ebû Bekir (r.a) bunları işitince biraz kendine gelir gibi oldu ve kızına, "Öyle değil, bilakis şu âyeti oku:
Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir ve, 'işte (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir' denir."98 Sonra kızına şu vasiyette bulundu:
"Şu iki elbisem var ya, onları güzelce yıkayın ve beni onlarla kefenleyin, çünkü hayattakiler yeni elbiselere daha muhtaçtırlar."
Hz. Âişe (r.anh) babasının vefatı sırasında onun halini temsil etmek için şu beyti okudu:
Yağmurlar istenirdi onun hürmetine, nur gibiydi, Yetimlerin baharı, dul kadınların sığınağıydı.
Ebû Bekir (r.a) bunu işitince, "Bu söylediklerin Resûlul-lah'a (s.a.v) ait vasıflardır" dedi.
Hastalığının fazlalaştığı sıralardı. Birçok kimse ziyaretine geldi ve, "Sana bir doktor çağırsak da bir baksa, olmaz mı?" dediler. Hz. Ebû Bekir şu cevabı verdi: "Doktorum bana baktı ve, 'Ben dilediğimi yaparım' dedi."
Bir ara Selmân-ı Fârisî, Ebû Bekir-i Sıddîk'ı hastalığı sırasında ziyarete geldi. Ona, "Ey Ebû Bekir, bana tavsiyelerde bulun" dedi. Ebû Bekir (r.a), "Allah Teâlâ sizlere dünyanın kapılarını açacaktır. Ondan sadece ihtiyacınız olduğu kadar alın. Sabah namazını kılan kimse Allah'ın hima-yesindedir. Sakın Allah'a olan ahdinizi bozmayın, yoksa sizi yüzüstü cehenneme sürer."
Hz. Ebû Bekir (r.a) artık iyice ağırlaşmış, iyileşme ümidi kesilmişti. insanlar kendisinden yerine geçecek birini tayin etmesini istediler; o da, "Ömer'i bırakıyorum" dedi. Bunun üzerine insanlar, "Ey Ebû Bekir! Bize çok sert ve kaba birini bıraktın; rabbinin huzurunda ne cevap vereceksin?" diye sordular. O da, "Rabbime, 'Senin kullarına onların en hayırlısını halife bıraktım' derim" diye cevap verdi.
Sonra birini göndererek Ömer'i çağırttı, ona, "Sana bir vasiyetim var, iyi dinle! Allah Teâlâ'nın, gündüz yapılmasını istediği birtakım hakları (ibadet ve vazifeler) vardır ki bunların geceleyin yapılmasını kabul etmez. Aynı şekilde gece yerine getirilmesini istediği birtakım hakları da vardır ki onların da gündüz yapılmasını kabul etmez. Allah (c.c) kul farz ibadetleri yerine getirmedikçe nafileleri kabul etmez."
Kaf 50/19.
Farzlar terkedilerek yapılan nafile ibadetlerin bir faydası olmaz şeklinde anlaşılmalıdır.
"(halt etmişsin, git!) lat putunun fercini yala! demek biz resulullah'ı terkedip yalnız bırakacakmışız ha!" diye (şiddetle çıkıştı). "
kendi tanrıları söz konusu olduğunda saygı göstermek zorundasın diyip duran müslümanların; başkalarının tanrılarına daha islamın şafağında gösterdikleri saygı ve terbiye budur işte.
ayrıca da sonsuz ve sadık dostluğunu peygamberin kızına miras bıraktığı fedek hurmalığını, kızın elinden peygamberin mirası olmaz, arkasından kalanlar tüm müslümanlara aittir deyip çekip almıştır. böylesine muhteşem saygılı ve sevgili kibar tevazu dolu ve terbiyeli bir insandır.
moderatore not : yukarıda nerede hakaret vardır belirtirseniz pek bir sevineceğim.
--spoiler--
hz. ömer malının neredeyse hepsini bağışlamıştı. ancak sadece kendine ve ailesine yetecek kadarını ayırmıştı. fakat hz. ebubekir malının tümünü bağışladı. hz. ömer'de: "beni burada da geçtin yâ ebubekir." diyerek ve böylece ona olan şaşkınlığını dile getirerek onun ululuğunu kabul etti.
--spoiler--
islamdaki ilk halife. hz. muhammed'in naaşı daha toprağa verilmeden, hz. ali ve ailesi peygamberin yasını tutarlarken hz. ömer ile birlikte medinelileri toplamış, kendisini halife seçtirtmiştir. imanı bu kadar sağlamdır.
hz. ademden hz. muhammede kuranda resul-mürsel-nebi olarak anılan farsçası peygamber olan kimselerden sonra güneşin üzerine doğduğu en üstün insan oğludur....
hz.peygamber ilahi emri tebliğe başladığında yanındaki ilk yetişkin erkek o idi...tüm malını allah ve resulun yolunda harcayınca mal harcayan en üstün diye kuranda anıldı...allah onu kendisi ve hz. muhammed ile beraber 3 ün 3.cüsü olarak andı...hz.peygamberin ölümünden sonra ölümün gerçeği ve ümmetin işlerinin sürekliliği aşikar olduğundan halife seçildi...bütün sahabeler ona biat etti..
hz. ali ve ailesinin yas tutması...hz.ebubekirin yas tutmayıp halifelik derdinde olduğu anlamına gelmez...rafizilerin sapkın uydurmaları bir kenara tartışmasız ümmetin en kıdemlisi o idi...ve onun ümmeti toparlaması gerekirdi...çünki ümmet üzerinde büyük ağırlığı vardı ve ümmet onun sözünü dinlerdi...o da ümmetin işlerinin sürekliliğini görerek gerekeni yapmıştır...zaten hz. alide gerekli gördüğü zaman geçtikten sonra müminlerin emiri hz. ebubekirin o mübarek ellerini öperek biat etmişdir..tıpkı hz. ömer ve hz. osmanın mübarek ellerini öperek biat ettiği gibi...o mübarek elleri hz. ali öpmüşdür...aliyi takip ettiğini söyleyen yalancılar alinin öptüğü o mübarek ellere küfür etmişdir...elbette bunların imam aliyle ilişkisi bulunmamaktadır...bunların imamı yahudi dönmesi ibni sebedir...imam ali değildir...
hz. muhammed(s.a.v.)' in yakın arkadaşlarından ve sadıklardan olmasının yanı sıra, süper bir devlet adamıdır. halifedir yani kısaca. diğer 4 halife gibi halifeliği sırasında halkı ne yiyorsa onu yemiş ne giyiyorsa onu giymiş muhterem şahıstır. servetine servet katmak yerine servetinden devlete vermiş, elinde avucunda ne yoksa saçmıştır. zayıflamış ve her zaman omzundaki büyük yükün farkında olmuştur. dinci geçinip de servetini 20 katına çıkaran kazmalara benzememektedir.
ali ve diğer ehl-i beyt peygamberin cenaze işleriyle uğraşırken,halife seçimleri ile ilgili kulis çalışmaları yaptığı iddia edilen dini figür.
eksileriniz şimdiden kabul.zira bu cümleyi okuyup "acaba bu konu hakkında tarihçiler ne yazıyor" şeklinde araştırmayla sonuçlanacak bir cümle kurmak yerine,yorumu yapan kişinin annesine(ki peygamber cennetin ayakları altında olduğunu söyler) küfretmeyi ve "hadi eksileyin şu kafiri" grubu oluşturacağınızı düşünmek için yığınla argüman mevcuttur.
sunnilerin inancına göre, peygamberlerden sonra dünyaya gelen insanların en hayırlısı ve üstünüdür. lakabı sıddık'tır. peygamberimizden sonraki halifedir.
tarihsel bilgi diye bir sürü ıvır zıvırı ortaya koyanlar için halife seçimindeki adaletsizliği gösterme babında,sünni bir tarihçiden alıntıdır.objettif olmak için azınlıkta kalmanın gerekmediğini anlamanız dileğiyle.
""hz.peygamberin vefatı günü,henüz defni yapılmadan,hz.ali ve birkaç sahabe defin işleriyle meşgul iken,diğer ileri gelenlerin toplanarak,hz.peygamber adına temsilci tayini ile meşgul olmaları,müslümanlar arası anlaşmazlıkların ana eksenini teşkil etmiştir.bu olaya tepkinin ilk önce ve olayın olduğu gün,hz peygamberin yeğeni ve damadı hz.ali'den gelmesi önem taşır. hz.ali :"ya ebu bekir,biz bu kadar ihmal edilecek kimseler miyiz.hiç değilse fikrimiz alınamaz mıydı!"diyerek itirazını ve burukluğunu göstermiştir.hz.ömer'in de hz.ebu bekir'in ve kendisinin seçiliş biçimlerinden rahatsızlık duyduğunu ifade ettiği bilinmektedir.""
hazreti ali (ra) nin de halifeliğini sonuna kadar desteklediği, kur'an da geçen adıyla üçün ikincisi.
başka din mensupları peygamberimiz ve sahabe ile ilgili yorumlarını kendilerine ait forumlarda paylaşmaları kendileri hakkında hayırlı olacaktır. e mi canlar, be hey gardaşlar.
Hümanistim diye geçinenlerin kendisini iyi okuyup anlamalarını salık veririm...
"Yarabbi benim bedenimi öylesine büyüt ki, son bu bedenimi cehennemine koy ve oraya benden başkası giremesin" sözü ile insan aşkını ortaya koymuştur...
bir gün ebu derda (r.a)hz. ebu bekirin önünden yürüyordu.Allahın resullu onu görünce dediki"ya ebu derda sen öyle bir insanın önünden yürüyorsun ki,peygamberlerden sonra güneş öyle bir insanı aydınlatmadı,okadar büyüktür o"sözüne mashar olan sahabe.dünya bütün süsü ile kendini ona arz etdide dönüp bakmadı bile.birde Allah resulu hayatında iki kişinin arkasında namaz kılmıştır.bunlardan birisi hz. ebu bekirdir.
abide şahsiyet,hıristiyanlıkta havari petrus ne ise islamda hz. ebubekir o dur.
efendim cenaze işleri devam ederken halife seçilmiş nasıl olurmuş...yahu birincisi devlet işleri süreklilik arz eder kaos a geçit verilmez,hz. ali nin bir itirazı var idiyse ümmetin kararına karşı çıktığını ilan ederdi yaptığı sadece geç biat etmektir o da fedek arazisinin hakları ile anlaşmazlık nedeniyle olması muhtemeldir diyelim ki hz. ali gerçektende halifeliğe kendisinin öncelikli hakkı olduğunu düşünmüştür iyi güzelde ümmetin kararı bu değildir halifelik makamı ümmetin yönetimi makamıdır ümmetin kararı ise hz. ebubekir lehinedir.
ikincisi bizzat şiilerin kutsal saydığı hz. aliye atfedilen nehcül belağa da hz. osman ın şehadeti sonrası hz. ali ye yapılan halifelik teklifini hz. ali nin ilk etapta red ettiğinin itirafı görülür ee hz. ali nin hilafette önceliği var idiyse hatta haşa bu allah,peygamber emri idiyse hatta sümme haşa ilk üç halife halifeliği ele alarak hz. ali nin hakkını gaspetti ise ve haşa hz. ali kan dökülmesin diye bu allah emrinin çiğnenmesine razı oldu ise en azından üçüncü halifenin şehadeti sonrası sözde allah emrini derhal kabul etmesi gerekirdi. şia nın iddialarına derinlemesine bakar isek üstü kapalı peygambere iftira görürüz, çünki onlara göre hz. peygamber halkını yetiştirememiştir,hz. peygamber muallimliği beceremiştir. hz. ali ye iftiradır zira allahın emrini kendisine teklife rağmen ilk etapta kabullenmek istememiştir,ümmete iftiradır çünki başlarında ilk üç halifeyi görmek istemişlerdir. ilk üç halifeye iftiradır ümmetin kararını ümmet adına uygulamaktan dolayı gasıplıkla suçlanmaktalardır.
üçüncüsü halife nin muhacirden seçileceği kararı alındığında hemen herkesin aklına sağ iken hz. ebubekir gelmiştir...dördüncüsü hz. ebubekir sağ iken kimsenin aklına hz. ömer gelmemiştir...beşincisi hz. ebubekir sağ iken kimsenin aklına hz. osman gelmemiştir...altıncısı şii iddiasına göre hz. ebubekir sağ iken hz. ali nin hilafete daha layık olduğunu düşünen sahabe sayısı sadece 4 tür...yedincisi hz. peygamber sağ iken arkasında bıraktığı sahabe sayısının yüz bini geçkin olduğu tahmin edilmektedir...sekizincisi yüzbin 4 ten büyüktür dokuzuncusu dört kişi eğer gerçekten hz. ali yi ilk halife olarak istediğini varsaysak bile 4 ün istediğini yüzbine dayatmak adil değildir. onuncusu ümmetin ezici çoğunlukla kanaatine göre hz. ali çok büyük bir sahabedir. hz. ebubekir ise peygamberin vefatından kıyamete kadar herkesten büyük bir şahsiyettir.
'ya rabbim vücudumu o kadar büyüt ki, cehennemi doldurayım, benden başkası orada yanmasın' diye dua etmiş, yardırmıştır sağolsun. ya o kadar da dedik yobaz insanlarla aynı cennete gitmek istemiyoruz diye. cehennem dediler. tamam. e bir de ebubekirin de kıçı cehennemde yer kaplayacaksa allah bir suit hazırlasın en güzelinden bana. *
uydurma hadisler yetmezmis gibi adina "ya rabbim vücudumu o kadar büyüt ki, cehennemi doldurayım, benden başkası orada yanmasın" diye dua ettigi soylenilen-uydurulan sahabe, ilk halifedir *.
cennete ve cehenneme yakinen iman etmis bir insanin bu sozu soylemesi kendisiyle celistigini gosterir. hz ebu bekir boyle soylememistir.
ikinci binin yenileyicisi imam-ı Rabbani (kaddesAllahu sırrahu), Sıdık-i Ekber (radiyAllahu anhu)nun, peygamberlerden sonra en faziletli kimse olmasını şu üç özelliğiyle açıklar:
1- Canını, bedenini ve emeğini, dini ve peygamberi uğruna pervasızca öne attı. Teklifsiz, pazarlıksız ve tereddütsüz hizmet etti.
2- Malını ve parasını, üzerindeki tozları silkelercesine döktü önüne peygamberin. Ta ki geriye bir tek Allah ve Resulü kalıncaya kadar. Öyle demişti Resulullah a.
3- Toplumdaki nüfuzunu ve itibarını feda etti. Kimsenin savun(a)madığı Yetim Peygamber e kol kanat olmak için.
