Maliye bakanlığı tarafından 22 temmuz günü yapılacak seçimlere girecek olan partilere verilecek toplam 216 milyon ytl'dir . Akp : 94 milyon ytl , Chp : 53. 2milyon ytl , Dyp : 26.2 milyon ytl , Mhp : 22. 9 milyon ytl , Genç Parti : 19.9 milyon ytl alacaklardır .
1 - Seçim yardımındaki adaletsiz dağılıma bakıldığında sanki mecliste sandalye sayısı çok olan partiye daha fazla yardım yapıldığı izlenimi uyanmaktadır . Ancak Mhp ve Genç Parti'nin mecliste olmadığını düşünürsek bu çıkarım doğruluğunu yitiriyor.
2 - Seçim yasasındaki %10 baraja ses çıkarmayan muhalefet partisi , demokrasiyi sadece seçime dayanan bir çoğunluk iktidarı sayan bir iktidar partisi 1950'den beri demokrat parti ile başlayan yoz siyaset anlayışının darbeler ile sindirilmiş parlementer sistem özelliklerinin her konuda sahip olduğu ya da bağlı kılındığı " nisbi oran " seçimler ile mecliste temsil hakkı kazanan kişilerin çoğunluğunu ve dolayısıyla sistemin çoğulcu yapısını etkilediği gibi seçim yardımındaki bu orantısız yardım anlayışı ile de haksız rekabetin dibine kibrit suyu dökmeye devam etmektedir . Ayrıca böyle bir iktidarın milli görüş ve dinci akrabalarının geçmişlerinde , refah partisi , bu alınan hazine yardımlarını nasıl yeşil sermayeye dönüştürdükleri de ortadadır .
3 - Demokrasiyi çoğunluk sultası olarak benimseyen ve halka seçim haklarını bu şekilde dikte ettiren yobaz , dinci ve faşist siyasetçilerin mazilerine bakıldığında : 1954 yılı seçiminde %53. 14 oy alan demokrat parti mecliste %94 . 82 milletvekili yani 502 kişi çıkarırken Chp ise oyların %39.5'ini alarak meclise ancak %5.5 (!) milletvekili yani 31 milletvekili çıkarmıştı . Günümüzdeki siyasi tablo bundan değişik değildir ve yozlaşmış demokrasi kültürü bir kez daha hazine yardımının miktarı(!) ve dağılımı konusunda çoğunluğun diktatörlüğüne çalışmıştır .
(bkz: liberal demokrat parti) nin idare mahkemesine açmış olduğu dava neticesinde, mahkeme ldp'yi haklı bulmuş ve hazine yardımının partiler arasında çok adaletsiz ve hukuka aykırı şekilde dağıtıldığına karar vererek konuyu anayasa mahkemesi'ne göndermiştir.
eğer anayasa mahkemesi bunu haklı bulursa, hazine yardımı bundan sonra seçimlere girecek tüm partilere adaletli şekilde dağıtılacaktır. (akp'ye verilen 1/2 lik ceza hariç)
Anayasa Mahkemesi'nin önünde öyle bir dava var ki sonuçlandığında en az AKP'nin kapatılma davası kadar ses getirecek...
Bu dava, Hazine'den siyasi partilere yapılan yardımlarla ilgili!
Mevcut yasalarımıza göre bu yardımdan sadece milletvekilliği genel seçimlerinde yüzde 7'nin üzerinde oy alan partiler yararlanabiliyor. Bu da küçük partilerin mali sıkıntılar içinde boğulması ve seslerini yükseltecek olanaklara kavuşamaması anlamına geliyor...
Oysa neredeyse bütün gelişmiş ülkelerde bu tür devlet yardımları, partilerin aldıkları oy sayısına göre veriliyor...
Liberal Demokrat Parti (LDP) bu haksızlığa daha fazla dayanamadı Ankara 5. idare Mahkemesi'nde dava açarak, Siyasi Partiler Kanunu'nun ilgili maddesinin iptal edilmesi için dava açtı.
Bugünkü uygulamanın Anayasa'nın 2. maddesindeki "demokratik devlet" ve 10. maddesindeki "eşitlik" ilkesine aykırı olduğunu savundu.
Mahkeme de LDP'yi haklı bularak konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götürmeye karar verdi.
***
Buraya kadar olan süreci büyük bir olasılıkla zaten biliyordunuz...
Gelelim henüz LDP'lilerin bile bilmediği son gelişmeye:
Ankara büromuzdan Kemal Göktaş'ın haberine göre Anayasa Mahkemesi raportörü, başvuru ile ilgili raporunu geçtiğimiz günlerde tamamlayarak Başkanlık makamına sundu.
O da raporunda LDP'nin talebine hak vererek, yüzde 7'lik yardım barajının demokratik ilkelerle bağdaşmadığını savundu.
Gerekçe olarak da şunları yazdı:
"Anayasa"da partilere Hazine yardımının kesilmesi cezası öngörülmektedir. Ancak Siyasi Partiler Kanunu'na göre her parti yardım alamamaktadır. Bu çelişki, Anayasa'nın her partiye yardım yapılması konusundaki iradesini yansıtmaktadır.
***
Eğer Anayasa Mahkemesi, raportörün talebi yönünde karar verirse...
Ve karar, yıl sonuna kadar çıkarsa...
AKP'nin, CHP'nin ve MHP'nin önümüzdeki seçim yılı için "zamlı" olarak alacakları Hazine yardımı azalacak...
Buna karşın küçük partilerin seçimlerden önce yardıma kavuşmaları ve rahatlamaları mümkün olabilecek...
***
Bu davanın ne zaman görüşüleceğine karar verme yetkisine sahip tek kişi Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Haşim Kılıç...
Her fırsatta "demokrasi"nin sağlıklı işlemesindem dem vuran Kılıç'ın, bu davayı bir an önce Yüce Mahkeme'nin gündemine getireceğine inanmak istiyorum!