hayvanların doğaya zarar vermemesi

entry4 galeri1
    1.
  1. zekasının geldiği nokta ile övünen insanoğlunun aslında ne denli aciz olduğunun, uygulama kısmını bir tarafa bırakırsak düşünme yetimizin bile aslında gözümüzün içine bastıra bastıra sokulmasına rağmen işlemediğini gösteren durumdur. elbette ki boş vermişlik ve umursamamak da doğa katliamının bir parçasıdır. bu durumu şöyle özetlemek gerekirse ilkokulda öğretmenlerimizin ''evladım sen evde çöpünü yere mi atıyorsun?'' sorusunun daha globalleşmiş halidir. yani insanoğlu mahvediyor, kirletiyor, kendininmiş gibi kullanıyor. işin en üzücü yanlarından biri de doğaya bu denli zarar vermeyen güzel varlıkların dünyada yalnızca sayılı milli parkta yaşamlarını sürdürme, üreme ve nesillerini devam ettirme çabası vermesidir. insanoğlu hep konuşur ve konuştuğu için de yüzlerce hayvanın nesli ya tükenmiş ya da tükenme noktasında.

    çok uzağa gitmeye gerek yok daha geçtiğimiz haftalarda anadolu parsı diye bilinen bir leopar türü belki de o yörede tek olmasına karşın hunharca katledildi. insanlığın en kötü yanı da bu. doğa tüm canlılar hayatta kalabilmeleri için çeşitli donanımsal özelliklerle günümüze kadar taşınmış. örneğin kimi bitkiler hayatta kalabilmek adına dikenli olurken kimilerinin meyveleri acıymış. ya da bazı hayvanlar yüzerken bazıları hızlı koşabilmesi ile hayatta kalmış. insanlığın bu süreçteki en büyük zaafı evrimi boyunca çıkarları uğruna zekasını kullanıp geliştirdiği teknolojiler ve sistemler olmuş.

    ve bu sistemler doğrultusunda düşünmeden, sorgulamadan ve acımadan yaşamak öğretilmiş. her kişi hak sahibi olurken doğaya verdiğimiz ve doğanın asıl sahiplerinin hakkı düşünülmemiş. bunun bariz örneklerinden en yakın olanı greenpeace üyelerinin rusya'da petrol çıkarma tankerini protesto etmek ve yapılan işin çevreye verdiği zararı dünyaya göstermek için düzenledikleri eylem sırasında hapse atılmaları. neden böyle çünkü para denen o lanet olası sanallık var.

    hayvanların çevreye zararından ziyade faydaları sayısızcadır. ve günün birinde bu canlıların sadece bir kaç bin tane kalmaları, nesillerinin tükenmeleri beraberinde bir çok bitkinin de yok olmasını sağlayacaktır. elbette ki doğanın da bir doğal seçilim süreci mevcuttur fakat zincirin bir halkasının çıkması düzeni fazlası ile bozacaktır. zira nektarları çeşitli hayvanlar için lezzetli olan ve bu sayede polenlerini yayan bitkiler yarasa türünün neslinin son bulması ile son bulacaktır. ve bu da çeşitli kuş türleri ve böceklerin beslenememe durumuna yol açacak ve besin zinciri böylelikle bozulmuş olacaktır. elbette bu durum bir kaç yılda değil bir kaç bin yılda olacaktır.

    sivil toplum örgütleri ve devlet yaptırımları yetersizliğinin üzerine bilinçsiz toplumlar da eklenince durum gerçekten içler acısı hale geliyor. 7 den 70 e herkes gelecek nesillerden bahsediyor fakat bilinçli yaşansa bile artan dünya nüfusuna yetecek kadar dünya kalmadı malesef. keza şehirleşmeler de cabası.

    biz doğayı atalarımızdan miras değil çocuklarımızdan ödünç aldık felsefesi ile daha bilinçli insanlık diliyorum. ve diyorum ki en basit gözüken bir canlının bile yaşam hakkına saygı göstermeyen insan hakkına da saygı göstermez. herşeyin başı eğitim ve türü ne olursa olsun canlıların yaşam hakkı.
    0 ...
  2. 2.
  3. hayvanların doğaya zarar vermemesi bilakis hayvanların doğadan zarar görmesi durumudur.
    0 ...
  4. 3.
  5. yanlış bilgidir. doğaya en fazla zarar veren canlılardan biri nil levreğidir. yine adını hatırlayamadığım bir geniş yapraklı bitki türü toprak kaymasının en önemli faktörüdür.

    elbette bu canlılar bilinçli bir tercihle yapmıyorlar bunu. ancak mesele doğaya zarar verme ise tek suçlu insan değildir. evet en büyük suç onundur ama diğer canlıların da, bilinçli olmasa bile(ki insanın tanımladığı bilinci baz almak zorundayız), doğaya zarar verdiğini bilmek gerek.
    1 ...
  6. 4.
  7. insanı da hayvanlar aleminde değerlendirdiğimizden ve hayvanlar da doğanın kendisi olduğundan, hiç kimse kimseye zarar vermemektedir. Sadece birbirlerinin özgürlüklerini kısıtlayan türler vardır doğada. Kedi-köpek besleyenlerin buna güzel bir örnek olması gibi, tür içi kısıtlamalar da hapishanelerde gözlenebilir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük