"kürt açılımı" diye bir açılım ile pkk lılara taviz veren ve serbest bırakılmasını sağlayan, ab standartı diye şerefsizin allahına her türlü tavzi gösteren bir partinin "bana"yasasına "hayır" diyorum ve pkk lı olanlardan arınıyorum.
tamam da sorarlar sana pkk nın savunduğunu sen nasıl savunabiliyorsun, diye. ortak noktanız nedir? bu kadar farklı siyasi yapı ve terör örgütü nasıl oluyor da bir araya gelebiliyor bu şekilde? şeklinde bir eleştiriye açık kapı bırakan durum.
AKP buralara kadar vardırdı demek işi. Oysa ki şu yaşanan dönem 12 Eylül'den farksız. Gece 4'ünde 80 yaşında muhalif yazarların tutuklanmaları, kanser hastası muhaliflerin evlerinin didik didik aranması, 18 aydır tutuklu bulunan çoğu aydın insanlarımızın hala haklarında bir hüküm verilememesi... Bir de idam etsinler de tam olsun bari. Sayın başbakana sormak istiyorum bu yapılanların 12 eylül döneminden farkı nedir? Muhalif parti başkanı Van'da hırpalanıyor ve ortada 139 polis görevlendirildiği söylenirken bir de anlaşılıyor ki a-aa 33 polis görevdeymiş! Bak sen şu işe değil mi? Ben anlamıyorum iktidar partisinin bu demokrasi sevdası ne şiddetliymiş meğer... Ne kadar demokrasi aşığı vekillerimiz varmış bizim. Ama bu işe kendi dokunulmazlıklarını kaldırarak başlasalardı ya. Öyle ya sayın başbakanımız 8 küsur yıl önce söz vermemiş miydi? Gören de sanır ki 9 yıldır iktidarda olan bunlar değil de CHP! El insaf yahu. CHP en son 12 Eylül öncesi iktidardaydı. Bu da yaklaşık 30 yıl eder. Demezler mi adama 9 yıldır ne halt ediyorsun da şimdi bu toplu paketi demokrasi adıyla geçirmeye daha doğrusu yutturmaya çalışıyorsun bizlere. Sizler değil miydiniz Avrupa Birliği'nin kriterlerinin bir gün içinde 3-5'ini geçiren.
Şimdi de "Hayır" cıları PKK ile mi özdeşleştiriyorlar... Nasıl bu kadar kör olabiliyorsunuz? Cumhuriyet tarihimizin hiç bir döneminde bu ülkenin askerine kurşun sıkmış, onları şehit etmiş insanlar sınırlarımızdan üzerlerine çiçekler atılarak girmedi. PKK destekçilerinin bir çok şehirde yaptıkları olaylar ortada... Bu olayların hiçbirinde iç işleri bakanımız çıkıp da olayların ve sorumluluların üstüne tüm şiddetimizle gideceğiz demedi. Ama inegöl'deki olaylardan sonra dendi. Elbette doğu kökenli ve kürt vatandaşlarımızın haksız yere hırpalanmasına, zarar görmesine sonuna kadar karşıyım. Onlar da benim canım ciğerim. Ama devlet yönetiminde olan birinin insanlarına eşit mesafede durması gerekir. Sokaklarda arabaları yakılırken insanların bu söylemleriniz neredeydi. Diyarbakır Belediye Başkanı'na bile söz söylemezken sizin yaptığınız saçma sapan açılım ertesinde gerilen insanlara mı gücünüz yetiyor. Yazıktır... Ama az kaldı... Bu millet bütün bunları da unutursa yazıklar olsun... Eğer vereceğimiz "hayır" oyundan sonra ve seçimler sonrası eğer iktidara chp gelir de onlar da bu işleri düzeltmezse onlara daha büyük yazıklar olsun.
,
akp hükumeti her seferinde "chp-mhp-bdp-pkk aynı safta" diyerek bunu kastetmiştir ve bazı fazla heyecanlı akp militanları bunu daha da ileri götürerek tüm hayırcıları bu tarz şeylerle yaftalamıştır.
akp yönetiminin ve anlaşılan o ki buna inanan bazı akp militanlarının düşündüğü şeydir.
neymiş efendim; pkk da hayır diyormuş. ergenekon da zaten hayırcıymış. akp bunlara karşıymış da... sen nasıl hayır dermişsin.
birader ben bir türkiye cumhuriyeti vatandaşı'yım ve okuduğum, araştırdığım, anladığım kadarıyla kendi öz irademle referanduma "hayır" diyorum. sen kim oluyorsun da beni pkk'lı, postal yalayıcı, darbesever, ergenekoncu gibi yaftalarla yaftalıyorsun.
sen bir birey olarak nasıl evet deyince kendini memleketi kurtarıyormuş gibi hissediyorsan, ben de kendimce hayır diyorum. böyle olunca ne sen süper zeki, ben geri zekalı oluyorum, ne de sen memleketi kurtaran grupta oluyorsun, ben de derin devletin elemanı oluyorum.
sadece cahil, kandırılmaya müsait insanların inanacağı siyasi sloganlarla gaza gelip milleti yaftalayamazsın. sen bana pkk'lı dersen ben sana neler derim aslında ama diyemiyorum şimdi. siz aşağı yukarı tahmin edersiniz ne demek istediğimi.