hayvanların bütün insanları aynı kefeye koyarak hepsini tehlikeli addetmeleri ve ona göre tepki geliştirmeleri durumudur.
insandan uzak ortamlarda yaşayan hayvanların bu tarz tepkiler geliştirmeleri normaldir. mesela ormanın derinliklerinde yaşayan bir çakalın veya dağlarda yaşayan bir kurdun insan gördüğünde saldırması ve onun alt etme çabası anlaşılabilir. zira bilinmeyen şey her zaman için tehlikelidir. buna lafım yok, kaldı ki ben de olsam aynı şeyi yapardım ve yapıyorum da. mesela hakkında hiç bir bilgiye sahip olmadığım bir hayvanla karşılaşsam emin olun ondan ya kaçar ya da bana zarar vereceğini düşünerek onu öldürürdüm.
buraya kadar sorun yok. sorun şu ki insan içerisinde binlerce yıldır hatta ne bini milyonlarca yıldır yaşayan hayvanların insanlara hala mesafeli davranması ve hala kaçmasıdır.
mesela geçen gün bir kedi yavrusu gördüm, sevmek istedim ve ona bütün şefkatimle gülümseyerek yaklaşacaktım ki daha ben adım atar atmaz hayvan gitti bir otomobilin altına girdi, ordan da toz oldu giti oorrr... çoc.. neyse. kötü söz de söylemek istemiyorum.
ya tamam belki bu kedileri rahatsız eden, kuyruğuna teneke bağlayan ve onları taşlayan 4-6 yaş arası insan yavruları olabilir ki onlara insan demek bile ağrıma gidiyor, ama bir kaç şerefsiz yüzünden bu hayvanların hepimize aynı muameleyi çekmesi de çok zoruma çok gücüme gidiyor arkadaşlar ya.
valla o kedi kaçınca sinirimden elime bir taş alıp arkasından fırlattım. ne olurdu yani bir iki kendisini sevdirse, okşasam, dertleşsek falan. kaçmasaydı süt bile alacaktım ona, hemen zaten köşede bakkal var.
kısacası bağrımızda kedi, köpek diye yılan besliyoruz ya resmen. onca senedir beraber yaşıyoruz, aynı havayı soluyoruz buna rağmen hala bize güvenemiyorlar. ha biz ama bir koyun sürüsünü köpeğimize güvenir uyuruz, biz öyle safi düşünceli öyle temiz varlıklarız. işte bu yüzden onlar hayvan biz insanız.