herkesin iyi niyetli olduğu bir dünyada hiç bir sorun teşkil etmeyecek durum. ancaaaak, bu dünya için ne yazık ki bu kadar iyi niyet biraz fazla kaçıyor. kötü oldukça, baskın oldukça itibarın artıyor, insanlar konuşurken bile daha özenli davranıyorlar. ancak tam tersi ne kadar iyi niyetliysen ve ne kadar hayır diyemiyorsan vay haline. hiç bir zaman hiç kimseye yaranamazsın, ne yapsan kabahat senin olur. yazık çok yazık. etraf kompleksli insan kaynar oldu. ne yapıp ne edip kötü olmayı öğrenmeli galiba.
insani hayatta en cok yipratan $eylerden biridir hayir diyememek. kabul gormek ya da kar$idaki ki$iyi kirmamak adina yapilir; ama cok sonra anlar insan, surekli evet diyen birinin kimsenin gozunde bir degerinin olamayacagini ve en onemlisi de sahip oldugu en degerli $eyi; "kendisine olan saygisi"ni yitirecegini.
Özellikle Ananelerde sıkça rastlanan durumdur. Aman kızım ayıp olur düşüncesiyle hiçbir öneriyi reddedemezler. En hasta yorgun hallerinde bile misafir kabul etmek durumunda kalıp daha sonra da hastalığın ilerlemesi yüzünden hastaneye yatırılabilirler.
dokuz senedir kullandığınız hattı uzunca bir süre, yani hayır diyebileceğinize hazır hissettiğiniz zamana kadar kapalı tutmaktır... soranlara fatura çok geliyordu demekle yetinirsiniz... aslında fatura çok gelir ama manevi faturadır bu...
insanın aklını dinleyemeyip, duygularına ve iyi niyetine her defasında yenik düşüp, söylenilen çoğu şeye evet demesidir. kesinlikle insanın başına çok iş açtığı kesindir. fakat zamanla hayır demeyi öğrenmek mümkündür. hatta öyleki öğrenildiğinde insanda bağımlılık yaptığı da söylenebilir.
- sinemaya gelir misin?
+ hay..
- küfür etme yaw, sordum sadece
+ hayı!!
- neden ayı diyorsun be?!
+ hayır!! oh be diyebildim sonunda.
şeklinde kerizsel iletidir.
eğer hiç hayır demiyorsanız evetlerinizin bir değeri kalmaz diye okumuştum bir yerde ama sanırım hala diyemiyorum. ve belki en kötüsü de hayır demeniz gerektiğini bildiğiniz anlarda da** evet demenizdir.
'evet demeyi sevin hayır demeyi öğrenin' demiş bilir kişi pamela fakat pratikte oldukça zor bir eylemdir kendileri. sömürülürsün ve de üzülürsün. ama yetmez ertesi gün yine sömürülürsün.
yüz verdiği yetmezmiş gibi bir de astar istenilen, elini verip kolunu alamayan insan davranışıdır.
çevresindeki herkes kendisinin "hayır" kelimesi fakiri olduğunu bildiğinden, "hayır" demeye yeltendiği vakitler, çevresindeki o insanlarca; "ama sen çok değiştin, eskiden böyle değildin, n'oldu sana böyle?" gibi triplere maruz kalacaktır.
her şeye "tamam" deyip, bir şeye de "hayır" deme cesaretini gösterdiği vakit, yaptığı bütün iyilikler bir anda unutulacak, yapmadığı o bir tek şeyle anılacak, ölçülüp biçilecek, değerlendirilecek, bardağın boş tarafı olacak kişidir.
insanın dediği anda pişman olduğu durumdur..kırmamak, üzmemek amacıyla yapılsa da bir süre sonra bu özelliğinizi bilen insanlar tarafından kırılarak, üzülerek karşılık almanız kaçınılmazdır...
evet sözlük, zaman zaman hayır diyemiyorum. bir şeye benim ihtiyacım var, bir başka arkadaşım da rica ediyor. "benim ihtiyacım var, veremem" diyemiyorum. veriyorum. sonra da "amma pısırık herifim ha" diyorum kendi kendime. pısırıklık mı bu, yoksa kibarlık mı hala çözebilmiş değilim.
bazen de vermiyorum. "peki" diyor karşımdaki. sonra ben de "ne şerefsiz adamım, bir yardım etmedim" diye kendimi suçluyorum. kendimi hain, karşımdakini de üzgün ve kırgın olarak görüyorum.
işte böyle ikilemlere sürükleyen pis bir duygudur hayır diyememek.