Sonra fark ettimki su akıyor, rüzgar esiyor, yağmur yağıyor. Her şey yine aynı şekilde oluyor, öyle bir yere geldimki sıcak ve soğuk aşk ve nefret savaş ve barış üşümek ve sonra ıslanmak gibi....gitsem ayrılık olur kalsam çöl.Gidersem bende hasret olur ve belki beni sevenlerde özler ama anladımki Özlem'den hiç kimse ölmüyor...ama ben ölüyorum nefes alıyorum önemsiyorum ve gitmek istiyorum. Anladımki hasret yeni bir aşka kadar sürüyor...Sevdiklerim ve sevenler bağışlayın, su akıyor ve ben gidiyorum.
sürekli aynı soruyu sormak yerine mevzu bahis soruya cevap içeren entryler girmesi halinde amacına daha kolay ulaşacak yazardır.
de bakalım noldu deniz feneri'ne? hani dedim adam herhalde hani bir deniz feneri vardı ya ne oldu başlığında konuyu ayrıntılarıyla dile getirmiş ki o sebeple dikkati oraya çekmeye çalışıyor. lakin orda da bilenler bilmeyenlere anlatsın demiş. anlaşılan o ki gerçekten ne olduğunu bilmeyen ve bir bileni bulma gayretiyle onun üzerinde başlığa aynı bkz'ı veren kişidir.
6. Ve 10. yüzyıllar arasında Hazar Denizi'nin ve Kafkasların kuzeyinde yaşamış bir Türk boyu veya bu boydan olan kimse anlamına gelir. Bunun dışında barış ve güven anlamı da bulunur. Hoş bir isimdir.
Hazar, çekik gözlü demektir. Araplar onlarla ilk defa karşılaştıklarında gözlerinin çekik olduğunu farkedince "çekik gözlü" anlamında "hazar" adını verdiler.