hayyam pasajı ali usta

entry2 galeri0
    1.
  1. hayyam pasajı alt katta asıl adı Ali Tekinarslan olan, TAm-iŞ adındaki dükkanında analog makina tamiri-satışı yapan bir insan.
    her ne kadar analog makina kullanıcılarının büyük bir bölümü bu ismin sonuna "usta" kelimesini getirselerde durum sanılandan çok daha farklı.
    şöyle ki;

    netteki araştırmalarımdan sonra makinamı götürüp teslim ettim ona. pazometremde bir bozukluk vardı.
    önce bir bilmişlik tasladı, makinayı anlatmalar bilmem neler... daha sonra yaptı hemen cart curt aldım makinayı çıktım dükkandan. ardından ışığın hala tutukluk yaptığını farkedince geri götürdüm.
    yine bir bilmişlikle konuşmaya başladı. "yok bu ortamda pazometre değer vermez zaten bıdı bıdı" dedi. alla alla dedim yıllardır kullandığım makina. sen tamirde iyiysen bende kullanmakta iyiyim bunu, makinamı bilmez miyim ben, sevgilim gibi olmuş artık yıllar yılı..
    ve makinayı alıp 2 gün sonra gel dedi.
    2 gün sonra gittiğimde yine bi labalilik, bilmişlik, "44 yıldır bu işin içindeyim, bir sorun olursa, içine sinmezse gel, makinanın bakıma da ihtiyacı var bir ara uğra" demeler falan. alıp çıktım makinamı ha ayrıca 2 adet pazometre pilini de 5 liraya okuttu bana sağolsun. bi saatçiden 2 tane pili en fazla 2 liraya alırdım. neyse efendim..
    hayyam pasajından çıkıp fotoğraf çekmek için sultan ahmet'e doğru yürüdük arkadaşlarla. orada makinayı çıkardığımda lensin benim olmadığını anladım. makinam 84 model, lensim ise 91 modeldi. tabi geri döndüm tekrar o kadar yolu, dükkana girdim.
    "abi lens benim değil" dedim. sanki suçlu benmişim gibi bi afra tafralar, arada da "yahu bunların hepsi aynı zaten nolcek" demelerle lensi aramaya başladı. vitrine falan baktı -ki ben tamire vermişim lensimin vitrinde ne işi var da oraya bakıyorsun?- o sırada "abi böyle bir lensti benimki" deyip o anda yanımdaki zenit'in üstünde duran lesi gösterdim.
    "e tamam yahu al bunu işte alla alla ne takılıyosun bunlara" deyip o lensi söküp verdi bana.
    lens çoktandır kullanılmadığndan diyaframı ilk basışta kapanmıyordu adam gibi -ki hala kapanmıyor- ve en önemlisi 90 modeldi yani makinamın orjinalliğini tek kelime ile sikip atmıştı.

    Tam o gün arife günüydü ve bayram sonu makinayı sevgilime yollayacaktım. sinirden çıldırdım, terledim, titredim. adam ise hala bana "içine sinmezse getir" deyip kıvrak el hareketleri ile "bak böyle böyle işte bıdı bıdı" diyordu.
    elimde makinamın seri numarası yazılı bir kartı vardı. tüketici derneğine falan gitsem, sevgilime yetiştiremezdim hem arife, sonrası bayramdı muhtemelen bayramdan sonraya atacakalrdı. mecburen lesi aldım ve çıktım dükkandan içimden küfrede küfrede..

    benim için makina sadece makina değildir. dua etsin dedemden kalma zenitimi götürmemiştim gerçekten polis falan çağırmak zorunda kalırdı o dükkanı yakardım yani. bir arkadaşımın daha başına gelmiş böyle bir durum o da anlattı ertesi gün bana buna benzer bir olay. birde flaş takılan yer kırıktı ama ben öyle sevmişim o makinayı tutmuş kırmış geri kalanınıda. yahu sana ne? bende pense ile kırmasını bilirim, zımparalayıp düzeltmesini bilirim. yani baştan sona fiyasko. şu güne kadar kimseye kötülük etmedim ama biri analog makinama bir şey edince dayanamıyorum hele böylesine..

    Kısaca analogcular arasında internette çoğu yerde adı geçen Ali usta dediğimiz adam,
    makinaya, müşteriye tek bir damla saygısı olmayan, 44 yıl boşuna ustalık yapmış, alternatifi yokmuş gibi kasılan, karşısındakini aptal yerine koyan, Fotoğraf makinasının bir makinadan fazlası (duygusal bir bağ olayı) olduğuna inanmayan herifin tekidir. cidden makina alacaksanız, yaptıracaksanız gideceğiniz son yer olsun. 84 yapımı lensimi kaybedip üstüne.. neyse sustum ben, hala düşündükçe sinirim bozuluyor.

    Dükkanına gitmeyin, gidecekleri engelleyin. en azından analog makinanıza, analog fotoğrafa bir sevginiz saygınız varsa.

    edit: yarın gidip lensinden memnun olmadığımı, lensimi bulduysa onu almak istediğimi ve onun durmadan "içine sinmezse gel halledelim 44 yıllık esnafım bıdı bıdı" demesini hatırlatıp lensin içime sinmediğini söyleyeceğim. sevgilime makinayı mecburi pazartesi yollayacağım, sinirlerim mecburi yine gerilecek.
    4 ...
  2. 2.
© 2025 uludağ sözlük