haz kötü değildir fakat haz duyduğun şeyler kötü olabilir.
misal mastürbasyon ve alkol almak bunlardan haz alırız kötüdür bir işte başarılı oluruz sınavdan yüksek not alırız bunlardan da haz duyarız bunlar da haz duyduğun iyi şeyler içinde gösterilebilir bunun gibi.
Haz, istek duyulan bir şeyi elde etmekten doğan hoşnutluk duygusudur. Bu duygu birine zarar vermiyorsa neden kötü olsun? Eğer dini kitaplarda günahsa arkasını doldurmaları gerekiyor.
Konusuna göre değişir.
Haz duygusunu harekete geçiren unsur olumsuzluk barındırıyorsa, evet kötüdür.
Lakin gönüllü anne olmaktan ötürü aldığınız hazzın, ya da sokak hayvanları için verdiğiniz emekle hissettiğiniz hazzın neresi kötü olabilir ki?!
önemli olan, haz duygusunu yaşamak ve o tatmini hissedebilmek için, doğru ve olumlu konulara kanalize olmaktır.
haz neden kötü olsun ki? düşünsenize 60 70 yıl sürekli aynı şeyleri yaparak ölmek için yaşıyoruz. insanı sonucunu bildiği bu döngüye bağlayan, ona yaşam enerjisi veren şeydir haz. haz kötü değildir fakat hazzın esiri olmak kötüdür. haz duyduğun şey için her şeyi yapabilecek hale gelmek kötüdür.
Kotu degildir ihtiyactir.insan egosunu tatmin etmelidir.hazzi okumak basarmak olabilir para olabilir araba olabilir.farketmez.
Buyuk istek sonucu Onu elde etmenin hazzi onu tatmin eder.
Belki de isteklerinin yolunda koşmak elde etmek onu tatmin ediyordur aslinda istedikleri sadece hazzi yasamanim sembolleridir.kim bilir ?
haz kötü değildir. Kötü olan hazzın bedene ve onun kör isteklerine göre yaşanılmasıdır. Ruhun erekte olması ve zevk içinde olması da mutluluğun kendisi değildir zaten. En başta verebileceğim örneklerden birisi de 'hallac-ı mansur' dur. O kendi ruhunun yüceligini tanrının varlığını kendinde görmesiyle gerçekleştirdi. Bu ise yaşanabilecek en güzel ve en büyük hazdır.
Şimdiye kadar yasaklar tarafından bastırılan insanlar olarak haz ilkesi veya zevk veren herhangi bir şey "kötü" olarak tanımlandı. Bunun neden veya niçin olduğuna dair hiçbir tartışmanın içine girmedik. Hatta psikiyatri bu konuda daha da ileri gidip arzularımızın yasaklarla dolu olduğunu anlatmıştır. Oysa yasak olan arzunun kendisi değil "ben" denilen eylemin ta kendisidir. insanın eylemlerinin ve düşüncelerinin bir yığını olduğu hesaba katılırsa arzunun kendisinin bastırılması da bu anlamda insanın kendisinin yasaklanmasıdır.