zaten laylaylom senesi olduğu için kaybedilecek bir şey yoktur. çevreni araştırır en düzgün arkadaşını seçebilirsin. seneye alıcağın ağır derslerin yanında arkadaşlık problemleriyle uğraşmaz, gününü gün eder adam gibi de dersleri geçebilirsin. okumadım pişmanım.
lisede hazırlık okurken hiç ingilizce öğrenemediğimi düşünüp lanet ederdim oysa o hazırlık sayesinde üniversitenin hazırlık sınıfını atladım hatta mesleki ingilizce hariç tüm ingilizce derslerinden muaf oldum, işe başlarken de mülakatlarda bunu dile getirdiğimde insanlar sanki bir şey keşfetmişim gibi 'wooooovv inanılmazsın' dercesine baktılar, şimdi iş yerimde dil tazminatı alıyorum neredeyse maaşım kadar, avrupa'daki işlere de ben gönderiliyorum; mesela geçen gün zeytinburnu oliviuma gideceğiz bulamadık falan merter'de kimden tarif istesek turist çıktı,ingilizcenin canı sağ olsun kaynaştık yanımızdaki erkek arkadaşlarımız sebeplendi...daha ne artıları var saymakla bitmez o kimine göre kayıp zaman olarak nitelendirilen hazırlık benim için okuduğuma şükrettiğim bir eğitim olmuştur.
lisede ve üniversitede 1+1 okunduysa tadından yenmeyecek zarardır. zira güzel geçer ancak sürekli fill in the blanks with the correct tense, complete the sentences gibi cümlelerden gına gelir.
gezer tozarsın, çevre yaparsın, yata yata geçersin. fakat hazırlığın rahatlığına alışıp da bölümüne geçtiğin zaman o rehaveti üstünden atamazsan tökezlemeye başlarsın. zaten 1 sene hazırlıkla uzamış olan okul daha da uzar.
eğer ki uludağ üniversitesinde okuyorsanız ve kampüste veya görükle de oturuyorsanız bir sene boyunca ali osman kampüsüne gitmek zorunda olduğunuz,45 50 dklık yolu çekmek zorunda olduğunuzdur durumdur.kısacası işkencedir.
kesinlikle zararı yararları yanında ufacık kalır. en önemlisi her bölümden bir yığın insan tanırsınız, en iyi bölümlerden arkadaşlarınız hatta sevgiliniz olabilir ki bu ne kadar iyi bir şeydir mezun olduğunuzda farkına varırsınız. bu yıl edinilen arkadaşlıklar en köklü arkadaşlıklardır çünkü herkes ailesinden uzakta bambaşka bir ortama alışmaya çalışırken edindiği arkadaşlara dört elle sarılır sımsıkı bir bağ olur aranızda ve kolay kolayda kopmaz. hayatınızın en eğlenceli en özgür yılıdır boyna ders kırarsınız havası hafiften lise gibidir kabul ama bu hocaların size karşı aşırı bir anlayışa sahip olmasına neden olmaktadır. **** neyse işte bunun dışında zararlarına gelecek olursak tek zararı yıl kaybı ha bi de tembelliğe alışıp ertesi yıl derslere adapte olamamak gibi eften püften şeyler. ama bence her şeye değer mutlaka okuyun.**
+Her bölümden tanıdık kazanırsın.
-Ömür törpüsüdür sınıf ne kadar eğlenceli olursa olsun sıkıntıdan patlarsın
+Üniversite için bir ısınmadır
-1 senede bitmezse fazla ısınmaktan yanarsın
+Akademik makale yazmayı öğrenirsin
-Cope ile başetmek zorluğuna katlanırsın (ki bu bütün artıları götürür) (bkz: bilkent)
yararları: 1 öss sonrası direk bölüme geçmenin verdiği dumuru uğrama modunu engellemiş olursun.
2 ortamı tanırsın,ayak uydurmaya çalışırsın
3 zamanının çoğu boş olduğundan ne biliyim bi lost bi himym bi dexter ı bitirebilirsin
4 eğer harbi öğrenciysen bölümünle ilgili kaynakları araştırırsın.seneye bölüme geçince artislik yaparım hesabı
5 paso gezme muhabbeti olur . rüzgar savuruyor hesabı her yeri gezersin.lise modundan kurtulursun.
6 1 lisan 1 insan 2 lisan ...
zararları: 1 ulan bölüme geçebilmek için yüksek öğretim kurulunu bile alt ettim de bi ingilizceyi alt edemedim triplerine girersin
2 incecik kitaba şey kadar fatura gelince anlarsın,keşke harç ödeseydim daha ucuza gelirdi dersin.
3 malesef lise 6 yı okursun(lisem beş seneydi,kaldığımdan değil ordada hazırlık vardı )
4 karşı taraf sorunca kaça gidiyorsun evladım? hazırlığa teyze..yüz kızarır nedense...
5 arkadaş ortamında herkes vize final muhabbeti yapar sense ee abi writing quizim var ben artık kaçıyım ders çalışıcam dersin ve ezilirsin.
6 bölümden bir sene geç mezun olursun yaşıtların iş sahibiyken sen iş aramak zorunda kalabilirsin.
işte bunlardan 6 ya 6 halısaha maçı yaparsın..kim galip kim mağlup olur orası size kalmış..
hazırlıktaki laylaylom hayattan sonra birinci sınıfın birden kapınızı çaldığını görünce şöyle bir tökezlersiniz, kısa sürede toparlanırsanız sorun yoktur ama ipin ucu kaçtımı da bir daha zor yakalarsınız. ayrıyetten 17 yaşında üniversite ile tanıştıysanız * küçük bir hazırlık evresi de büyümeniz açısından faydalı olacaktır da denilebilir bunun yanında hazırlık bittikten sonra bir daha tekrar etme gibi bir eylemde bulunmazsanız koca bir yılınızı çöpe attınız demektir. unutmayın dil nankördür, kolay unutulur.
hazırlık okumanın tek yararı varsa; -ki ben başka yararını göremedim- o da bu sınıflara tüm bölümlerden öğrenciler geldiği için daha çok insan tanımanıza yarar sağlamasıdır. düşünsenize, atıyorum siz iktisat fakültesindesiniz, bölümünüzü de atıyorum işletme ve hazırlık sınıfında iktisat da, var maliye de var, çeko vs. de var. nihayetinde tüm bölümlerden bir çevreniz oluyo. sizin çevreniz ve onların çevresi bir anda kaynaşıyo. bir bakıyosunuz okulun neredeyse yarısını tanıyosunuz. tam bir ortam piyasa adamı olup çıkıveriyosunuz. insanlar size gıpta ile bakıyo. 'vay be adama bak, ne kadar piyasa' diye cümleler kuruyolar; bu cümlelere fesat karıştırarak. o yüzden bir sene falan diye acımayın okuyun derim ben; kararsız kalanlara.
dediğim gibi zararı da bir sene kayıp.
dilinizi geliştirmeniz her açıdan size yarar sağlar. çalıştığınız yerdeki konumunuza göre, en azından staj yaptığınız yerde bile bunu genç yaşta edinmeniz işlerinizi kolaylaştırır. yurtdışında eğitiminize devam etmenize de çok yardımcı olur.
eğitim sürecin tamamiyle yabancı dilin üzerinden olmayacaksa aptalca. unutup gidersin.
ilşk yıl köpek gibi çalışıp havalara çıkardığın seviyen, son sınıfta yabanacı şarkıları dinleyecek, film izletecek kadardır.
