hayırcılar da dahil hepimizin bildiği bir gerçek var. bu siyaset anlayışları ile ne chp ne mhp ne de diğer siyasi oluşumlardan hiçbirinin akp kadar halkın gönlünü fethetmesi mümkün değildir.
halk tarafından seçilen sivil yöneticiler bundan önce atanmışların çıkardıkları türlü engellerle karşılaşmadan ülkeyi daha çağdaş ve demokratik bir ülke haline getirebilirler ve daha önceden halkın gözünden düşmüş de olsalar bürokrasi vasıtasıyla gizli iktidarlarını kullanan kesimler bundan böyle doğal seleksiyon yoluyla toplumun hayatından çıkıp bir daha geri dönmemek üzere gideceklerdir.
bu ülkenin asıl sahibinin halk olduğunu bürokrasi kesimi de gayet iyi bilmektedir. şu anda toplumun üst katmanını oluşturan dediğim dedik çaldığım düdük diyen bu insanların en büyük korkuları ile yüzleşmelerine çok az bir zaman kalmıştır.
bu insanların halk tabanında bir karşılıkları olmadığını söylemek de mümkün değildir ancak bu karşılık sadece kafa karıştırmaktan kaynaklanan bir karşılıktır. hayıra destek veren halk katmanları ile hayır kampanyasını yürüten bürokrasi aynı nedenlerden dolayı hayır demiyorlar. bu konuyu daha ayrıntılı olarak başka bir başlık altında da inceleyebiliriz. ancak sıradan insanların bu referandumda evet çıkması ile birçok kazanımları olacağı ve daha güzel bir ülkede yaşayacakları bir gerçekliktir.
en azından bir adımdır, ileride daha büyük adımlar atabilmek için evet!
evet oylarının daha fazla çıkmasıdır. zira amına kodumun değişikliği yargı bağımsızlığını ortadan kaldıracak, modern dünya ülkelerinin tamamında uygulanan kuvvetler ayrılığı ilkesine bir son verecektir. amına koduklarım resmen oligarşiyi getiriyorlar hala şakşakçılarının dilinde demokrasi helal olsun size.
harbi lan! içimde azıcık olsun allah korkusu olmasa gidip en yakın ak parti lokaline; bağzı menfi karşılıklara binaen tüm sülaleye "evet" dedirtmeye çalışırdım. ama yok arkadaş... ben allah'tan korkarım.
daha önceden bütün kritik kurumları kendi tekellerine almış olup bu güçle bütün millete kan kusturan gizli iktidar sahiplerinin ellerindeki bu gücü kaybedeceklerini anlamış olmaları.
emaneti asıl sahibine iade etmelerinin zamanı gelmiştir.
